Hobileri, alışkanlıkları, iş anlayışı, sanata bakışı, sanatçı kişiliği ve dahasıyla hayatını tutkuyla dolu dolu yaşayan bir iş insanı Sema Güral Sürmeli. Ne mutlu ki #PlatinPortre'mizin mayıs ayı konuğu olarak derin portresiyle daha yakından tanıştırdı bizi. Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sürmeli, yoğun temposu içerisinde Kuzguncuk'taki aile evinde yanıtladı sorularımızı. Hem özel yaşamına hem de iş vizyonuna dair konuştu. Okuyan herkese ilham olacak, güçlü mesajlar barındıran yanıtlar verdi Sema Hanım. Buyurun hep birlikte kendisini daha yakından tanıyalım...
"ASLINDA HEPİMİZ BİR BÜTÜNÜZ"
*Sema Hanım nasılsınız, şu ara gündeminizde neler var, kafanızı neler meşgul ediyor?
Herhalde herkes kadar ben de öncelikli olarak ülkemi düşünüyorum. Bunun için de iş de var, aile de toplumsal sorunlar da... Tüm bunlara ben de herkes kadar ilgiliyim, herkes kadar rahatsızım, herkes kadar mutluyum, herkes kadar iyileri görmeye çalışıyorum. Aslında hepimiz bir bütünüz, böyle bir moddayım. Kendim de beğendiğim konuları sahiplenmeye, korumaya; beğenmediğim, eleştirdiğim hoşuma gitmeyen şeyleri de iyileştirmeyle ilgili çabalamaya gayret ediyorum.
"BEN HEP KENDİMİ ARADIM"
*İş dışında neler yapmaktan keyif alırsınız, hobileriniz veya tutkularınız nedir?
Hobileri çok zengin olan bir insanım. Keşke daha çok vaktim olsa da arzu ettiğim her şeyi daha çok yapabilsem. Bu benim çocukluğumdan beri var olan bir şey. Beni besleyen ve rahatlatan pek çok hobim var, onların her birini yapmaya çalışıyorum. Müzik benim gerçekten çok keyif aldığım bir alan. Bir süre önce bir perküsyon orkestrası kurmuştum. Buna ilave olarak şimdi de 'handpan' çalmak istiyorum. Görsel olarak görebildiğim ve başkalarıyla da paylaşabildiğim sanatları yapabiliyor olmak bana çok iyi geliyor. Beni manevi olarak da zenginleştiriyor. Elbette profesyonel olarak değil, seviyorum, istiyorum ve yapıyorum, beğenen olursa da ne ala. Ben hep kendimi aradım ve ararken de çok farklı kapılar açıldı bana, çok güzel şeyler yapabildim, ailem bana çok inandı ve beni destekledi. Sanata dair neredeyse yapmadığım hiçbir şey kalmadı. Bundan sonrasında da hep şunu hayal ediyorum, ellerim benim için çok kıymetli. Hayatımı şekillendirdiğim her şeyi ellerimle yapıyorum. Dolayısıyla Allah ellerime güç kuvvet versin. Ben de bu gücü kendimde hissedeyim ve sürekli bir şeyler yapıp ortaya iyi şeyler çıkarabileyim istiyorum.
*Ailenizle diyaloğunuz ve ilişkiniz nasıl, onlarla neler yapmaktan keyif alırsınız?
Ailemle diyaloğum ve ilişkim çok iyi. Derler ya doğduğun ev kaderindir, ben gerçekten bu kadere binlerce kez şükürler olsun diyorum, her anlamda. Beni çok küçücük yaşlarda tanımaya ve anlamaya başladılar. Dolayısıyla beni anlayan, tanıyan ve o yönde de destekleyen bir ailem oldu. Bu nedenle çok mutluydum. Bir de tüm kardeşlerim ve ben hiçbir zaman üzmedik ailemizi. Şu yaşıma kadar ailemin desteğini ve takdirini gördüm hep...
"ONLARLA OLDUĞUM HER AN BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ"
*Peki kendi çekirdek ailenizle yapmaktan en çok hoşlandığınız şey nedir?
Onlarla yaptığım her şeyi çok seviyorum. Bir kere her şeyden önce birlikte olabilmek çok güzel. Onlarla birlikte olduğum her an benim için çok kıymetli. Yani evde oturup kahvaltı da yapıyor olabiliriz, bunun bir sınırı yok. Büyük oğlumun okulu çok yoğun, küçük oğlum da yurt dışında okuyor. O da sınırlı zamanlarla gelebiliyor. Dolayısıyla biz öyle her gün her şekilde beraber olabilen bir aile değiliz eğitim nedeniyle. Bundan dolayı da her fırsatta bir arada olduğumuz her an çok kıymetli ve değerli.
"HEM DOĞRU HEM DE İYİ İNSAN OLUNMALI"
*Çocuklarınıza küçüklüklerinden bu yana tekrar tekrar öğütlediğiniz temel konular var mıydı?
Onlara her zaman doğru ve iyi birer insan olmaları gerektiğini söyledim. Bu bizim vazgeçilmez koşulumuz. Onlardan hiçbir zaman ders başarısı beklemedim. Çünkü benim ailem de bana bunu yapmadı. Bizde temel kaide dürüstlük, iyilik, doğru bir insan olabilmek... Bunları zaten benimsiyorsa birisi, başarı da bununla beraber geliyor. Benim annem ve babam benden bunu bekledi, ben de kendi çocuklarımdan bunu bekliyorum. Çok şükür hiçbir zaman da beni üzmediler.
