USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

24 Kasım 2025 16:47

Gıda güvenliği artık bir kültür olmalı

Gıda güvenliği; artan riskler, iklim değişikliği ve dijital dönüşüm çağında denetim, eğitim ve teknolojiyle sürdürülebilir bir kültüre dönüşmek zorunda.

Gıda güvenliği artık bir kültür olmalı

İklim değişikliği, artan kimyasal riskler, su kaynaklarının azalması ve gıdada taklit-tağşiş... Gıda güvenliği artık yalnızca gıda sektörü profesyonellerinin değil, toplumun tüm paydaşlarının gündeminde olması gereken bir konu. Biz de bu kapsamda, Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Ayça Özden ile güvenli gıda, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve sektörel sorumluluklar üzerine konuştuk. Özden, hem tüketicilere hem de sektör temsilcilerine önemli uyarılarda bulundu.

*Gıda perakende sektöründe gıda güvenliği uygulamalarının mevcut durumu nedir?

Güvenli gıdayı, insan sağlığına zarar vermeyecek gıdalar olarak tanımlayabiliriz. Biraz daha açarsak, üretim süreçleri ile beraber depolama ve dağıtım dahil tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreçlerde oluşabilecek mikrobiyolojik, kimyasal ve fiziksel tehlikelerin kontrol altına alınması ile üretilen gıdalara 'güvenli gıdalar' diyebiliriz. Tüketicilerin gıdalara doğrudan ulaştığı perakende sektörü, gıdaların güvenli bir şekilde sunulmasını sağlamalıdır. Öncelikle Perakende sektörü de satışa sunulan gıdaların hijyenik ve sağlıklı koşullarda üretildiğinden ve depolandığından emin olmalıdır. Üretim, işleme, depolama ve dağıtım aşamalarında gerekli kontrolleri sağlamalı ya da üreticinin bu kontrolleri sağladığını doğrulamalıdır. Ülkemizdeki gıdayla ilgili yasal düzenlemelere uymalı, satışa sunduğu ürünlerdeki yasal düzenlemeleri takip etmelidir. Perakende sektöründe güvenli gıdanın tüketicilere ulaşmasına özen gösteren kuruluşlar kendi süreçlerini denetlemenin yanında gıda güvenliği standartlarını baz alarak tedarikçi denetimleri gerçekleştirmekte, ürünleri düzenli olarak analiz ettirerek kontrol etmekte, üretim ve işleme süreçlerinde çalışanlara eğitimler vererek bilinçlenmelerine katkı sağlamaktadırlar.

*Gıda Güvenliği Derneği olarak, tüketicilerin ev dışında güvenle, hijyenik ortamda sağlıklı yemek yiyebilmesi için 'Tedarik Zincirinde Güven Rehberi' gibi projeler yürüttüğünüzü biliyoruz. Bu projelerin kapsamı ve sektöre etkileri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Gıda Güvenliği Derneği, 20 yılı aşkın süredir, sürdürülebilir gıda güvenliğinin sağlanmasında ve tüketici sağlığının korunmasında etkin rol oynayan alanının tek sivil toplum örgütüdür. Sizin de bahsettiğiniz gibi 'Tedarik Zincirinde Güven Rehberi' projelerimizden biridir. Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) ile beraber çalıştığımız bu projede ev dışı tüketim noktalarının tedarikçilerini seçerken dikkat etmesi gereken kriterleri içeren bir rehber oluşturulmuştur. Rehberde, ürünlerin işleme koşulları sırasında dikkat edilmesi gereken kurallara da yer verilmiştir (analizler, gıdayla temas eden malzemeler, temizlik dezenfeksiyon, zararlılarla mücadele, nakliye vb). Sektörde uzun yıllar emek vermiş profesyonellerle hazırlanan bu rehbere isteyen herkes internetten ulaşabilir. Avrupa Birliği Gıda ve Yem İçin Hızlı Uyarı Sistemi (RASFF) AB'ye üye olmayan ülkelerin, üye ülkelerde üretilen veya üye ülkelerden sevk edilen ya da üye ülkeler tarafından ihraç edilen ürünlere ilişkin bildirimler hakkında bilgi edinmelerini sağlayan temel arayüzdür. Gıda güvenliği ile ilgilenen tüm paydaşlara yönelik olarak 2022 yılından bu yana, ülkemizden AB'ye yapılan gıda ihracatında yaşanan sorunları bir yıl öncesiyle karşılaştırarak RASFF bildirimlerini analiz ettiğimiz rapor yayınlıyoruz. Raporda en fazla bildirim alan ürünleri, en çok bildirim yapılan ülkeleri ve ülkemizle ilgili en fazla aldığımız bildirim konularını karşılaştırmalı olarak yer veriyoruz. Sektöre yönelik olarak hazırladığımız ve haftalık olarak yayınlanan 'Gıda Güvenliği Bülteni' ile ülkemizde ve dünyadaki gıda güvenliği ile ilgili tüm haberleri derlemeye çalışıyor, yasal değişiklikler iletiyoruz.

