USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Turizm

16 Haziran 2025 10:22

Çok kültürlü toplumsal yapı kente farklı çekicilik unsurları katıyor

Mardin Artuklu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Toprak, “Mardin mutfağı, Antik Mezopotamya uygarlıkları üstüne kurulmuş çok sayıda yaşam deneyimlerinin ürünü olma perspektifiyle değerlendirilmeli. Mezopotamya mutfağının geçmişi ise on bin yıl önce bu topraklarda var olmuş Sümerler, Akadlar, Babiller ve Asur uygarlıklarına dayanır” diyor.

Çok kültürlü toplumsal yapı kente farklı çekicilik unsurları katıyor

Akadların, Mitannilerin, Roma ve Bizans'ın, Arapların, Artuklu, Akkoyun, Karakoyun ve son olarak Osmanlıların inşa ettiği, hüküm sürdüğü; Cengiz Han ve ardıllarının, Romalıların, Timur'un yakıp yıktığı, talan ettiği kent; dört bin yıllık tarihi geçmişi ve ev sahipliğini sürdürdüğü farklı dil, din ve yaşam deneyimlerini bir arada tutmaya bugün hâlâ devam ediyor.

RİTÜEL VE GELENEKLERİN KAYDI İSTENEN SEVİYEDE DEĞİL

Farklı etnik kökenlerden din ve dillerden insanların bir arada yaşadığı coğrafyalar her zaman ilgi çekici olmuştur. Çünkü ilk etapta uzlaşmaz gibi görünen farklı uçlar, kutuplar bin yıllar süren bir arada yaşamanın verdiği deneyimle uzlaşmış ve hatta yer yer benzeşerek, yeni formda farklı ve yeni bir kültürel zenginlik meydana getirir. Mesela Hristiyanların cenazelerinde pişirip dağıttıkları hafif tatlımsı, baharatlı çörekleri bugün Müslümanlar da dağıtıyor. Mardinli Süryaniler tıpkı Müslüman komşuları gibi domuz eti yemiyorlar. Bir Arap Kültürü olan yaslarda mırra ikram etmenin, Süryani ve Kürtlerin yaslarında da ikram ediliyor. Arap, Kürt ve Süryanilerin birlikte yaşadığı köylerde insanlar dört dil konuşuyorlar. Çarşema Sor (Yezidi Kültürü), Paskalya ve Ramazan Bayramı herkes tarafından kutlanıyor. Ancak yukarıda saydığımız ve sayamadığımız daha onlarca ritüel ve gelenekten oluşan somut olmayan kültürel varlığın kayıt altına alınması, yaşatılmasına ilişkin çalışmalar henüz istenilen seviyede olmamakla birlikte, çok sayıda yemeğe coğrafi işaret almış, son beş yılın bilimsel üretiminde ABD merkezli ScholarGPS raporunda turizm alanında; Türkiye'de 1., dünyada 39. sıraya yerleşmiş olan Mardin Artuklu Üniversitesi'nin, bu alanda da yeni çalışmalar içinde olduğunu belirtmeliyim.

ORTAÇAĞ KENT DOKUSU BÜYÜK ORANDA KORUNDU

Kentte, farklı devletlerin egemenliği altında kaldığı süreç içerisinde dini ve sivil (profan) birçok mimari eser inşa edildi. Bu eserler, benzer-bölgesel yapı geleneğini yansıtarak belirli bir mimari bütünlük içinde günümüze kadar ulaştı. Özgün mimarisiyle Mardin evleri, Kasımiye, Zinciriye, Hatuniye Medreseleri, Kırklar, Meryem Ana, Mor Yusuf, Deyr'ul Zafaran ve Deyr'ul Umur Manastırı, Ulu Cami, Mardin Kalesi Kentin önemli eserlerinden bazıları. Yüksek bir tepe üzerine kurulan Mardin, eğimli araziden kaynaklı, teraslama şemasıyla zaman içerisinde oluşan bir kent dokusuna sahip. Mardin'in bu yerleşim şeması ve mimari açıdan kendine has özellikleriyle ortaçağ kent dokusunu büyük oranda koruduğunu söylemek mümkün.

MARDİN MUTFAĞI ÇOK SAYIDA YAŞAM DENEYİMİNİN ÜRÜNÜ

Mardin mutfağı, antik Mezopotamya uygarlıkları üstüne kurulmuş çok sayıda yaşam deneyimlerinin ürünü olma perspektifiyle değerlendirilmeli. Mezopotamya mutfağının geçmişi ise on bin yıl önce bu topraklarda var olmuş, Sümerler, Akadlar, Babiller ve Asur uygarlıklarına dayanır. Üstelik ötesi de var; bir yanıyla Mezopotamya'nın mirasçısı iken, öte yandan Ortadoğu'ya ve Akdeniz'e komşuluk yapmış, çok sayıda hanedana yerleşke olmuş, kervan yolların üzerinde tüccarları konuk etmiş, göçebe, çoban topluluklar ve kültürlerin derin etkisinde kalmıştır. Yani bir yanıyla tüccarların mutfağı olmuş bir yanıyla da bulunduğu coğrafyanın kültürüyle beslenmiştir. Bu yüzden Mardin aynı yay üzerinde bulunan, batı ve güneybatısında; Antep, Antakya ve Halep'le, güneydoğusunda ise; Erbil ve Musul ile aynı mutfak izlerini taşır. Karakteristik bir özellik olarak Mardin'de Alluciye, Firkiye, İncasiye gibi bazı yemeklerde üç tad (tuzlu, ekşi ve tatlı) birlikte yer alır.

EN ÇOK OKUNANLAR