Mısır firavunları döneminden beri altın, tanrıların sevgisini kazanmanın tek yolu olarak kabul edilirken, firavunların mezarlarını süslemek için de altın varak kullanılıyordu. Bunun yanı sıra Mısırlılar altının zihinsel, bedensel ve ruhsal arınma, vücudu iyileştirmek ve genç bir görünüm kazanmak için güçlü yenilenme özellikleri olduğuna inanıyorlardı. Bu nedenle altını iksir biçiminde tükettikleri de biliniyor. Bu dönemlerde altın çeşitli ilaçlara katılıyor, sağlık ve uzun ömürlülüğü desteklediği düşünülüyordu. Başka bir rivayete göre ise Kleopatra’nın büyüleyici güzelliğini geceleri uyguladığı saf altın maskesinden aldığına inanılıyor. 

AVRUPA’DAN UZAK DOĞU’YA

15’inci yüzyılın başlarında Avrupalılar tarafından da tıbbi amaçlar için kullanılan altın, 16’ncı yüzyılda bir gıda dekorasyonu olarak ziyafetlerde zenginlik sembolü olarak kullanılmış. Ziyafetlerde ve düğünlerde ekmek, istiridye, bıldırcın, sazan gibi yiyecekleri altın varak ile lüks bir şekilde dekore etmişlerdir. Sadece Mısırlılar değil yüzyıllar boyunca Japonya gibi

Uzak Doğu medeniyetlerinde de, altın varakları dekoratif yiyecek ve içecek garnitürü olarak kullanılmıştır. 
Bugün dünya çapındaki şefler de özel yemeklerden fast-food yemeklere kadar çeşitli yiyeceklerde altın kullanıyor. New York’taki The Ainsworth restoranında servis edilen tavuk kanatlarından, Japonya’da üretilen altın kaplama Kit Kat çikolataya kadar, yiyecekleri altın tozu ya da yaprakları ile süslemek, dünyadaki ünlü şefler ve restoranlar tarafından benimsenen en son trendlerden biri. 

GÖRSELLİĞE ETKİ

Peki, altını yiyeceklerde kullanmanın amacı nedir? Tamamen görsellik… Altın kullanımı o yiyeceğin insana verdiği görsel hazza hitap eder. Günümüzde sosyal medya kullanımı o kadar yaygın ki kişilerin, restoranların farklı olmak, ilgi çekmek ve beğenilmek arzuları çeşitli yenilikleri de beraberinde getiriyor. Altın kullanımının çok eskilere dayanmasına rağmen yeni bir trend olarak sunulması da normal. Altın kaplanmış bir yiyeceğin görsel boyutunun yanı sıra bir maddi boyutu olduğunu da unutmamak gerekir. Bu tip yiyecek ya da içecekler oldukça pahalı. 

VÜCUDA ZARARI YOK

Altın kaplı bir yemeği tüketmenin vücuda zararı var mıdır sorusu sanırım pek çok kişinin aklından geçmiştir. Mücevher olarak kullandığınız altın ile yemeklik uygulamalar için kullanılan altın farklıdır ve Avrupa’da bu altın çeşidi E-175 olarak bilinir, toksik ve tehlikeli olabilecek altın değildir. Ayrıca unutmayalım ki, dişçilikte de altın kaplama kullanılmakta ve zamanla aşınarak küçük parçacıkların yutulması olasılığı olmasına rağmen vücuda zararlı bir etkisi görülmez. Bazı bilim insanları da, yaptıkları çalışmalar sonucunda altının ilaçlarda kullanımının artrit, rahim ağzı kanseri, prostat kanseri, Alzheimer ve yaşlanma karşıtı semptomları tedavi etmek veya hafifletmek açısından pozitif bir ilişki olduğunu gösterdiğini ifade ediyorlar.