Bültenimiz Linkedin platformu üzerinden herkese açık bir şekilde yayınlanmaktadır. Bunun yanında sosyal medyada tüketicilere yönelik gıda güvenliği konularında düzenli bilgilendirmeler yapmaktayız. Taklit-tağşiş ve gıda hileleri hem ülkemizde hem de dünyada önemli bir sorundur. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan kamuoyu bilgilendirmelerinin yerinde ve önemli bir uygulama olduğunu düşünmekteyiz. Çok yakın zamanda Bakanlık yetkilileri ile bir araya gelerek gıdalarda taklit ve tağşişle ilgili kamuoyu paylaşım sistemi hakkında Derneğimizin görüş ve önerilerini sunduk ve konuyu tüm boyutlarıyla görüşme fırsatı bulduk.

*İklim değişikliği, artan nüfus ve su kaynaklarındaki kısıtlılık gibi faktörlerin gıda güvenliği üzerindeki etkileri nelerdir? Gıda Güvenliği Derneği olarak bu zorluklarla başa çıkmak için ne tür stratejiler ve projeler geliştiriyorsunuz?

Maalesef iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri sıcaklıklardaki dalgalanmalar ile oluşan kuraklık, sel, fırtına gibi faktörlerin tarımsal üretimi olumsuz etkilemesidir. Bu etmenlerin verimlilik kaybı, biyoçeşitliliğin azalması gibi sorunlara neden olması yanında değişen sıcaklıklar yeni mikrobiyolojik tehlikelerin ortaya çıkmasına, farklı tarımsal zararlıların gelişmesine hatta bu zararlılarla mücadele için farklı kimyasalların üretilmesine neden olabilmektedir. Dünya nüfusunun artması daha fazla gıda talebi yaratmaktadır. İklim değişikliği ile oluşan verim kaybı nedeniyle tarımsal üretimin artan nüfusun talebini karşılamakta daha da zorlanacağı öngörülmektedir. Bununla beraber gıdaya erişimdeki eşitsizliğin artması da söz konusudur. Su kaynaklarındaki kısıtlılık kuraklık ve buna bağlı verim sorunları yanında temiz suya olan erişimi azaltacağından daha kirli sular tarımsal üretimde kullanılmak zorunda kalınabilir ve bu da ürünlerde farklı mikrobiyolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Gıda Güvenliği Derneği olarak, 2024 yılında üyelerimizin katılımı ile hazırladığımız strateji planımızda iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik de ön sıralarda yer aldı. Söz konusu yıkıcı sorunlardan en çok etkilenen gıda sektörünün bizzat kendisi, bu nedenle hep birlikte pratik ve sonuç odaklı çözümler geliştirmeliyiz. Önceliğimizi bu konudaki bilincin arttırılmasına veriyoruz. Bunun yanında sürdürülebilirlik platformu ile iletişim halindeyiz. Risklerimiz neler, FAO'nun ortaya koyduğu sorunların çözümüne nasıl katkıda bulunabiliriz, yerel bazda hangi çalışmalara gıda güvenliği yaklaşımı ile katkı sunabiliriz sorularına cevap arayacak bir oluşumun parçası olmayı hedefliyoruz. Bu amaçla oluşturulacak "İklim Etkileri ve Afete Yönelik Gıda Güvencesi Planı" çalışmalarının içinde yer almayı planlamaktayız.

*Dijitalleşme, izlenebilirlik teknolojileri ve sürdürülebilirlik gibi konuların gıda güvenliği üzerindeki etkileri nelerdir? Gelecekte gıda güvenliği alanında hangi yenilikçi uygulamaların öne çıkmasını bekliyorsunuz?

Gıda güvenliği için izlenebilirlik, bir gıda ürününün izinin sürülebilmesi anlamına gelir. Üretim, işleme, depolama, dağıtım ve nihai tüketiciye ulaşana kadar olan tüm aşamalar ile bilgiler takip edilir ve kayıt altına alınır. Böylece tedarik zincirinde herhangi bir sorun meydana geldiğinde müdahale edilebilmesi sağlanır. Gerekli görülürse geri çekme/geri çağırma uygulanması, kalitenin iyileştirilmesi, tespit edilen sorunların tekrarının engellenmesi gibi düzeltici faaliyetlerin hayata geçmesine yardımcı olan bir sistemdir.

Tedarik zincirinde yer alan tüm bu süreçler artan üretim miktarları da göz önüne alındığında uzun ve karmaşık faaliyetlerin bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. Dijitalleşme izlenebilirliğin daha kolay, daha hızlı ve erişilebilir olmasında son derece yardımcı olmaktadır. Ayrıca söz konusu bir uygunsuzluğun önlenebilmesi veya düzeltilebilmesi için geçmiş veriler son derece önemlidir. Dijitalleşme çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarının da hızlanmasını sağlamaktadır. Çok kapsamlı bir konu ama örnek vermek gerekirse, karbon ayak izini azaltmak için enerji verimliliğin arttırılması gerekliliği artık kanıtlanmış eylemlerden birisidir. Bunun için de en hızlı çözüm akıllı enerji yönetim sistemlerinin devreye alınmasıdır.

Gıda Güvenliği Derneği olarak yapay zekanın gıda güvenliği uygulamalarında kullanımı ile ilgili bir çalışma başlattık. Amacımız bu alandaki iyi uygulamaları sektörle paylaşarak hala öğrenmeye açık olduğumuz bu alanda farkındalığı artırmak.

Eğitim komitemiz ile başlattığımız çalışmalara devam etmekteyiz ve bu yılın son çeyreğinde bu konuyla ilgili seminerler düzenleme hazırlığındayız.

(Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Ayça Özden)

EN ÇOK OKUNANLAR