Geçtiğimiz ayki yazıda kariyer söylemlerinden bahsedip, terfi ve yükselmenin kapılarını açmıştık. Etkin ve organize bir söylemi uygun zaman ve şartlarda iletişim kanallarına sunmanın, nitelikli iş kadar kariyerde yükselmeyi kolaylaştıran bir unsur olduğunu ifade etmiştik. Kariyer söylemini oluşturan yapı, temelde profesyonel dilimiz ve onu kullanma becerimizdir. Çoğu zaman iletişim becerileri diye geçen bu konseptte eylem ve söylem kol kola hareket ederek eşsiz bilişsel yeteneğimizi oluşturur. Profesyonel dile bağlı olarak söylemi etkin üretmek ve yayılım temposunu kontrol etmek, adeta bir spor müsabakasında pasları dağıtan usta bir oyuncunun topun şiddetini ayarlaması gibi profesyonel yaşamı sanat haline getirir. O halde, ünlü Fransız filozof Jacques Derrida'nın bahsettiği gibi dilin sonsuz oyunları ve profesyonel yaşama yansıyan becerileri konusunda gelin üç duraklı bir yolculuğa çıkalım...
SÖZCÜKLERİN AĞIRLIĞI
Profesyonel yaşama pelesenk olmuş 'terminoloji' diye bir kelime vardır. Bazı kaynaklarda jargon diye geçen bu kavram, iş yaşamına uygun kelimeleri iş kültürünün içerisinde kullanmak anlamına gelir. Fakat bazı sunum ve iletişim becerileri eğitimlerinde jargondan uzak durmanız da öğütlenir. O zaman nasıl olacak? Her zaman dediğimiz gibi iletişim karşı tarafa göre tasarlanır. Yani sözcükler sarf edildikten sonra artık bizim değildir ve alıcısına göre şekillenir. Sözcüklerimiz duruşumuzun temelidir; o organizasyon içinde de kime hangi sözcüklerle yaklaşacağımızın ve duruluğumuzu korumanın gelişim yolculuğumuzda önemli bir yeri olacaktır.
Neyin iyi gittiğini ve neyin daha iyi gidebileceğini ancak boş viteste yansıttıklarımızla öğrenebiliriz.
SESSİZLİĞİN ETKİSİ
Büyük kariyerlerin arkasında her ne kadar büyük söylemlerin ve yaratıcılığın olduğu düşünülse de en az onun kadar etkili bir aracı sizlerle tanıştırmak istiyorum: Sessizliğin etkisi... İnsan kendini her zaman sözcükleriyle değil, bazen beden hareketleri, mimikleriyle bazen de suskunluğuyla ifade eder. Özellikle koçvari liderlik eğitimlerinde anlattığımız etkin dinleme bu davranışların ürünüdür. Bir insanla etkileşim halindeyken tam ona odaklı, gözlerinin içine bakıp dinliyor olmanız sessizliğinizi de etkin hale getirir. Nasıl yazının başlangıcında bahsettiğimiz pas atarken topun şiddetini ayarlamaya çalışıyorsak, top bizde değilken de alanı tutmamız etkimizi çarparak çoğaltacaktır.
AKIŞIN MUHASEBESİ
Büyüklerimiz hep söylerler, "Çok koşturuyorsun, az dur, nefes al dinlen" diye. Bilirler ki arada bir durmanın ve hiçbir şey yapmadan zihne değerlendirme fırsatı sunmanın büyük faydaları var. Bunu sinirbilim birçok araştırma ile kanıtlasa da insan olarak doyumsuz bir hızda hareket etmemiz muhasebe yapmayı zorlaştırıyor. Neyin iyi gittiğini ve neyin daha iyi gidebileceğini ancak boş viteste yansıttıklarımızla öğrenebiliriz. Kariyer söylemi yolculuğunun üç önemli aksiyon durağında; seçtiğimiz sözcükleri, etkin sessizliği ve duruşları dile getirdik. Bu söylem tek bir anda değil birçok aşamada süreklilik getiren, denedikçe aynı yapay zeka öğrenmesi gibi gelişen bir bakış açısıdır. Şimdi profesyonel dildeki sözcüklerinize bir bakın; en fazla hangisini kullanıyorsunuz, neyi ne zaman ifade etmeyi tercih ediyorsunuz ve en önemlisi duruşlarınızı nasıl planlıyorsunuz? Bu küçük adım eşsiz bir kariyer yolculuğunun başlangıcı olabilir ki neden olmasın!