USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Hazır Giyim

18 Nisan 2025 11:01

Doğaya saygıyla bitmiyor kişiye özel deneyimler ve teknoloji entegrasyonu şart

New York merkezli pazaryeri Maker's Row'un Analisti Bhavisha Patil, 2025 ve sonrasında hazır giyim sektöründe hem öne çıkmak hem de farklı pazarlara açılmak isteyen markalara 10 aşamalı bir yol haritası sunuyor.

Doğaya saygıyla bitmiyor kişiye özel deneyimler ve teknoloji entegrasyonu şart

Hazır giyim sektöründe yerel üreticileri desteklemeyi ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi hedeflediklerini aktaran Makers Row analisti Bhavisha Patil; girişimci, üretici ve tasarımcıların global arenaya açılmasına yön vermek amacıyla üretim ve ihracat sürecini çok daha erişilebilir kılmaya odaklandıklarını belirtiyor. Tüketici beklentilerini doğru analiz eden, tasarım sürecinde çevrecilik kriterlerine yatırım yapan markaların ise rekabette açık ara öne çıkacağını vurguluyor.

1-SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÇEVRE DOSTU UYGULAMALAR

Geleceğin giyim üretimi sürdürülebilirliği de içeriyor. Moda endüstrisi, yenilik yapma ve çevresel etkiyi azaltma konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya... Tüketicilerin çevreye duyarlı ürünlere olan talebinin artmasıyla birlikte, giyim üreticileri üretimlerinde sürdürülebilirliğe öncelik veriyor. Geri dönüştürülmüş malzemelerin, çevre dostu boyaların ve diğer atık azaltıcı tekniklerin kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Markaların 2025 ve sonrasında sürdürülebilir üretimi odağına alan üreticilerle iş birliği yaptıklarına şahitlik edeceğiz.

2-YAPAY ZEKA VE OTOMASYON

2025 giyim endüstrisi trendleri, giyim üretim hatlarını dönüştüren otomasyon tekniklerini ve yapay zekayı içeriyor. Bu süreç hem verimliliği artırıyor hem de insan uygulamaları nedeniyle daha sık meydana gelen hataları azaltmaya yardımcı oluyor. Yapay zeka sistemleri, gelecekteki giyim üretimi için moda trendlerini tahmin etmeye ve üretim sürecini optimize etmeye destek olacak. Tasarım sürecinde de farklı avantajlar öne çıkıyor. Giyim üretiminin kesilmesi, dikilmesi ve paketlenmesinde otomasyon tekniklerinin tanıtılması, üretimi hızlandırıyor ve işçilik maliyetlerini düşürüyor.

3-TALEP ÜZERİNE YA DA ÖZEL ÜRETİM

Giyim endüstrisinin 2025'te kişiselleştirilmiş modaya doğru eğilimi büyük bir ivme kazanıyor. Özel üretim, tam oturan, hazır giyimle genellikle mümkün olmayan ama hedef kitlesine net bir konfor sağlayan üretim metotları yaygınlaşacak. Hedef kitle, tasarımlarını kişiselleştirebilecek, istedikleri kumaşları seçebilecek. Talep üzerine üretim ise markaların tüketici siparişlerine ve taleplerine göre giysi üretmesine olanak tanıyor. Böylece üretim ve israfın önüne geçiliyor.

4-AKILLI TEKSTİLLER VE GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ

2025 ve sonrasında akıllı tekstil kullanımı yaygınlaşacak. Sağlık sorunlarını tespit eden, aydınlık ya da karanlık alanlarda renk değiştiren ya da suyla temas ettiğinde farklılaşan, sıcaklığı düzenleyen akıllı tekstil ürünlerine hazırlıklı olmalıyız.

