USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Alper Girgin

YAZARLAR

1.12.2024 10:39:00

İŞİM BENİ NASIL YENİLER?

Profesyonel yaşamda yaptığımız meslekler ve duruşumuz arasında birçok yakıştırma yapılır. Mesela insan kaynakları yapıyorsanız, iletişim dilini ve sözcükleri iyi kullanmanız hakkında yorumlar alabilirsiniz ya da etrafınızdakiler, finans işleriyle uğraşıyorsanız para konularındaki ciddiyeti duruşunuza yansıtabilirler. Açıkçası yaptığımız işte tecrübe kazandıkça, Max Weber'in de söylemlerinde yer alan o işin 'ideal tip ölçeği'ne ya da kişilik envanterlerinde geçen profiline daha fazla yaklaşma ihtimalimiz ortaya çıkar. Peki o işi yaparken gerçekten öz kişiliğimiz ve yaklaşımlarımız değişir mi? Biyolojiden öğrendiğimiz kadarıyla çevresel faktörler bizi değiştirir. Zamanla bulunduğumuz çevrenin ve yapının etkisine gireriz ama gelin bir de 'nasıl' ve 'neden' zamanla o işin 'ideal tip ölçeği'nde değişiriz, birkaç madde halinde anlamaya çalışalım:

TEKRARLARIN GÜCÜ

Özellikle fiziksel aktiviteye dayalı sporları yapan kişiler bilir, bir hareketi ne kadar çok tekrar edersek o yönde kaslarımız gelişir ve artık o hareketi otomatik yapar gibi seri hale getiririz. Zamanla daha az enerji harcar hale gelir, hızlanır ve tempoyu ayarlama yeteneğine sahip oluruz. Yaptığımız işte de hangi zihinsel ya da davranışsal çabayı tekrarlı bir şekilde sergiliyorsak yaklaşımlarımıza ve profesyonel duruşumuza etkisi artar. Örneğin, işi için devamlı analitik bazda çıkarımlar yapan biri zamanla sezgisel yönleri yerine zihinsel tarafını daha çok kullanmaya başlayabilir. Bu da ritimli tekrarların etkisini ortaya koyar.

SİSTEMİN ETKİSİ

Çalıştığımız alanda işin gereksinimleri, yeni profesyonel veya karakteristik özellikler edinmemizi; onları tekrarlı şekilde yapmamızı gerektirebilir. Mesela bir şirketin bütçe kontrol ve finans departmanında çalışıyorsanız, normalde sosyal ilişkilerinizde çok olumlu cevaplar veren biriyken size talepleriyle gelen paydaşlarınıza sistemin faydasını da düşünerek işiniz için çoğu zaman "hayır" demek zorunda kalabilirsiniz. İçinde bulunduğumuz sistemlerin, yapıların bizi dönüştürücü etkisi de burada ortaya çıkar.

"Postmodern iş hayatında farklılıkların gitgide önem kazandığı, çeşitliliklerin işi renklendirdiği bir ortamda, öz ve değişim dengesini koruyarak farkındalığı yüksek bir profesyonel olmak sadece sisteme değil, bireysel zindelik konusunda size de önemli katkılarda bulunacak."

TAKDİR İHTİYACI

Psikolojik bağlamda tanınmak, varlığının karşı tarafta değer bulması zindeliğimiz açısından çok önemli. Onanma ihtiyacı şeklinde de alan yazında geçen bu ifade, ihtiyaçlar hiyerarşisinde yaşam keyfi açısından önemli bir yer kaplar. İş yaşamında ise bunu bazen bizden beklenen kişi ya da profil olmaya çalışarak uygulayabiliyoruz. Böylelikle daha fazla takdir görüp onaylandığımızı hissettikçe işteki performans algımız yükseliyor; diğer beğenilen profillerle aynılaşma eğilimine girerek eksenimizden uzaklaşabiliyoruz. Tekrarların gücüne, sistem etkisini ve takdir ihtiyacına bakarak iş hayatında temel tutumlarımızın bile değişmesinin mümkün olabileceği gayet aşikâr. Tüm bunlar olurken iş ve özel yaşamında rolleri arasında esneklik yapabilen, özünü kaybetmeden tüm çevresel etki içerisinde kendini gerçekleyen, farkındalığı yüksek insanlar olmak da işin kişisel sanat yönünü oluşturuyor. Postmodern iş hayatında farklılıkların gitgide önem kazandığı, çeşitliliklerin işi renklendirdiği bir ortamda, öz ve değişim dengesini koruyarak farkındalığı yüksek bir profesyonel olmak sadece sisteme değil, bireysel zindelik konusunda size de önemli katkılarda bulunacak.

DİĞER YAZILARI