Agromini Kurucusu ve CEO'su Sabri Bozkurt; akıllı tarım alanındaki vizyonlarını paylaşırken, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelinin büyük olduğuna dikkat çekiyor. Tarımda verimliliği artıran sulama yöntemlerinin sürekli geliştiğini belirten Bozkurt, çiftçiye hem su kaynaklarında hem de işletme maliyetlerinde önemli tasarruf sağlama hedefi taşıdıklarını söylüyor. Türkiye'nin tarımsal üretimde güçlü bir ihracatçı konumunda olduğunu dile getiren Bozkurt, akıllı tarım teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla bu potansiyelin daha da artacağını düşünüyor. Akıllı tarımın, ürün verimini yükseltirken kaynak kullanımını azaltmak için kritik bir adım olduğunun altını çizen Bozkurt, tarım ile endüstriyel otomasyonu bir araya getirerek sektöre önemli projeler kazandırmaya devam ettiklerini aktarıyor.

DÜNYA AKILLI TARIMDA HANGİ NOKTADA?

Dünya genelinde akıllı tarım teknolojilerinde öne çıkan trendleri değerlendiren Bozkurt; tarımsal yapay zeka, otonomi ve mobilite teknolojilerinin giderek daha fazla önem kazandığını söylüyor. Hollanda'nın tarıma elverişli bir toprak yapısına sahip olmamasına rağmen endüstriyel tarım uygulamalarıyla öncü ülkelerden biri haline geldiğini belirten Bozkurt, Türkiye'nin iklim şartları ve tarımsal verimlilik açısından büyük avantajları olduğunu ifade ediyor. Türkiye'de tarım teknolojileri alanında önemli girişimlerin başladığını belirten Bozkurt, yapay zekanın tarımsal sistemlere entegrasyonunun hızlanmasıyla küresel trendlerin daha hızlı benimsenebileceğini düşünüyor.

ÇİFTÇİLERİN TEKNOLOJİYE ADAPTASYONU HIZLANMALI

Akıllı tarımın yaygınlaşmasındaki en büyük engellerden birinin çiftçilerin geleneksel yöntemlere olan bağlılığı olduğunu işaret eden Bozkurt, çiftçilerin bu yeni sistemlere olan güvenini artırmak için doğrudan temas kurmanın ve uygulamalı gösterimlerin kritik olduğunu ifade ediyor. Bu noktada kendi çiftçilik geçmişinin sağladığı deneyimle çiftçilerin ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerini aktarıyor. Çiftçilere örnek model uygulamalar sunarak akıllı tarımın getirdiği kazancı somut şekilde göstermek gerektiğine dikkat çeken Bozkurt, teşvik ve desteklerin artırılmasının da yaygınlaşma sürecine katkı sağlayacağını belirtiyor ve bu tür finansal kolaylıkların, çiftçilerin teknolojiye geçişini hızlandırabileceğini vurguluyor.

VERİ ANALİTİĞİ, IOT VE YAPAY ZEKA TARIMI NASIL DEĞİŞTİRİYOR?

Tarımda veri analitiği, IoT cihazları ve yapay zekanın giderek daha fazla kullanıldığını belirten Bozkurt, bu teknolojilerin üretim süreçlerini büyük ölçüde dönüştürdüğünü düşünüyor. Yapay zeka ile geliştirdikleri 'akıllı sulama sistemleri'nin Türkiye'de ve dünyada benzersiz olduğunu ifade eden Bozkurt, sistemlerinin endüstri 4.0 tabanlı olup tam otonom çalıştığını dile getiriyor. Günümüzde satılan sistemlerin çoğunun endüstri 3.0 ile yönetildiğini belirten Bozkurt, yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarıyla endüstri 5.0'a geçiş yapmaya hazırlandıklarını aktarıyor. Toplanan verileri yapay zeka ile işleyerek bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin elementlerini otomatik olarak belirleyecek bir sistem üzerinde çalıştıklarını paylaşan Bozkurt, böylece tarımda büyük bir dönüşüm hedeflediklerini belirtiyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE SU TASARRUFU KRİTİK ROL OYNUYOR

İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerine değinen Bozkurt, su kıtlığı ve artan sıcaklıkların gıda üretimini zorlaştırdığına dikkat çekiyor. Tarımın daha sürdürülebilir hale gelmesi için geliştirdikleri çözümlerle çevresel etkileri minimize etmeyi amaçladıklarını vurgulayan Bozkurt, akıllı sulama sisteminin özellikle su kaynaklarının verimli kullanımı açısından kritik bir rol oynadığını söylüyor. Akıllı tarım uygulamaları sayesinde suyun ve diğer kaynakların gereksiz kullanımının önüne geçildiğini dile getiren Bozkurt, bu teknolojilerin gıda güvenliği açısından da büyük bir katkı sağlayacağına inanıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM NASIL MÜMKÜN?

Sürdürülebilirlik ve verimlilik arasındaki dengeyi sağlamanın tarımsal inovasyonun temelini oluşturduğunu belirten Bozkurt, Agromini olarak geliştirdikleri çözümlerin hem ekonomik hem de çevresel fayda sağladığını ifade ediyor. Akıllı sulama sistemlerinin bir işletmede yüzde 60'a varan su, yüzde 50'ye varan gübre tasarrufu sağladığını aktaran Bozkurt, bunun yanında enerji tüketimini de minimum seviyeye indirdiklerine dikkat çekiyor. Sistemlerinin günlük yalnızca 300 Watt enerji harcadığını ve geleneksel sistemlere kıyasla yüzde 99 oranında enerji tasarrufu sağladıklarını belirten Bozkurt, bu yenilikçi teknolojilerle tarımın geleceğini şekillendirmeye devam ettiklerini dile getiriyor.

TARIMIN GELECEĞİNDE TEKNOLOJİ BELİRLEYİCİ OLACAK

Önümüzdeki 5-10 yıl içinde akıllı tarım sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanacağını öngören Bozkurt, dünya genelinde üretimde verimliliği artıracak yeni nesil teknolojik uygulamaların kullanılmasının önemini vurguluyor. Bu bağlamda geleneksel tarım yöntemleri yerine daha inovatif ve sürdürülebilir teknolojilerle üretim yapmanın kaçınılmaz hale geldiğini ekliyor. Bozkurt, tarımsal Ar-Ge çalışmalarını kesintisiz sürdüreceklerini paylaşırken, geliştirdikleri çözümlerle sektörde yenilikçi projelerle yer almaya devam edeceklerini söylüyor.