Dünyanın dört bir yanındaki çiftçiler, her geçen gün daha karmaşık hale gelen bir denklemle karşı karşıya: Artan girdi maliyetleri, emtia fiyatlarındaki ani dalgalanmalar, iklim krizine bağlı olarak sıklaşan aşırı hava olayları ve belirsiz bir makroekonomik ortam. Tüm bu zorluklar, tarımın sürdürülebilirliğini tehdit etmekle kalmıyor; aynı zamanda gıda güvenliği, kırsal kalkınma ve ekonomik istikrar açısından da kritik sonuçlar doğuruyor. Bu nedenle çiftçilerin önceliği artık yalnızca üretmek değil; aynı zamanda verimli, dirençli ve uzun vadeli stratejilerle üretmeye devam edebilmek. İşte bu noktada tarım teknolojileri (agtech), biyolojik çözümler, dijital tarım uygulamaları ve sürdürülebilir üretim modelleri devreye giriyor. Hassas tarım uygulamaları sayesinde kaynaklar daha etkin kullanılırken, onarıcı tarım yöntemleriyle toprağın sağlığı korunuyor, karbon salımı azaltılıyor ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün hale geliyor. Teknolojiyle entegre edilen bu yeni nesil yaklaşımlar, yalnızca verimliliği değil, tarımın doğayla olan uyumunu da artırıyor.
GIDA ZİNCİRİNİN HER HALKASINDA DEĞER YARATILMALI
Ancak bu dönüşüm, yalnızca çiftçilerin çabasıyla mümkün değil. Tarımın geleceği için sorumluluk alan markalar, gıda zincirinin her halkasında değer yaratmaya odaklanıyor. Mahsul kalitesini artırmaya yönelik çözümler, üretim kayıplarını azaltan destek programları, gizli maliyetleri şeffaflaştıran platformlar ve genç çiftçileri destekleyen eğitim girişimleri... Bugün birçok marka, çiftçiyi yalnız bırakmayan projelere yatırım yapıyor ve geleceğin tarım ekosistemine katkıda bulunuyor. Çünkü çiftçiye ve toprağa yapılan her yatırım sadece bugünü değil, yarını da yeşertiyor. Zira bugün zor olan tarım, yarın çok daha büyük sınavlardan geçecek gibi görünüyor. Şimdi gelin; önce yerel markaların neler yaptığına ve tarım alanındaki ilginç gelişmelere, ardından destekleriyle tarımın geleceğine yön verme sorumluluğunu üstlenen markalara birlikte bakalım. Sonrasında ise bizzat marka liderlerinden ilham veren projelere dair detayları dinleyelim.
TARIM GİRİŞİMLERİ HARİTALANDI
Bayer'in Hackquarters by Tenity iş birliğiyle Türkiye'deki sağlık ve tarım alanındaki girişimleri tanıtmak amacıyla hazırladığı ve iki yılda bir güncellediği 'Türkiye Dijital Sağlık ve Tarım Girişimleri Haritası'na 2024 yılında ilk kez tarım girişimleri de dahil edildi. Haritada akıllı tarım ve makine teknolojileri, çevresel sürdürülebilirlik, yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele yöntemleri olmak üzere 6 kategoride 43 girişim yer alıyor. 7 yıldır düzenlediği G4A Girişim Hızlandırma Programı kapsamında hibe, mentorluk, eğitim desteği ve iş birliği imkanlarıyla Türkiye'deki girişimcilik ekosistemine 6.5 milyon TL katkı sunan Bayer'in güncellediği haritada, G4A Programı'na sağlık ve tarım alanında seçilip çalışmalarına devam eden 33 girişim de bulunuyor. Marka ayrıca, sosyal medya hesaplarında, çeşitli mecra ve platformlarda 'Türkiye Dijital Sağlık ve Tarım Girişimleri Haritası'nı paylaşarak startup'lara iletişim desteği de sağlıyor.
