Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, dijital dönüşüm, çeviklik, sürdürülebilirlik ve elektrikli mobilite başlıklarında attıkları adımları aktarırken; teknolojiyi, etik değerleri ve finansal disiplini bir araya getiren stratejik bir model sunduklarını vurguluyor. Ali Bilaloğlu, Doğuş Otomotiv'in dijitalleşme yolculuğunun 2017 yılında Dijital Dönüşüm Departmanı'nın kurulmasıyla başladığını belirtiyor. Bu süreci "çağın trendlerini takip eden, müşteri beklentilerini öngören ve değer zincirini yeniden tanımlayan" bir vizyonla başlattıklarını ifade ediyor. Bilaloğlu, bu doğrultuda geliştirilen projelerle organizasyonel çeviklik sağladıklarını, veri bazlı karar mekanizmaları ve yapay zeka odaklı uygulamalarla tüm ekosistemi dönüştürdüklerini söylüyor.
73 PROJE YAZILIM GELİŞTİRME AŞAMASINDA
2024 yılı itibarıyla 119 dijital projenin tamamlandığını, 73 projenin ise yazılım geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bilaloğlu, yalnızca 2024 yılında bu projelerle 170 milyon TL finansal kazanım elde ettiklerini aktarıyor. 2025'in ilk çeyreğinde 26 yeni dijital projenin tamamlandığını, 85 projede geliştirme sürecinin sürdüğünü ifade ediyor. Ayrıca Yapay Zeka Mükemmeliyet Merkezi çalışmalarının başlatıldığını belirtiyor. Tüm bu teknolojik dönüşümün, 2025 yılı itibarıyla toplam 5.3 milyar TL'lik yatırımla destekleneceğini açıklıyor. Doğuş Otomotiv, 2009 yılında yayımladığı ilk Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu ve 2010 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ile sektörde sürdürülebilirliğin öncülerinden biri oldu. 2014 yılından bu yana BIST Sürdürülebilirlik Endeksi'nde yer alan şirket, 2024 yılında da istikrarlı performansını sürdürdü. Bilaloğlu, sürdürülebilirliğin iş yapış şekillerine entegre edildiğini ve çevresel performansın sürekli olarak geliştirildiğini vurguluyor.
ENTEGRE YÖNETİM SİSTEMLERİYLE GÜÇLENEN OPERASYONLAR
Sürdürülebilirliği tüm iş yapış şekillerine entegre ettiklerini belirten Bilaloğlu, çevre, enerji, kalite, iş sağlığı ve bilgi güvenliği yönetim sistemlerinin entegre biçimde devreye alındığını aktarıyor. Çevre Yönetim Sistemi sertifikasına dahil bina oranının yüzde 74'e ulaştığını, bu oranı 2025'te yüzde 85'e, 2030'da ise yüzde 100'e çıkarmayı hedeflediklerini ifade ediyor. Volkswagen AG'nin sürdürülebilirlik odaklı @Retail ve sertifika programlarına aktif katılım sağladıklarını belirten Bilaloğlu, 2023 yılı itibarıyla güneş enerjisi yatırımı yapan yetkili satıcı ve servis sayısının 22'ye ulaştığını, böylece toplam enerji ihtiyaçlarının yüzde 67'sinin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını ifade ediyor. 2025 hedefleri bu oranı yüzde 76'ya yükseltmek.
TEDARİK ZİNCİRİNDEN ETİK KODLARA UZANIYOR
Bilaloğlu, tedarik zincirinde de sürdürülebilirliğin önceliklendirildiğini vurguluyor. Yüksek risk kategorisindeki tüm tedarikçilere yönelik denetimlerin tamamlandığını, 2024 yılı içinde yayımlanması planlanan Tedarikçi Etik Kodu ile bu alanda yeni bir dönem başlatacaklarını belirtiyor. Ayrıca, 2025 yılına kadar kritik tedarikçilerin en az yüzde 50'si için sürdürülebilirlik durum tespiti gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıklıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇ EKOSİSTEMİNE KATMA DEĞER
Elektrifikasyon alanında da ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade eden Bilaloğlu, Volkswagen, Audi, Porsche ve CUPRA markalarıyla Türkiye pazarında farklı segmentlerde elektrikli araçlar sunduklarını belirtiyor. Porsche Center'larda kurulan batarya onarım merkezleriyle elektromobilite ekosistemine katkı sağlandığını, 2023'te devreye alınan D-Charge altyapısıyla Türkiye genelinde birçok şarj noktası oluşturulduğunu vurguluyor. Bilaloğlu, tüm bu dönüşüm ve yatırım adımlarının disiplinli bir finansal yönetimle hayata geçirildiğini belirtiyor. 2025 yılı itibarıyla dijitalleşme, mobilite, elektrifikasyon ve sürdürülebilirlik odaklı projelere toplam 5.3 milyar TL yatırım yapılmasının hedeflendiğini ifade ediyor.