
Enerji sektöründe dönüşüm yalnızca kaynakların çeşitlenmesiyle değil, bu dönüşümün ekosistemini şekillendiren stratejik liderliklerle mümkün oluyor. Türkiye'nin en büyük hidrojen üreticisi ve tüketicisi olan Tüpraş, karbon nötr hedefi doğrultusunda yeşil hidrojen teknolojilerine yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, hem teknolojik altyapıları hem de sektörel iş birlikleriyle bu yolculuğa nasıl yön verdiklerini anlatıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ
Yelmenoğlu, Tüpraş olarak 2050 yılında karbon nötr bir enerji şirketi olma hedefleri doğrultusunda hareket ettiklerini belirtiyor. Sürdürülebilir enerji çözümleri arasında kritik bir yere sahip olan yeşil hidrojen alanında kararlılıkla ilerlediklerini ifade ediyor.
Bugün itibarıyla Türkiye'nin en büyük hidrojen üreticisi ve tüketicisi olduklarını vurgulayan Yelmenoğlu, bu konumun getirdiği teknik ve operasyonel yetkinliklerle, düşük karbonlu hidrojen teknolojilerinde özellikle de yeşil hidrojen alanında sektörel liderliklerini sürdürmeyi ve bu dönüşüme yön vermeyi hedeflediklerini paylaşıyor.
20 MW'LIK PİLOT ELEKTROLİZÖRLE YEŞİL ÜRETİME GEÇİŞ
Yeşil hidrojen üretimi için 20 MW kapasiteli bir pilot elektrolizör kurulumuna yönelik mühendislik çalışmalarını tamamladıklarını aktaran Yelmenoğlu, bu adımın şirketin düşük karbon ekonomisine geçiş stratejisinde önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguluyor.
AVRUPA İLE GÜÇLENEN İŞ BİRLİKLERİ VE GİRİŞİMCİLİK HAMLELERİ
2022 yılından bu yana Hydrogen Europe üyesi olduklarını dile getiren Yelmenoğlu, bu üyelik aracılığıyla Avrupa odaklı iş birliklerini güçlendirdiklerini söylüyor. Ayrıca Tüpraş Ventures aracılığıyla üç yenilikçi start-up'a, 2'si Kuzey Amerika'da olmak üzere yatırım yaptıklarını açıklayan Yelmenoğlu, böylece ileri teknolojilerin erken uygulayıcısı olma vizyonlarını pekiştirdiklerini belirtiyor.
AKADEMİK İŞ BİRLİĞİ İLE EKOSİSTEM GELİŞİMİ: KOÇ ÜNİVERSİTESİ HİDROJEN TEKNOLOJİLERİ MERKEZİ
Yelmenoğlu, Koç Üniversitesi'nde kurdukları Hidrojen Teknolojileri Merkezi ile Türkiye'de hidrojen ekosisteminin gelişimine önemli katkı sunduklarını ifade ediyor. Bu merkezin, enerji dönüşümüne bilimsel zemin kazandıran stratejik bir girişim olduğunu da vurguluyor. Yelmenoğlu, yeşil hidrojenin yalnızca rafineri süreçlerinde değil; Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) üretimi ve sıfır karbon elektrik üretimi gibi alanlarda da hayati rol üstlendiğini belirtiyor. SAF üretiminde kullanılacak yeşil hidrojenin havacılık sektörünün karbon ayak izini azaltacağını açıklayan Yelmenoğlu, aynı zamanda bu üretimin, yenilenebilir enerjiyle entegre çalışan elektrolizör sistemleriyle sıfır emisyonlu elektrik altyapılarını da destekleyeceğini ifade ediyor.