Doğu Karadeniz'in eşsiz doğasını ve kültürünü deneyim odaklı turizmle buluşturan bir şehir Rize. Sahip olduğumuz yaylalar, vadiler ve akarsularla, doğa ve macera tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatıyoruz. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı iş birliği ile Rize Valiliği olarak hayata geçirdiğimiz Discover Kaçkar Projesi ile Kaçkar Dağları'nı dağ, doğa sporları ve macera turizmi deneyimleri açısından uluslararası vitrine çıkartmayı, yıl boyunca trekking, trail koşuları, rafting ve yayla etkinlikleriyle bölgeyi cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz.
26-28 Eylül 2025'te ilk kez ev sahipliği yapacağımız, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Valiliğimizin girişimleriyle 5 yıl süreyle Rize'de düzenlenecek Kaçkar by UTMB, dünyanın en prestijli ultra maraton serilerinden biri olarak, 55 ülkeden 2 bin sporcuyu Ayder Yaylası'nda buluşturacak. Bu dev organizasyon, sadece bir yarış değil; Kaçkarlar'ın doğasını, insanını ve dayanıklılığını dünya çapında kutlayan bir hareket olacak. Dünyanın en prestijli doğa sporlarından biri olan Kaçkar by UTMB'yi birkaç gün sürecek bir organizasyon olarak görmüyoruz. Aksine, bu maratonun kentin turizm algısını dönüştürecek önemli bir araç olduğuna inanıyoruz. Doğanın sunduğu benzersiz fırsatları, sürdürülebilir ve yenilikçi turizm yaklaşımlarıyla birleştirerek, Rize'yi klasik turizmin ötesine geçen, yılın her dönemi devam eden doğa ve kültürle bütünleşen unutulmaz, keşif dolu bir destinasyon olarak konumlandırıyoruz.
KİŞİSEL, DUYUSAL VE KÜLTÜREL BİR DENEYİM
Rize'de çay sadece bir içecek değil, kuşaktan kuşağa aktarılan bir yaşam kültürü. Biz bu kültürü, anneanne yöntemi dediğimiz geleneksel ve doğayla uyumlu üretim şekilleriyle deneyimletiyoruz. Misafirler, çay tarlasına girerek yaprağa dokunuyor, geleneksel yöntemlerle kendi çayını işliyor, sonrasında bireysel çay seremonileriyle bu emeğin sonucunu yudumluyor. Böylece Türk çayı onlar için sıradan bir içecek olmaktan çıkıyor; kişisel, duyusal ve kültürel bir deneyime dönüşüyor. Çay deneyim turizmi sadece üretim sürecini değil, aynı zamanda Türk çay ekipmanlarının tarihini de içeriyor. İnce belli bardağın, çift demlikli çaydanlığın, emaye kupaların ardındaki hikâyeleri öğrenen misafirler, Türk çayının ne kadar köklü ve özgün bir kültür taşıdığını fark ediyor. Bu farkındalık onları sadece birer çay içicisi değil, aynı zamanda bu kültürün gönüllü anlatıcısına dönüştürüyor. Deneyimledikleri her anı, kulaktan kulağa, sevgi ve bilgiyle aktarıyorlar. Ve böylece Türk çayı, dünyaya daha nitelikli, daha içten bir hikâyeyle açılıyor. Katılımcılar için bu deneyim, çayla ilk kez bu kadar derin bir bağ kurma fırsatı oluyor. Birçoğu, çayla ilişkilerini yeniden tanımlıyor; artık marketten alınan bir paket değil, ardında emek, doğa, tarih ve insan bulunan bir değer olarak görüyorlar.
YÖRESEL LEZZETLER ÖNEMLİ ROL OYNUYOR
Rize mutfağı, dağlık arazi ve nemli iklimin belirlediği tarım ürünleri üzerine kurulu. Mısır unu, karalahana, fasulye turşusu ve hamsi, yemeklerin omurgasını oluşturuyor. Mesela, muhlama, mısır unu ve yaylalarda üretilen tereyağının kavrulmasıyla hazırlanır ve hem kahvaltıda hem de ana öğünlerde tüketilir. Hamsili pilav ise balıkçılık kültürünün mutfağa entegrasyonunun simgesidir. Bu tarifler, yörenin ekonomik ve sosyal yaşamıyla doğrudan bağlantılı. Son beş yılda Rize'de düzenlenen GastronomiRize Festivali, yöresel lezzetleri ulusal ve uluslararası ziyaretçilere tanıtmakta kritik bir rol oynuyor. 2024'te 11 ilçeye yayılan festival, coğrafi işaretli ürünlerin yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş tarifleri de gündeme getirdi. Rize'de 15'ten fazla ürün coğrafi işarete sahip. Anzer Balı, Rize Kavurması gibi lezzetler, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenerek koruma altına alındı ve pazarlama stratejilerine entegre edildi. Özellikle Rize Bezi (Feretiko) gibi tekstil ürünleriyle birlikte mutfak kültürünün tanıtılması, bütüncül bir markalaşma yaklaşımını yansıtıyor.
MODERN SUNUM TEKNİKLERİYLE YENİ YORUMLAR
T.C Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile her yıl Rize'de de kutlanan Türk Mutfağı Haftası ile karalahana sarması, kurufasulye, pepeçura, enişte lokumu ve hamsikoli gibi yemekleri modern sunum teknikleriyle yeniden yorumlanıyor. Benzer şekilde, yapılan akademik çalışmalar, Rize mutfağının somut olmayan kültürel miras kapsamında belgelenmesine katkı sağlıyor.
(Rize Valisi İhsan Selim Baydaş)