İş dünyasının zirvesindeki liderlerin hayatları genellikle bitmek bilmeyen toplantılar, devasa bütçeleri yönetme ve küresel çapta kritik kararlar alma üzerine kurulu. Onların başarı ve zaman zaman da başarısızlık hikayeleri, ilham verici anekdotlar olarak dillerden düşmez. Ancak bu başarıların ardında, çoğu zaman göz ardı edilen başka bir gerçeklik daha var: Yoğun stres, tükenmişlik riski ve sürekli odakta kalmanın yarattığı zihinsel yorgunluk. Peki, bu denli yoğun ve stresli bir tempoda, sürekli yüksek performansla sınanan profesyoneller bu baskıyla nasıl başa çıkıyor? Hayatlarının büyük bir kısmını işlerine ayırırken, kendilerine ayırabildikleri sınırlı zamanlarda nasıl yenileniyor, zihinlerini nasıl dinlendiriyorlar? Bu sorular, milyonlarca çalışanın ve gelecek vadeden lider adaylarının zihnini kurcalıyor. Fakat çoğu zaman yalnızca başarı göstergeleri üzerinden okunan liderlik portreleri, bireyin içsel dengesi ve ruhsal dayanıklılığı gibi konuları gölgede bırakıyor. Oysa günümüzde etkili liderlik anlayışı, sadece pazar payları ya da mali başarılarla ölçülmüyor. Başarılı liderlik, aynı zamanda bireyin kendi ruhsal ve fiziksel sağlığına verdiği özenle bütünleşiyor. Zira sağlıklı bir zihin, dinlenmiş bir beden ve dengeli bir yaşam tarzı olmadan, sürdürülebilir başarıdan söz etmek neredeyse imkansız. Bu nedenle, liderlerin iş dışındaki yaşam pratikleri ve kendilerini yenileme biçimleri, artık iş dünyasının da daha fazla konuştuğu bir konu haline geliyor. İlerleyen satırlarda, önce global arenada adından sıkça söz ettiren liderlerin, yoğun iş temposunun ardından kendilerine ayırdıkları o değerli anlarda nasıl rahatladıklarına ve yenilendiklerine dair ilham verici detayları bulacaksınız. Ardından ise Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinin bu konudaki samimi açıklamalarına ve kişisel stratejilerine yakından göz atacağız.

WALL STREET'İN FIRST LADY'Sİ GOLF EFSANESİNE MEYDAN OKUDU

Wall Street'in first lady'si ve Citigroup'un CEO'su olan Jane Fraser; liderliğin bağlam, merak ve cesaretle ilgili olduğunu düşünüyor. Fraser; empatinin bir zayıflık değil, aksine rekabet avantajı olabileceğine inanıyor. Erkeklerin ağırlıkta olduğu finans dünyasında lider olmanın, oyunu daha keyifli kıldığını ve farklı bakış açılarıyla öne çıkmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Fraser, CEO'luk görevini devraldığında, bankanın karmaşıklığını azaltmak ve verimliliği artırmak amacıyla kapsamlı bir yeniden yapılanma başlattı. Bu kapsamda, liderlik katmanlarını 13'ten 8'e düşürerek Citigroup'u daha yalın ve stratejik odaklı bir kuruma dönüştürmeyi hedefledi. Bu kararlı adımlar, finansal başarılara da yansıdı: 2025'in ilk çeyreğinde net kâr yüzde 21 artarak 4.1 milyar dolara ulaştı ve toplam gelirler, 2010'dan bu yana en yüksek seviye olan 84 milyar dolara yükseldi. Bu başarılar sayesinde Euromoney, 2025 yılında Jane Fraser'ı 'Yılın Bankacısı' seçti. Fraser'ın hayatında iş liderliğinin yanı sıra kişisel bir tutku da var: Golf. Kendini "eh işte" diye tanımlasa da, tarihin en büyük golfçülerinden biriyle, yayınlanan bir etkinlikte birkaç el golf oynama fırsatı buldu. Fraser, 2016'daki bir konuşmasında, bu alandaki tereddütünü nasıl yendiğini şöyle anlattı: "11 yaşındaki oğlumun söylediği sözler, bu korkumu yenmemi sağladı. Dedi ki 'Kimse seni izlemeyecek. Onu izleyecekler ve hayatının geri kalanında, Tiger Woods ile golf oynadığını söyleyebileceksin.'"

