Yüksek teknoloji ihracatı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ticaret stratejilerinde önemli bir yere sahip. Yüksek teknoloji ürünleri genellikle bilgi ve araştırma-yoğun endüstrilerden geliyor ve ileri düzeyde mühendislik, bilimsel uzmanlık ve yenilik gerektiriyor. Bu ürünler arasında ileri bilgisayar teknolojileri, elektronik cihazlar, biyoteknoloji ürünleri, ileri malzemeler ve bazı ileri hizmetler bulunuyor. Çin, Almanya, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler yüksek teknoloji ihracatında dünya liderleri arasında yer alıyor. Özellikle ABD ve Çin, bu alanda en büyük paya sahip ülkeler arasında. Yüksek teknoloji ihracatı, küresel ticaret politikaları ve uluslararası ilişkiler üzerinde önemli bir etkiye sahip.
Ülkeler, teknoloji transferi, fikri mülkiyet hakları ve yerli sanayiyi koruma gibi konularda çeşitli politikalar uyguluyor. Yüksek teknoloji ihracatında başarılı olan ülkeler, genellikle Ar-Ge'ye büyük yatırımlar yapıyor. Bu da ürün yeniliği ve teknolojik gelişmelerin sürekli olarak desteklenmesini sağlıyor.
TEKNOLOJİNİN İHRACATTAKİ PAYININ YÜKSELTİLMESİ HEDEFLENİYOR
2022'de Türkiye'nin yüksek teknoloji ürün ihracatı 6.4 milyar dolar olarak gerçekleşti, bu 2021 yılına göre yüzde 0,3'lük bir azalışı temsil ediyor. Aynı dönemde orta ve yüksek teknoloji ürün ihracatı ise 82.2 milyar ABD dolarına ulaşarak, 2021 yılına göre yüzde 15,8 artış gösterdi.
2022 yılında imalat sanayii ihracatındaki yüksek teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 2,7 iken, 2023 yılının Ocak-Ekim döneminde bu oran yüzde 3,0'a yükseldi. Önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,3'lük bir artış söz konusu. Yeni dönemde yüksek teknoloji sektörlerinin toplam ihracattaki payının yükseltilmesi, orta-yüksek teknoloji endüstrilerinin payının da artırılması hedefleniyor.
Özellikle savunma sanayi, otomotiv, elektronik ve yazılım gibi sektörlerdeki ihracat artışı, ülkenin bu alandaki potansiyelini ve küresel rekabet içindeki konumunu güçlendiriyor.
İSO verilerine göre Türkiye'nin en büyük 1000 sanayi kuruluşunun yarattığı brüt katma değer 2022 yılında 1.26 trilyon TL oldu. Bu katma değerin yarısından fazlası düşük veya orta düzeyde teknoloji ve yenilikçilik gerektiren sektörlerden kaynaklı.
Türkiye, katma değerli üretim sayesinde, dünya ticaretinden daha fazla pay alacak, dış ticaret açığını azaltacak, cari dengeyi iyileştirecek ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirebilecek.
BİLİŞİM SEKTÖRÜNE VE YETENEKLİ İNSAN KAYNAĞINA YATIRIM YAPILMALI
Bilişim sektörü, günümüzde ülke rekabetinde kritik bir rol oynuyor. Güçlü bir ekonomi için teknolojik ilerlemelere odaklanmak, inovasyon ve Ar-Ge'ye yatırım yapmak ve yetenekli insan kaynağını desteklemek son derece önemli. Bilişim sektörü, dijital dönüşümün getirdiği rekabet avantajını değerlendirerek ülkenin uluslararası pazarda güçlü bir konuma ulaşmasına yardımcı olur. Bu nedenle, ülkelerin bilişim sektörüne yeterli yatırım yapması ve bu alanda yetenekli insan kaynağı oluşturması kritik öneme sahip. Katma değerli üretim yapabilmek için, yüksek teknolojiye, nitelikli iş gücüne, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, yalın üretim yöntemlerine, markalaşma ve pazarlama stratejilerine ihtiyaç vardır. Katma değerli üretim yapabilen bir ülke olmak için bu alanlarda yapılan yatırımları daha fazla desteklemeli ve teşvik etmeliyiz.
Türkiye, katma değerli üretim sayesinde, dünya ticaretinden daha fazla pay alacak, dış ticaret açığını azaltacak, cari dengeyi iyileştirecek ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirebilecek. Nitekim, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunun başlıca projelerinin de katma değerli üretim ve ihracatı artırmaya yönelik olduğunu görüyoruz.