D2C MODELİ GÖRÜNDÜ
100 yıldan uzun süre sürdürdüğü aile geleneği bahçelerini Türkiye'nin dört bir yanına açmanın şaşırtıcı bir yolunu bulan Portakalbahcem, unutulmuş portakal, limon ve mandalina çeşitlerini bahçelerine tekrar dikiyor ardından da abonelik modeliyle tüketiciye ulaştırıyor. Kısa süre içerisinde 1000 aboneye ulaşan yerel marka, stok yapmadan dalından ne toplarsa onu tüketiciye ulaştırdığı bir model benimsiyor. Tüketici sadece gelen paketin içerisinden 8 kilo yaş meyve çıkacağını biliyor, kalanı ise sürpriz. Pek çok sektörde abonelik modeli hızla yaygınlaşıyor. D2C modeli, tüketicinin doğal beslenme kaygısıyla üreticiye direkt ulaşmak istemesi açısından oldukça anlamlı ancak tarımın geleceğinde ciddi bir yer edinip edinemeyeceğini zaman gösterecek.
DİLİMLENMİŞ MEYVE KONSERVELERİ YAYGINLAŞACAK MI?
Sağlıklı, doğal ürünlerle çiftçiyi destekleyen bir üretim modeli benimseyen yerel markalar da var. Nordes Gıda ve Farge Organik gibi lokal markalar dilimlenmiş meyve ve sebze konserve ürünleriyle ulaşıyor tüketiciye. Söz konusu ürünler genel tüketim havuzunda henüz çok küçük bir yer bulabilmesine karşın artan sağlıklı beslenme bilinciyle birlikte daha çok tercih edilebilir.
ŞEHİRLİ ÇİFTÇİLER TRENDİ
Fransa'da ofis işlerinden sıkılan ancak çiftçilikle geçiminin tamamını sağlayamayacağından korkan gençler geçtiğimiz yılın sonlarında part-time çiftçilik akımına kapılmaya başladı. Sonuç olarak Fransa'da şehir ve kırsal yaşamı, bilgisayar ve toprağı, dijital ve manuel işleri bir arada yürüten yeni bir kesim ortaya çıktı. Bu hibrit yaşam tarzını benimseyen gençler, çiftçiliğe yavaşça adım atarak, şehirdeki maaşların sağladığı finansal güvencenin yanı sıra kentsel sosyal çevrelerinin entelektüel desteğini de koruyabiliyorlar. Uzun süredir gençleri kazanmaya çalışan tarım sektörünün geleceğinde hibrit çiftçilerin de önemli bir yeri olabilir.
TARIMA DESTEK VEREN MARKALAR
Anadolu Efes: 2024 yılında çiftçilere 93 milyon TL'lik 'Çiftçi Teşvik Paketi' sunan Anadolu Efes, tarımsal ekonomiye 1.3 milyar TL'lik katkı sundu. 'Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği' eğitim programıyla gençleri tarıma kazandırmayı hedefleyen marka ayrıca, tarımsal ekosistemi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek için Anadolu Meraları ile 'Tarladan Şişeye Onarımı Mayalamak' programını başlatarak onarıcı tarım için önemli bir adım attı.
Barilla: Çiftçiye destek olmak amacıyla aynı tarlada geleneksel ve bilimsel yöntemlerle ekim yaptırıyor Barilla ve eğer geleneksel yöntem daha verimli sonuç verirse ekonomik kaybı kendi karşılayacağını taahhüt ediyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Şanlıurfa ve Mardin, İç Anadolu Bölgesi'nde Konya, Trakya'da Tekirdağ ve Kırklareli merkezli olarak, ilgili bölgelerin akademik kuruluşlarının iş birliği ve danışmanlığında, küçük çiftçilere yönelik eğitimden maddi desteğe kadar geniş kapsamlı bir programla makarnalık durum buğdayı üretimi gerçekleştiriyor. Oluşturduğu bu entegre model sayesinde ise tarımsal verimliliği yüzde 13 oranında artırırken, karbon emisyonunu yüzde 30'a yaklaşan oranlarda azaltıyor.
CarrefourSA: Üreticiye alım garantisi sunduğu 'Kent Tarımı' projesiyle ses getiren CarrefourSA, üreten kadınları da destekliyor. Öyle ki Mart ayında gerçekleştirilen 'Kadın Üretici Pazarı'nda bu yıl Laz Kızı, Nutmatik, Ezgi Gıda, Lezzet Mantı ile birlikte toplam 19 üretici yer aldı. Pazarda süt ve süt ürünlerinden bakliyata, kuru meyveden hediyelik eşyalara kadar yüzlerce doğal ve organik ürün mevcuttu. Etkinlikte kendi işletmesini bayilik sistemi ile CarrefourSA Mini konseptine dönüştüren, Heybeliada'nın başarılı kadın bayisi de yer aldı.
