
Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, 80 yıllık köklü geçmişleri ve geleceğe ilham olma misyonlarıyla sürdürülebilirlik vizyonlarını daha da güçlendirdiklerini ifade ediyor. Bu doğrultuda hayata geçirdikleri Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı ile, sosyal etki ve sürdürülebilirlik öncelikleriyle paralel ilerleyen, toplumsal meselelerde hedef grupları etkileme ve harekete geçirme potansiyeli yüksek projeleri desteklediklerini dile getiriyor. Program kapsamında sosyal fayda ve sürdürülebilirlik öncelikleriyle örtüşen projelere kapasite geliştirme, hibe ve mentorluk desteği sunduklarını aktarıyor. Ayrıca, bu süreçte çeşitli eğitimler ve etkinliklerle projeleri çok yönlü desteklediklerini belirtiyor. Sosyal faydayı merkeze alan ve toplumsal dönüşümlere aracılık eden projeleri, kapasitelerini geliştirmeye yönelik yaklaşımlarla güçlendirmeye devam ettiklerini paylaşıyor.
'HERKESİN FAYDASINA' MESAJIYLA 3. DÖNEME GÜÇLÜ BAŞLANGIÇ
İklim kriziyle mücadele ve eşitsizliklerin azaltılması gibi güncel sorunlara odaklanan programı, 3. döneminde 'Herkesin Faydasına' mesajıyla daha da güçlendirerek büyüttüklerini açıklıyor. Bu dönemde Türkiye'nin dört bir yanından olmak üzere 58 ilden 428 başvuru aldıklarını, bu ilginin toplumun sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığının artmasının bir göstergesi olduğunu vurguluyor. Özellikle gençlerin iklim değişikliği ve sosyal adalet konularına yönelik yenilikçi çözümler üretme konusundaki istekliliğinin ve daha yaşanabilir bir dünya için gösterdikleri çabanın kendilerini umutlandırdığını söylüyor. Başvuruların özgünlüğü ve kalitesinin de seçici jüri ekibi için çok kıymetli olduğuna dikkat çekiyor.
SEÇİLEN ÜÇ PROJEDE TOPLUMSAL ETKİ VE YARATICILIK ÖN PLANDA
Jüri değerlendirmeleri sonucu belirlenen üç projeye dair detayları da paylaşan Nursel Ölmez Ateş, ilk projenin müzelerin erişilebilirlik durumlarına yönelik bir haritalama çalışması olduğunu ve bu sayede müze yönetimlerine rehberlik edilmesinin gerekliliğini vurguluyor.İkinci projenin ise iklim değişikliği nedeniyle nesli tehlike altına giren kuşlarla, müzik aletleri ve müzisyenlerin seslerinin bir araya geleceği bir müzik albümü çalışması olduğunu ifade ediyor. Bu yaratıcı çalışmayla biyoçeşitlilik kaybına dikkat çekilmesinin amaçlandığını dile getiriyor. Üçüncü projenin ise mahalle pazarlarında gıda israfının azaltılmasını, esnafın çalışma koşullarının iyileştirilmesini ve sürdürülebilirlik çerçevesinde döngüsel ekonomi çözümlerinin geliştirilmesini hedeflediğini belirtiyor.
FAYDALANICILARIN GÖZÜNDEN PROGRAMIN ETKİSİ
Nursel Ölmez Ateş, üçüncü dönem faydalanıcılarının projelere kattığı değeri şöyle aktarıyor:
Çarşı Pazar Projesi:
"Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı, Çarşı Pazar projesinde kentsel mekânda sosyal ve mekansal adalet, gıda israfı ve dayanıklılık doğrultusunda çalışmaları pazar alanlarında uzmanlarla, pazar esnafıyla, kullanıcılarla ve yerel yönetim temsilcileri ile katılımcı bir sürecini gerçekleştirmemize olanak tanıdı. Bu program sayesinde, mahalle pazarlarının sadece ticari değil, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendiren, erişilebilir ve iklim krizine uyumlu kamusal alanlar olarak yeniden ele alınmasını sağladıklarını paylaşıyor. Yerel yönetimler, esnaf ve mahalle sakinleriyle yürüttüğümüz katılımcı süreçler, mekânsal adaletin tesisi ve herkes için daha eşitlikçi bir kentsel mekan deneyimi yaratılması açısından büyük katkı sundu. Program, Çarşı Pazar'ın hayata geçmesini desteklerken bunun yanı sıra etkimizi tanımlayabildiğimiz, stratejik olarak güçlendiğimiz mentorluk ve birebir uzman destekleriyle de Roof Coliving'in gelişmesine katkıda bulundu.
Türkiye'nin Nesli Tehlike Altındaki Sesleri:
Borusan'ın Sürdürülebilir Fayda Programı sayesinde 3 yıldır hayalini kurduğum projeyi hayata geçirme fırsatı buldum. Türkiye'nin nesli tehlike altındaki seslerinden oluşacak bir müzik albümü fikriyle başlayan hayalim, proje süresi boyunca yeni bir girişim doğurdu: Kuş Kolektifi. Programın sunduğu mentörlük desteği, beni alanında uzman birçok kişiyle bir araya getirdi, projeme ortak etti. Bireysel olarak başladığım yolculuğuma şu an koca bir ekiple devam ediyorum ve çıkacak belgeseli heyecanla bekliyorum.
Erişilebilir Müzeler Arşivi Projesi:
Bu program, 5 yıldır müzelerin erişilebilirliği için çalışan Bongo Art Project sosyal girişimi olarak, alanda eksikliğini gördüğümüz bir soruna yönelik başlattığımız sürecimizi, sürdürülebilir uluslararası bir platforma dönüştürmemizi sağlarken; Wikimedia Türkiye ve TED Üniversitesi ile birlikte yürüttüğümüz bu çalışma, Türkiye'nin ilk Erişilebilir Müzeler Arşivi ile başlayan yolculuğumuzun, MusePaths adlı kapsayıcı uluslararası bir dijital platforma evrilmesine olanak sundu. Program sayesinde bu süreci daha stratejik kurguladık. Sürdürülebilirliği önceleyen, etkisi ölçülebilir ve genişletilebilir bir yapıya dönüştürdük. Borusan'ın sunduğu mentorluk ve görünürlük desteği, üretim sürecinde bile çalışmamızı daha geniş bir toplulukla buluşmasını sağladı."