Gönüllülükten yönetişime evrilen bir dönüşümden geçiliyor. 2025 yılı itibarıyla KSS, şirketlerin itibari yönetimi için değil, sürdürülebilir büyümeleri için stratejik bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Global Reporting Initiative'in 2025 tarihli raporuna göre, dünya genelindeki büyük şirketlerin yüzde 67'si artık yıllık etki raporları yayımlıyor. Bu oran 2020'de yalnızca yüzde 43'tü. TÜSİAD'ın 2024 verileri ise Türkiye'de şirketlerin yüzde 52'sinin sosyal etki ölçümleme araçları kullandığını gösteriyor. Bu gelişmeler, KSS'nin karar alma mekanizmalarına entegre edildiğini net biçimde ortaya koyuyor.
DÖNGÜSEL EKONOMİ YAKLAŞIMI GÜÇLENİYOR
KSS'nin üretim süreçlerine entegre edildiği en net alanlardan biri döngüsel ekonomi. WINSSolutions 2025 verilerine göre, bu modele geçen şirketlerin sayısı son bir yılda yüzde 45 artış gösterdi. Geri dönüşüm, yeniden kullanım, ürün ömrünü uzatma ve atık azaltımı gibi uygulamalar artık KSS politikalarının ayrılmaz parçası.
ŞEFFAFLIK DİJİTALLEŞİYOR: KSS'DE TEKNOLOJİ KULLANIMI ARTIYOR
Yapay zeka, blok zinciri, büyük veri ve dijital platformlar, sosyal sorumluluk projelerinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve gerçek zamanlı izlenebilirlik sağlıyor.
World Economic Forum'un Tech for Good 2025 raporuna göre, şirketlerin yüzde 56'sı KSS faaliyetlerinde bu teknolojileri aktif olarak kullanıyor.
DOĞAYA YÖNELİK SORUMLULUK: YENİ STRATEJİK RİSK ALANI
2025'te şirketlerin yalnızca karbon salımı değil, doğal sermaye üzerindeki etkileri de masaya yatırılıyor.
Deloitte'un 'Nature and Biodiversity' analizine göre, doğa pozitif hedefler belirleyen kurum sayısı son iki yılda yüzde 30 arttı.
Biyoçeşitlilik kaybı, iş modelleri için stratejik bir risk unsuru olarak kabul ediliyor.
ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIKTA DERİNLEŞME DÖNEMİ
KSS yalnızca çevresel değil; sosyal kapsayıcılık tarafında da ilerliyor.
Edelman Trust Barometer 2025 verileri, tüketicilerin yüzde 67'sinin, toplumsal meselelerde açık pozisyon alan şirketlere daha çok güvendiğini gösteriyor. Eşitlik, katılım, çeşitlilik uygulamaları; işe alımdan yönetime, ürün tasarımından reklam diline kadar KSS'nin parçası haline geliyor.
GREENHUSHIG: SESSİZ AMA SÜRDÜRÜLEBİLİR
Bazı çok uluslu şirketler, politik veya kültürel kutuplaşmaların yoğun olduğu pazarlarda sürdürülebilirlik uygulamalarını duyurmaktan kaçınıyor. The Times 2025 analizine göre, bu eğilim 'greenhushing' olarak adlandırılıyor ve şirketlerin ESG uygulamalarını içselleştirip dışa vurmadığı bir alan yaratıyor.