*Karakterinizde en öne çıkan özelliğiniz nedir?
Duyguları çok dolu dolu yaşayan bir insanım. Bazı insanlar hislerini saklayabiliyor. Ben öyle değilim, örneğin ben mutluysam herkes o mutluluğu görmeli. Hep beraber o coşkuyu yaşamalıyız. Üzüntüm mü var, insanız dünya hali, her şey olabilir... Elbette benim de maskelerim ve sınırlarım var ama ben o anda ne hissediyorsam etrafımdaki insanlar onu anlarlar.
"BİZİ KURTARACAK OLAN ŞEY İYİLİK"
*Elinizde herkese ulaşacak bir mesaj olsaydı bu ne olurdu?
Elbette iyilik olurdu. "İyi insan olun" derdim. Şekline ve nasıl olması gerektiğine herkes kendisi karar versin. Hangi konuda olacağına da kendisi karar versin. Çünkü hepimizin aynı konularda aynı hassasiyetlerinin olmasını beklemek o zaman hepimizi aynı kaba sokmak demektir ki hiçbirimiz aynı kapta değiliz ve birbirimize benzemiyoruz. Kısacası bizi kurtaracak olan şey iyilik anahtarı.
*Peki porselen tarafında neler oluyor, her şey yolunda mı?
Evet, her şey yolunda. Tasarımlarımı da çok severek yapıyorum. Özellikle son tasarımımı da çok severek yaptım. Her yıl kadınlar için bir seri yapıyorum, biliyorsunuz. Bu yıl da tabaklara çok güzel tasarımlar yaptık ve bu tabakların arkasına da kadınlarla ilgili mottolar yazdık. Motivasyon olması açısından onların var oluşlarını değerli kılan notlar... Okudukları zaman hem kendilerini güçlü hissettirecek hem de yüzlerinde tebessüm oluşturabilecek notlar olsun istedik. Çünkü bir kadının gülmesi ve ona değer vermek bu kadar zor olmamalı.
"HAYATIMDA HİÇBİR PİŞMANLIĞIM YOK"
*Hem iş hem de sosyal/özel yaşam yolculuğunuza baktığınızda neler geçiyor aklınızdan?
Çok güzel bir yolculuktu. Genel çatısı, gerçekten çok güzel bir hayattı. Az önce dedim ya ben çok şanslı bir kişiyim; işte öncelikle annem ve babam... Çok güzel bir hayatım oldu, bana değer vererek ve değer katarak büyüttüler. Ondan sonra onların bana kazandırdığı kardeşlerim... Ben dünyanın en şanslı ve en zengin insanıyım bu anlamda, olağanüstü üç kardeşim var. Benim iyi ve kötü her günümde bana çok destek olan ve benimle birebir yaşayan bir ailem var. Sonrasında eşimi iyi seçtim, gerçekten o anlamda da kendimi çok şanslı hissediyorum. Yaptığım her şey de onun da bana çok büyük bir desteği var. Daha sonra da çocuklarım benim şansım oldular. Beni hiç yormayan ve bana çok gurur veren çocuklar... Öte yandan ben dostlarımı da çok iyi seçtim, seçemediklerimi de eledim... Beni besleyecek projeler yazdım, bu projeleri uyguladım. Onlar takdir edildikçe bir sonraki için bana anahtar oldu, bir diğerinin kapısını açtı, yani hep üst üste koyarak ilerledim hayatımda. Geri dönüp baktığım şunu da yapmasaydım dediğim hiçbir şey yok. Hiçbir pişmanlığım yok. Geçmişimi sorgulayacağım da hiçbir şey yok...
"BÜTÜN BUNLARIN HEPSİNİ TÜRKİYE'DE YAPMAK İSTİYORUM"
*Bundan sonrası için kaygınız ve hedefiniz nedir?
Kaç yaşıma kadar yaşayacağımı bilmiyorum. Yaşadığım süreyi konforlu, sağlıklı, iyi yaşamayı arzu ediyorum. Ve bunun olması için de sağlıklı olmak elzem. Sağlıklı yaşayabilmem için de şu anki hayatımda sağlığıma dikkat etmeliyim. Akıl sağlığımı ve beden sağlığımı bozacak hiçbir şey yapmadım ve yapmıyorum. Onun dışında da insanın maddi bir güce ihtiyacı var, bugün çok şımarık ve hoyratça harcarsan yarının rezervlerini tüketebilirsin. Onunla ilgili mantıklı hareket etmeye çalışıyorum. Sağlığıma iyi baktığım gibi bütçeme de iyi bakmam lazım. Bu hayat tek başına geçmez, dostlarıma ve aileme de iyi bakıyorum... Ve ben bütün bunların hepsini Türkiye'de yapmak istiyorum. Dünyanın her yerini gezebilirim ama dönüp dolaşıp yaşayacağım yer Türkiye'dir. Hepimizin mutlu olduğu, huzurla yaşadığı, keyif aldığı bir ülke hayal ediyorum. Bunun için de hepimizin yapacağı çok şey var, olmuyorsa da düzeltmeye çalışmamız lazım. Dolayısıyla ülkemiz için hepimizin yapacağı daha çok şey var. Bu ülke hepimizin, hiç kimseye ve hiçbir şeye değişilemeyecek kadar çok güzel ve değerli bir ülke...