5-DÖNGÜSEL MODA VE GERİ DÖNÜŞÜM

Sürdürülebilirliğe ve olumlu çevresel etkiye katkıda bulunmak için, üretilen giysilerin geri dönüştürülmesi veya yeniden değerlendirilmesinin odağa alındığı döngüsel moda vizyonu yaygınlaşıyor. Markaların geri dönüşüm veya yeniden değerlendirme için tüketicilerden kullanılmış giysileri topladığı tasarruf ve geri alma programları ise hızla popülerlik kazanıyor.

6-ŞEFFAFLIK İÇİN BLOK ZİNCİRİ

Blok zinciri teknolojisi hazır giyim sektöründe üretim süreçlerinin her adımını izlemek adına büyük önem taşıyor. Gelecekte tamamen bu altyapıya geçildiğinde tedarik zinciri süreci çok daha şeffaflaşacak. Sahtecilik azalacak,tüketici g üveni artacak, tedarikçilerden gelen ham maddeler, çalışma koşulları ve çevresel etki çok daha kolay analiz edilecek.

7-YERELLEŞTİRİLMİŞ ÜRETİM VE 3D BASKI

2025 ve sonrasının en önemli akımlarından biri de yerelleştirilmiş üretim... Markalar yerel giyim üreticileri ve zanaatkârlarla iş birliği yapıyor. Böylece yerel ekonomiye de katkıda bulunuluyor. Ulaşım maliyetlerinin düşmesi, karbon ayak izini ve sera gazı emisyonlarını düşürüyor. Özel giysiler yaratmada rol oynayan, örnekleme sırasında oluşan atığı hızla azaltmaya yardımcı olan ve daha verimli üretime olanak tanıyan 3D baskı süreci de hazır giyim üreticilerinin radarında...

8-SANAL DENEMELER

Hazır giyim sektörü sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklikle yüz yüze... 2025 ve sonrasında sektör temsilcilerinin gerçek zamanlı ve kişiselleştirilmiş seçenekler sunmak için sanal-artırılmış gerçeklik teknolojilerine çok daha fazla yatırım yapacakları öngörülüyor. Deneyim noktasında farklılaşmak isteyen hazır giyim markaları, hedef kitlelerini tasarım boyutuna dahil edebilir, 3D işlemleri denemelerini talep edebilir, bireysel tercihleri doğrultusunda kıyafet tasarlama sürecini yaygınlaştırabilir.

9-MODADA BİYOTEKNOLOJİ

Geleceğin modası sürdürülebilirlik akımını desteklemek için biyoteknolojiye yöneliyor. Laboratuvarda yetiştirilen derilere, biyobazlı tekstillere, biyo-kumaşlara, ahşap veya diğer doğal malzemelerden elde edilen kumaşlara talep hızla artıyor. Biyolojik olarak parçalanabilir tekstiller, tüketicilerin kıyafetlerini güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde elden çıkarmalarını sağlayan yenilikçi bir tekstil teknolojisi...

Doğal olarak parçalanmayan tekstillerde, polyester giysilerin ayrışmasının kumaş kalitesine ve kalınlığına (UofW) bağlı olarak 200 yıl süreceği unutulmamalı. Bu nedenle hazır giyim markaları, biyolojik olarak parçalanabilir tekstiller geliştirerek ve kullanarak moda endüstrisindeki en acil sürdürülebilirlik sorunlarından birine çözüm getiriyor.

10-GELİŞMİŞ BOYAMA VE BASKI TEKNİKLERİ

Hazır giyim sektörü, çevreci üretim vizyonu çerçevesinde susuz boyama teknolojilerine, su ve enerji tüketimini azaltmaya yardımcı olan boyama amaçlı karbondioksit kullanımına odaklanıyor. Dijital baskı ise minimum atıkla karmaşık desenler oluşturmaya olanak tanıyan ve geleneksel serigrafi baskıya olan bağımlılığı azaltacak bir trend olarak şekilleniyor. Dijital baskı teknolojisindeki yeni gelişmeler baskı kalitesini, verimliliğini ve maliyetini önemli ölçüde iyileştiriyor. Atığı azaltıyor ve baskı sürecinde daha fazla sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.

EN ÇOK OKUNANLAR