
Edtech sektörü, günümüzde eğitimin geleceğini şekillendiren en önemli inovasyon alanlarından biri haline geldi. Dijital öğrenmenin hem okul çağındaki öğrencilerde hem de yetişkinlerin mesleki gelişiminde yaygınlaşması, eğitimin erişilebilirliğini ve kişiselleştirilmesini artırıyor. Geleneksel sınıf eğitimi, öğretmen merkezli yaklaşımlar ve sabit müfredatlarla sınırlı kalmıyor; dijital platformlar sayesinde her öğrenci kendi hızında ve öğrenme stiline uygun şekilde ilerleyebiliyor. Bu da öğrenme motivasyonunu artırırken, öğretim süreçlerini daha verimli ve etkileşimli hale getiriyor. Aynı zamanda okullar ve kurumlar, uzaktan eğitim, hibrit ders modelleri ve dijital içerik yönetimiyle operasyonel maliyetleri azaltabiliyor ve daha sürdürülebilir bir eğitim altyapısı kurabiliyor. Türkiye özelinde de edtech, stratejik bir odak alanı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı iş birliğiyle Eğitim Teknolojileri Kuluçka ve İnovasyon Merkezi (ETKİM) gibi yapılar kuruluyor; yaklaşık 45 girişim ve Ar-Ge personeli bu merkezde eğitim teknolojileri üzerine çalışıyor. İnovatif gelişmeler de hız kazanıyor. Yapay zeka destekli öğrenme uygulamaları öğrencilerin katılım oranlarını anlamlı biçimde artırıyor, mobil öğrenme çözümleri esneklik sağlarken, veri analitiği platformları eğitmenlere öğrenme süreçlerini iyileştirme konusunda stratejik içgörüler sunuyor. Bu sayede edtech sadece bugünün eğitimi için değil, geleceğin öğrenme ekosistemini kurmak için de kritik bir role sahip.
HIZLI BÜYÜME VE PAZAR GENİŞLEMESİ
Araştırma şirketi Fact.MR raporu, edtech pazarının 2025'ten 2035'e kadar olan büyüme öngörüleri ve teknoloji trendleri üzerine kapsamlı bir analiz sunuyor. Edtech pazarının 2025'te yaklaşık 285 milyar dolar olduğu öngörülüyor ve 2035'e kadar 650.3 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu, 2025-2035 dönemi için yüzde 8,6 bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) anlamına geliyor.
EĞİTİMİN GELECEĞİ
*2035'e kadar gelişmiş ve özelleştirilmiş eğitim donanımlarına olan talebin artacağı öngörülüyor.
*K-12 segmentine yönelik interaktif sistemler, mobil öğrenme çözümleri ve bulut tabanlı platformlar pazar büyümesinin önemli bir parçası olacak.
*Kurumsal eğitimde de edtech çözümlerinin kullanımı artacak; özellikle sürekli eğitim ve yeniden beceri kazandırma (reskilling) alanlarında talep büyüyecek.
*Generative AI (üretken yapay zeka) ve makine öğrenimi destekli öğrenme sistemleri sayesinde öğrenciler için kişiselleştirilmiş içerikler ve yol haritaları oluşturulacak.
*Öğrenme analitiği ve veri temelli değerlendirme sistemleri, öğrencinin performansını gerçek zamanlı izleyerek geri bildirim ve müdahale mekanizmalarını güçlendirecek.
*Immersive (daldırıcı) öğrenme deneyimleri (VR, AR, simülasyon) edtech çözümlerinin stratejik bir parçası olarak öne çıkıyor.
*Bu teknolojiler özellikle beceri tabanlı eğitim (örneğin tıp, mühendislik) ve uygulama gerektiren alanlarda yüksek verim sağlayacak.
*Asya Pasifik bölgesinin edtech yatırımında ve benimsenmesinde önemli bir rol oynayacağı tahmin ediliyor.
*Ayrıca, dijital eğitim altyapısına sahip olmayan bölgelerde hükümet destekli dijital öğrenme altyapıları ve hibrit eğitim modellerinin yaygınlaşması bekleniyor.