Cargill: 2019 yılında, 2030 yılına kadar dünya çapında 10 milyon çiftçiye dokunma taahhüdünün Türkiye'deki yerel bir uzantısı olarak, '1000 Çiftçi 1000 Bereket' programını başlatmıştı Cargill. Onarıcı tarım uygulamalarını teşvik ederek pozitif etki sağlamayı amaçlayan program kapsamında çiftçilere, destek hattı ve çevrim içi iletişim gruplarıyla tarlaya özel danışmanlık gibi pek çok hizmet ve eğitim veriliyor.
Doğuş Çay: Doğuş Çay, TEMA Vakfı iş birliğiyle yürütülen 'Her Dem Toprak İçin' projesi kapsamında, çayın sağlıklı topraklarda, yetiştirilmesini sağlamak amacıyla eğitim ve farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor. Yoğun kimyasal gübre kullanımı sonucunda çay topraklarının yüzde 86'sının aşırı asidik hale gelmesi nedeniyle başlatılan projede çay tarımının sürdürülebilirliği yeniden tesis ediliyor.
Eti: ETi Burçak WWF-Türkiye iş birliğinde gerçekleştiriği 'Toprak Gönüllüleri' projesiyle, tarım topraklarının iyileştirilmesi için harekete geçiyor. Sağlıklı Toprak Hareketi projesi kapsamında Eskişehir'in Çifteler ilçesinde 52 dekarlık pilot alanda doğrudan ekim çalışmaları başlatan ETi Burçak & WWF-Türkiye, bu yöntemi denemek isteyen çiftçilerin ortak kullanımına sunulmak üzere Çifteler Ziraat Odası'na doğrudan ekim makinesi hibe etti. Uygulamayı denemek isteyen çiftçilerin sayısının artmasıyla toprak işlemesiz tarım uygulama alanı yaklaşık 40 kat büyüyerek 2 bin 50 dekarlık alana yaygınlaştırıldı. Proje kapsamında 4 yılda pilot tarlalarda hayata geçirilen koruyucu tarım uygulamalarıyla çiftçiler yakıttan yüzde 85 ve işçilikten de yüzde 70 tasarruf sağladı.
İş Bankası: Tarım, teknoloji ve finansı bir araya getirerek sürdürülebilir üretime katkı sağlamaya yönelik çalışmaları çerçevesinde Tarım İhtisas Şubeleri'ni ülke genelinde yaygınlaştırıyor İş Bankası. Tarım ve finansı bir araya getiren şubeler Manisa'dan Adana'ya Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde 24 adete ulaştı. Söz konusu şubelerde finansman desteğinin yanı sıra zirai okuryazarlık eğitimi de veriliyor.
Knorr: Marka, 'Tarlaların Ustası' adını verdiği kulübünde sürdürülebilir çiftçiliğin en iyilerini bir araya getiriyor. Traktörlerinin kullandığı yakıt miktarını düşürmek için en son teknolojiden yararlanan Belçika'daki bezelye yetiştiricileri veya ekin rotasyonu yapabilmek için farklı çiftçiler arasında toprak değiştiren ve paylaşan Avusturya'daki balkabağı yetiştiricileri gibi öncüler... Şu anda dünyanın çeşitli bölgelerinden kulübe dahil olan 30'un üzerinde
Metro Türkiye: 'Yerelin İzinde' projesi ile Coğrafi İşaret Tescilli ve aday ürünleri ön plana çıkararak ürünlerin yetiştiği bölgeyi daha yakından tanıyor, geçmişten günümüze hikayesini dile getiriyor ve bu ürünlerin tabaklarda konuşturulmasını sağlıyor marka. Kaybolmaya yüz tutmuş yerel tariflerin geleneksel ve çağdaş yorumlarıyla mutfaklarda yer bulmasını ve yerel ürünlerimizin bilinirliğinin artmasını hedefliyor. Bu kapsamda 'Bursa Siyah İnciri'nden 'Boğaziçi Lüferi'ne, 'Aydın Kestanesi'nden Mersin Kan Portakalı'na dek pek çok keşif gerçekleştirildi.
Migros: 2010 yılından beri 'Migros Tarım Platformu' ile iyi tarım için çalışan paydaşlarına değer katmayı amaçlıyor marka. İyi tarım uygulamaları, videolu eğitimler, sürdürülebilirlik programları, kadın ve aile kulüpleri ve Migros ekosistemine dahil olma olanağı sunan platform temelde yüksek verimli üretimi destekliyor. Marka, cirosunun yüzde 77'sinin ise tarıma dayalı ürünlerden oluştuğunu açıklıyor. sürdürülebilir tarım çiftçisi var. Bu çiftçiler buluşları ve hayal güçleriyle diğer yetiştiricilere de ilham kaynağı oluyor.