GÜNÜN İLK SAATLERİ RAHATLAMA, SONRA YÖNETİM

Teknoloji dünyasının devlerinden Apple'ın CEO'su Tim Cook, Steve Jobs'tan devraldığı mirası daha da ileri taşıyan, sakin ve stratejik liderlik tarzıyla biliniyor. Operasyonel zekası ve tedarik zinciri yönetimi konusundaki ustalığıyla tanınan Cook, Apple'ın değerlerini korurken şirketi yeni zirvelere taşıdı. Çeşitlilik ve kapsayıcılığa verdiği önem, çevre dostu uygulamalara yaptığı vurgu ve kullanıcı gizliliğini önceliklendirmesi, onun liderlik felsefesinin temel taşlarını oluşturuyor. Cook, stresli iş ortamından uzaklaşmak için kendini doğaya bırakmayı seviyor. Doğa yürüyüşleri yaparak ve bisiklete binerek zihnini boşalttığını ve yenilendiğini belirtiyor. Spor salonunda düzenli olarak vakit geçirmesi ve kitap okuması da onun kişisel rutinlerinin önemli parçaları. Özellikle erken saatlerde güne başlamasıyla bilinen Cook, bu sakin anları hem kişisel gelişimine hem de güne zinde başlamaya ayırıyor.

DİREKSİYONDA BİR CEO, EVDE BİR KİTAPSEVER

General Motors'un (GM) ilk kadın CEO'su olarak tarihe geçen, kariyeri boyunca gösterdiği liderlik yetenekleri ve şirkete kazandırdığı dönüşümlerle iş dünyasında önemli bir figür haline gelen Mary Barra için "Şirketi yeniden icat etti" deniyor. Barra, üniversitede okurken stajyer olarak başladığı General Motors'da çeşitli mühendislik ve yönetim pozisyonlarında yer aldıktan sonra 2013 yılında CEO olarak atandı. CEO görevine başlar başlamaz şirketin itibarını sarsan ve can kayıpları ile sonuçlanan kontak anahtarı krizi sırasında gösterdiği açık iletişim ve sorumluluk alma yeteneği, Barra'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri ve bu kurum kültüründeki dönüşümün de ilk sinyali. Bugün Barra; iş süreçlerini basitleştirme, gereksiz bürokrasiyi ortadan kaldırma, çalışanlarına hata yapmaktan korkmayacakları bir ortam yaratarak onları karar alma süreçlerine dahil etme gibi pek çok liderlik özelliğiyle anılıyor. Bu dik duruşu devam ettirirken de enerjisini ailesiyle vakit geçirerek topluyor. Alışveriş yaparak rahatlamayı seviyor. Köpeklere alerjisi olmasına rağmen iki köpeği var, kitap okumayı çok seviyor ve genellikle çapraz okuma yapıyor.

