
Günümüzün değişen ve dönüşen iş dünyasında başarının temelindeki koşullar değişime uyum ve inovasyon yetenekleri olarak öne çıkıyor. Artık rekabeti belirleyen şey, şirketlerin değişimi ne kadar hızlı okuyup yön verebildiği. Bu yüzden de Ford Otosan olarak çevik inovasyonu sadece üretim süreçlerini hızlandıran bir yöntem olarak değil; mobilitenin geleceğini şekillendiren stratejik bir kas olarak gördüklerini ifade ediyor Ford Otosan Büyüme ve Akıllı Hareketlilik İş Alanı Lideri Erhan Köseoğlu. Çevikliğin, Ford Otosan için yapay zeka, yazılım ve donanım uyumunun aynı ekosistem içinde çalıştığı, hızlı test edilebilen, ölçeklenebilen ve gerçek müşteri değerine dönüştürülebilen bir inovasyon mimarisi anlamına geldiğini belirtiyor. Bu kapsamda dijital ikiz ve simülasyon teknolojileri sayesinde yeni süreçleri önce sanal ortamda deneyimlediklerini, risk almadan inovasyon döngülerini hızlandırdıklarını dile getiren Köseoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Yapay zeka ve gelişmiş analitik, otonom sürüşten bağlantılı araçlara kadar tüm mobilite çözümlerimizde canlı veriyi öngörüye dönüştürerek hareket ediyor ve karar süreçlerimizin çevikliğini artırıyor. Bağlantılı mimariler ve yazılım odaklı altyapı ise operasyonlarımızı yaşayan bir sisteme dönüştürüp bizi hem daha hızlı hem daha esnek kılıyor." Köseoğlu'na göre Ford Otosan'ın dijital dönüşümü, kurum içi girişimcilik kültürü ve Driventure'ın desteklediği ekosistem yaklaşımıyla birleştiğinde, çevik inovasyon yalnızca bir yöntem değil; mobilite ve büyüme vizyonunu ileri taşıyan itici güç haline geliyor.
İNOVASYONUN EN VERİMLİ HALİ İŞ BİRLİĞİ
İnovasyon, sürdürülebilirlik ve uzun vadeli değer yaratımına dayalı bir Ar-Ge yol haritası izlediklerine değinen Köseoğlu, elektrifikasyonun geleceğin büyümesini belirleyen stratejik bir inovasyon alanı olduğuna değiniyor. Markanın E-Transit'le başlayan elektrikli ürün yolculuğunun; E-Transit Custom, E-Tourneo Courier ve Puma Gen-E gibi yeni jenerasyon modellerle genişlediğini hatırlatan Köseoğlu, elektrifikasyonu, batarya teknolojileriyle sınırlı bir dönüşüm olarak değil; yazılım odaklı mimariler, bağlantılılık çözümleri, termal yönetim, enerji verimliliği ve dijital araç mimarilerinin iç içe geçtiği bir inovasyon alanı olarak gördüklerini ekliyor. Ford Otosan'da inovasyon yaklaşımının bir diğer önemli bacağı kurumiçi girişimcilik. Bluepath Robotics veya Storecell gibi projelerin ortaya çıkışı, şirket içinde yeteneklere alan açıldığında güçlü çözümler geliştirilebildiğinin kanıtı. "Kurumiçi girişimcilik kültürü sayesinde mobilite teknolojilerindeki dönüşümü dışarıdan takip etmiyor, içeriden de hızlandırıyoruz" diyen Köseoğlu, bu inovasyon ekosisteminin dışa bakan yüzü olarak Driventure'a işaret ediyor. Driventure hem Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin hızını mobilite alanına taşıyor hem de Ford Otosan'ın stratejik ihtiyaçlarıyla start-up'ların yaratıcılığını buluşturuyor. Büyütech gibi şirketlerin hem yatırım ortağı olmasının hem de tedarik zincirinin aktif bir parçası haline gelmesinin, inovasyonun en verimli halinin iş birliği olduğunu kanıtladığını söylüyor.