Kerevitaş: 'Superfresh Topraktan Tabağa Sıfır Gıda Kaybı' projesiyle sözleşmeli tarımı sürdürülebilir bir iş modeli olarak sahipleniyor Kerevitaş. Söz konusu iş modeliyle, çiftçileri sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirerek tarımsal verimliği arttırıyor, aynı zamanda çevresel etkisini azaltıyor. Tarımsal ürünler için alım garantisi verdiği model kapsamında üreticiyi ekonomik olarak güvence altına alıyor, üretim miktarını ve fiyatını önceden belirleyerek üretimin planlı şekilde yapılmasını teşvik ediyor. Böylece üreticiler, dönemsel fiyat dalgalanmalarından etkilenmiyor.
Kuveyt Türk: Tarım ve hayvancılık ekosisteminin her bir paydaşı için katılım finans prensiplerine uygun, dijital ve pratik çözümler sunan Kuveyt Türk; uzaktan hesap açılışından mobil şube hizmetlerine, aidatsız Tohum Kart'tan Tarım Finansmanı'na, Tarsim Sigortası'ndan ücretsiz EFT ve havale imkânına kadar geniş bir ürün ve hizmet yelpazesiyle hizmet veriyor. Bunlarla beraber, sektördeki firmaların nakit akışlarını kolaylaştıran Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS), Tedarikçi Finansmanı gibi ürünlerin yanı sıra tahsilatlarını hızlı ve güvenli yapmalarını sağlayan Tarım POS ürün çeşitleri ile tarım sektöründeki paydaşlarını destekliyor. Marka kurduğu bu yapıyla, sektördeki tüm taraflar arasında köprü görevi üstlenmeyi hedefliyor.
PepsiCo Türkiye: PepsiCo Türkiye, PepsiCo Vakfı tarafından sağlanan destek ve CARE Türkiye iş birliğiyle 35 milyon TL bütçeli 'Dünyayı Besleyen Kadınlar' projesini Adana'da hayata geçiriyor. Proje kapsamında 450 kadın çiftçi ve üreticiye hibe sağlanıyor. Sürdürülebilir tarım teknikleri, cinsiyet eşitliği, dijital pazarlama ve iletişim teknikleri gibi eğitimler aracılığıyla toplam 35 binden fazla kadın çiftçi ve üreticiye ulaşmayı hedefleyen projeyle küçük ölçekli kadın üreticilerin desteklenmesi sağlanarak kırsal alanlarda güvenli bir gıda ağı oluşturulması amaçlanıyor.
Tiryaki Agro: Yılda 4 milyon tonu aşkın yem ve yağlı tohum, tahıl, bakliyat, kuruyemiş ve organik gıda ürünleri başta olmak üzere çeşitli konvansiyonel ve organik tarım ürünlerinin tedariki, işlemesi ve ticaretini gerçekleştiren marka, geliştirdiği iş modeliyle, sertifikalı tohumdan tarladaki üretime, üretimden depolamaya, işlemeden lojistiğe, gıda ve tarım ürünleri tedarikinin her aşamasında global ölçekte faaliyet gösteriyor, gıda güvenliğine katkı sağlıyor. "İyi insanlar, bereketli topraklar" mottosuyla marka, dünyanın her yerinde sağlıklı beslenmeyi sağlayan, doğa ile uyumlu bir gıda geleceği kurmak için çalıştığını belirtiyor.
Türk Traktör: Sadece traktör ve ekipmanlarla değil biçerdöver modelleriyle de geleceğin tarımını bugünden çiftçilerle buluşturmayı hedefleyen Türk Traktör, uygun biçerdöver modelleriyle fabrika çıkışlı opsiyon olarak sunulan verim haritalama sistemleriyle hasat esnasında tarlanın her noktasından ne kadar verim alındığını kaydediyor ve harita oluşturuyor. Harita ile tarlanın her bir noktasının güncel durumunu öğrenilerek, bir sonraki sezon için bölgesel iyileştirmeler yapılabiliyor. Bu sayede; her sezon daha fazla verim elde edilerek kimyasal kullanımının optimizasyonu sağlanıyor.