SIRADIŞI VİZYONER KİTAPLARLA VAKİT GEÇİRİYOR

Dünyanın en cesur ve tartışmalı liderlerinden biri olan Elon Musk; Tesla, SpaceX, Neuralink ve X (eski adıyla Twitter) gibi şirketleriyle adeta geleceği yeniden yazıyor. Elektrikli araçlardan uzay keşiflerine, beyin-bilgisayar arayüzlerinden sosyal medyaya kadar birçok alanda devrim yaratma hedefiyle hareket eden Musk, risk alma cesareti ve sarsılmaz inancıyla tanınıyor. Onun için imkansız diye bir şey yok; sadece henüz bulunamamış çözümler var. Musk'ın liderlik tarzı, bazen alışılmadık ve zorlayıcı olsa da, ekiplerini sınırları aşmaya teşvik ediyor ve büyük hedeflere ulaşmalarını sağlıyor. Musk'ın yoğun iş temposunun arasında dinlenmek için kendine ayırdığı özel alışkanlıkları var. Kitap okumak, onun için hem kaçış hem de sürekli öğrenme kaynağı. Özellikle bilim kurgu ve felsefe türlerine ilgi duyuyor. Ayrıca, zaman zaman video oyunları oynamak ve ailesiyle vakit geçirmek, zihnini dağıtmasına yardımcı oluyor. Onun bu yoğun ve çok yönlü yaşam tarzı, sıradan bir CEO'dan çok, insanlığın geleceğini şekillendiren bir vizyoner olduğunu gösteriyor.

DERİNLERDEN GELEN GÜÇ

IBM'in ilk kadın CEO'su olarak görev alan (2012-2020) Virginia Rometty, Broadway oyunlarını izlemekten keyif alıyor ve schuba diving yaparak topluyor enerjisini. Şirketin 100 yıllık tarihine ilk kadın CEO olma hikayesi elbette kolay olmadı. Rometty, 1981 yılında sistem mühendisi olarak IBM'e katıldı. Sonraki 30 yıl boyunca şirkette hızla yükseldi. Çeşitli pozisyonlarda görev alarak hem teknolojik uzmanlığını hem de iletişim becerilerini geliştirdi. Öyle ki 2005 yılında IBM Global Business Services kıdemli başkan yardımcılığına terfi ettiği ilk iki yılda, bu birimin kârını yüzde 42 oranında artırdı. Rometty'nin hikayesinde öne çıkan liderlik özellikleri vizyoner ve stratejik düşünmeyi de kapsıyor, değişime uyum ve risk almayı da güçlü iletişim ve ilişki kurma yeteneğini de...

ZİHİN AÇAN ŞİİRLER VE STRATEJİK KRİKET TUTKUSU

Microsoft'un CEO'su Satya Nadella, şirketi donanım odaklı bir devden bulut ve yapay zeka lideri bir yazılım devine dönüştüren, empati ve iş birliği odaklı liderlik anlayışıyla öne çıkıyor. Steve Ballmer'dan görevi devraldığında, Microsoft'un kültürü üzerinde derinlemesine bir etki yaratarak, 'her şeyi bilen' yerine 'her şeyi öğrenen' bir zihniyeti teşvik etti. Onun liderliğinde Microsoft, açık kaynak projelerine daha fazla sarıldı, rakipleriyle iş birlikleri yaptı ve bulut bilişimde (Azure) pazar liderlerinden biri haline geldi. Nadella'nın liderlik felsefesinin temelinde, sürekli öğrenme ve merak yatıyor. Bu kişisel felsefesi, onun özel ilgi alanlarına da yansıyor. Boş zamanlarında şiir okumayı çok seviyor; özellikle Urduca şiire özel bir ilgisi var. Kriket, onun için sadece bir spor değil, aynı zamanda hayat dersleri çıkardığı bir tutku. Takım çalışmasının ve azmin önemini kriketle ilişkilendiriyor. Ayrıca, çocuklarıyla vakit geçirmek ve bilim ve teknoloji üzerine okumalar yapmak, Nadella'nın zihnini taze tutmasına ve yeni bakış açıları kazanmasına yardımcı oluyor.

(Microsoft'un CEO'su Satya Nadella)

"KENDİMİZİ ŞARJ ETME BİÇİMİMİZ LİDERLİK STİLİMİZE YANSIYOR

"Yoğun ve odaklanma gerektiren iş hayatında yüksek enerji ve gerçek empatiyi korumak için yenilenme yolları bulmak şart. Benim için denge, eşim ve küçük Chihuahua'mızla geçirdiğim değerli anların yanı sıra, üç kişisel tutkumla geliyor: bisiklet sürmek, meditasyon ve kitap okumak. Bisiklet, bir egzersizden öte, kendimle yeniden bağ kurduğum bir ritüel; yolda geçen saatler zihnimi temizleyip haftanın yoğunluğunu sindirerek, işime yenilenmiş bir odak ve dingin bir enerjiyle dönmemi sağlıyor. Meditasyon, dinginliği ve içe dönmeyi sunarken, mindfulness ve nefes tabanlı tekniklerle zihnimdeki berraklığı artırıyor; tıpkı kişisel gelişim gibi sürekli bir yolculuk sunuyor. Kitap okumak ise benim için her zaman bir denge noktası. Öğrenmek, düşünmek ve günlük rutinden uzaklaşmak için okurum; felsefe, biyografi veya başka bir dünyaya taşıyan romanlar aracılığıyla yavaşlama ve derinlemesine düşünme fırsatı bulurum. Bu üç uğraş, sadece bir otelci olarak değil, perspektif ve direnç sahibi bir lider, meslektaş ve insan olarak var olmamı sağlıyor. Kendimizi şarj etme biçimimizin liderlik stilimize yansıdığına yürekten inanıyorum. Bu yüzden bu anları özenle korurum; onlar bir lüks değil, temel bir ihtiyaç."

(Reto Moser, Four Seasons Hotels Istanbul Genel Müdürü )

"DİL ÖĞRENMEK İNSANIN DÜŞÜNME BİÇİMİNİ TAZELİYOR"

"Günlük hayatımda enerjimi büyük ölçüde yaptığım işlerden alıyorum. Çalışmak, benim için zihinsel olarak canlı kalmanın, üretmenin ve öğrenmenin en iyi yolu. Ama hayatın temposu ne kadar yoğun olursa olsun, dengeyi korumanın önemine inanıyorum. Hafta sonları, genellikle pazar günlerini yalnızca aileme ayırıyorum. Torunlarımla vakit geçirmek bana hem mutluluk hem de enerji veriyor. Onların neşesi, meraklı soruları, hayata daha taze bir gözle bakmamı sağlıyor. Yeni diller öğrenmek de bana çok keyif veriyor. Bir süre önce Portekizce öğrenmeye başladım. Dil öğrenmek, zihinsel bir egzersiz gibi; insanın hem düşünme biçimini tazeliyor hem de merak duygusunu canlı tutuyor. Öğrenmeye açık olmak, her yaşta zihni dinç tutan en güzel yol bence. Fiziksel olarak zinde kalmak içinse geçmişte yoga yapardım şimdi ise düzensiz olsa da pilates ve podcast dinleyerek yürüyüş yapıyorum. Farklı coğrafyalarını keşfetme tutkusuyla hiç gitmediğim ülkelere giderek farklı kültürleri tanımanın beni zenginleştirdiğine inanıyorum."

(Emine Erdem, Sektörel Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı)

"DEŞARJ OLMAK İÇİN KICK BOKS YAPIYORUM"

"Geçmişte mücadeleler ve savaşlar arenalarda, savaş alanlarında kılıçla ve baltayla olurmuş. Günümüz iş dünyasında da her gün esasen elimizde kalem, telefon, bilgisayar arenaya çıkıyoruz. Zaman baskısı, görevler, sorumluluklar bu sırada da yaşama zaman ayıramama ve hayatın akıp geçmesi stresi insanın moralini ve ruh sağlığını çok etkiliyor. Bu sebeple; düşünmek ve kendimle kalmak için sabahları yüzmeyi seviyorum. Yüzmek benim için yoga gibi bir meditasyon oluyor. Deşarj olmak için ise de ki bence çok önemli 12 senedir kick boks yapıyorum. Kum torbası veya rakiple yumruklaşıp/tekme attıktan sonra çok daha sakin ve huzurlu bir insana dönüşüyorsunuz. Çok tavsiye ederim."

(Kaan Kiziroğlu, Servo Capital Yönetim Kurulu BaşkanI)

"DENGE DEĞİL, UYUM KURMAYA ÇALIŞIYORUM"

"Hayatımda wellbeing öncelikli bir yere sahip. Sabahları erken kalkar, doğanın seslerini dinleyerek kahvemi içerim. Bu kısa ritüel, güne zihinsel bir netlikle başlamamı sağlıyor. Meditasyon, nefes ve ses şifası terapileri ile içsel bir denge kuruyorum. Hidroterapi ve bitkisel destekler de bütünsel iyilik yaklaşımımın bir parçası. Sanat ruhumu besleyen bir başka alan. Heykel ve resim sergilerini, uluslararası bienalleri takip etmek benim için ilham verici bir tutku. Doğa yürüyüşleri, yüzme ve kayak en çok tercih ettiğim aktiviteler. Zaman zaman da zihnimi boşaltmak için kelime oyunları oynarım. İş, aile ve kişisel yaşam arasında denge değil; bir uyum kurmaya çalışıyorum. Ailem her zaman önceliğim. Onların sevgisi ve desteğiyle işime de tutkuyla bağlanıyorum."

(Esin Güral Argat, Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili)

"TENİS HAYATIMDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP"

"Oldukça yoğun bir tempoda çalışsam da alışkanlıklarımdan vazgeçmemeye, aileme ve kendime vakit ayırmaya özen gösteriyorum. Düzenli olarak fitness yapıyorum. Pandemiden önce hayatıma kattığım, "keşke çocukken başlasaydım" diyerek pişmanlığını yaşadığım tenis ise şu an hayatımda önemli bir yere sahip. Tutkuyla ve büyük bir özveriyle tenis oynuyorum. Tenis hem bedenimi hem de zihnimi yenilememi sağlayarak güne enerjik ve zinde başlamama yardımcı oluyor. Tenisin haricinde en çok zaman ayırdığım hobilerim film izlemek ve kitap okumak. Bunların yanı sıra, oğullarımın futbol maçlarını izlemek, kızımla birlikte geçirdiğimiz kahve molaları ise hayatımdaki değerli ve bana enerji veren anlardan."

"MÜZİK ODAĞIMI TAZELİYOR"

"Günümüz iş dünyasında yüksek tempoya uyum sağlamak kadar, enerjiyi doğru kaynaklardan beslemek de önemli. Ben enerjimi; hareket, keşif ve ilhamla tazelemeyi seviyorum. Enerjimi en çok yükselten şey ailemle beraber sofralar kurmak ve bu sofralar etrafında uzun sohbetler etmektir. Henüz bir yaşına yeri giren oğlumla geçirdiğim vakit iş hayatından uzaklaşmamı ve tüm negatif enerjiyi atmamı sağlıyor. Uzun yıllardır piyano çalıyorum. Müzik, sadece bir hobi değil, aynı zamanda odağımı tazeleyen bir uğraş benim için. Piyano başında geçirdiğim zamanlar, dış dünyadaki sesleri kısmama ve kafamı boşaltmama yardımcı oluyor. Farklı kültürler tanımak ve seyahat etmek ise beni her zaman canlı tutuyor. Yeni coğrafyalar, kültürler görmenin, yeni hikayeler dinlemenin iş hayatında da bambaşka bakış açıları kazandırdığını düşünüyorum. Bir başka tutkum ise özellikle Rönesans dönemi başta olmak üzere sanat tarihi. Bu konuda eğitimler almayı çok seviyorum. Yoğun bir ajanda içinde olsam da enerjimi korumamı sağlayan en güçlü formül, hareket halinde kalmak, üretmekten keyif almak ve sevdiklerimle vakit geçirmek."

(Başak Öğütken Çetinkaya, Genç Yöneticiler ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Başkanı)

"SANAT HAYATIMIN TEMEL TAŞLARINDAN BİRİ"

"Hayata bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşıyorum. Çünkü iş hayatı, özel yaşam, aile ya da sosyal ilişkiler ne kadar birbirinden bağımsız görünürse görünsün, birindeki iyilik hali, diğerini de etkiliyor. Güne nefes egzersizleri ile başlamayı seviyorum. Sabah meditasyonları da enerjik başlangıçlar için çok yardımcı oluyor. Ayrıca sanat, çok uzun yıllardan bu yana hayatımın temel taşlarından biri. Tezhip ve ebru gibi geleneksel Türk sanatlarımızın yanı sıra Japon mürekkep sanatı sumi-e ile yakından ilgileniyorum. Evde ve iş yerimde resim atölyem var. Resim yapmaya özel zaman ayırıyorum. Dilediğim kadar fırsat bulamasam da yüzmek ve derin dalış yapmak her zaman çok iyi geliyor. İlgi duyduğum alanlarda yüz yüze ya da online eğitimler alıyorum. Yılda en az iki eğitime gitmeyi hedefliyorum."

(Senur Akın Biçer, Arnica Yönetim Kurulu Başkanı )

"YENİ TUTKUM GOLF"

"Haftanın 2-3 günü yoğunluklu olarak yürüyüş ve kardiyo sporu yapıyorum. İş gündeminden uzaklaşıp enerjimi depolamak için sporun bana iyi geldiğini düşünüyorum. Bunun dışında kayak ve golf sporlarıyla uğraşıyorum. Haftada en az 2 kez yüzerken, kışın fırsat buldukça kayağa gidiyorum. Aspen, Zermatt ve Kartalkaya en çok gittiğim kayak rotalarım. Golf, şu an yeni tutkum diyebilirim. 2019 yazında oynamaya başlamıştım. Samsun olarak şanslı bir iliz. Çünkü Samsun Golf Kulübü, ilk kez yerel bir yatırımla 15 Temmuz 2016'da açıldı. Deniz dolgusuyla oluşturulan dünyanın ilk golf sahasına sahip bir tesis burası. Golf oynamadan fazla bir enerji sarf etmeye gerek olmuyor ve stresi atmak için de birebir. Herkes de rahatlıkla bu spora başlayabilir."

(Dr. Eren Günhan Ulusoy, Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı)

"SIRRIM; POZİTİF DÜŞÜNMEK"

"Güne mutlaka pozitif bir düşünceyle başlarım ve iyi olma kararıyla güne girerim. Sabahları çok büyük bir spor faaliyeti olmasa da mutlaka bedenimi çalıştıran bir egzersiz yaparak güne başlamaya özen gösteririm. Sporun sadece fiziksel değil, zihinsel dayanıklılığı da artırdığına inanıyorum. Gün içerisinde enerjimi yüksek tutmamı sağlayacak belli başlı motivasyonları da hayatımdan eksik etmem. İş arası güzel molalar, çalışma arkadaşları ve dostlarla sohbetler, mutlaka sosyal hayatın sıkıştığı bir 24 saat; bunlar benim enerjimi daima yüksek tutar. Ama sanırım en önemli sırrım, pozitif düşünmek."

(Zehra Öney, Teknolojide Kadın Derneği Başkanı)

"ENERJİYİ EN ÇOK ATLARIN YANINDA BULUYORUM"

"İş hayatının temposu yüksek. Karar vermek, yön vermek, çözüm üretmek... Tüm bu süreçlerde güçlü kalmak için kendi iç enerjimi sürekli beslemem gerekiyor. Bu enerjiyi en çok da atların yanında buluyorum. Binicilik sadece bir hobi değil benim için; doğayla, canlıyla, en çok da kendimle kurduğum bir bağ. Kızımla birlikte aynı tutkuyu paylaşmak ise bu deneyimi çok daha kıymetli kılıyor. At sırtında geçirdiğimiz her an, hem fiziksel hem zihinsel olarak arındığım, yenilendiğim bir alan yaratıyor bana. Ruhumun nefes aldığı, hayatla yeniden bağ kurduğum yer orası."

(Nilüfer Şener, Beauty&More & Fmcgstore.com Kurucu & CEO)

"ZİHİNSEL YORGUNLUĞUMU SUYUN ALTINDA ATIYORUM"

"Enerji depolamak istediğimde, zihinsel yorgunluğumu suyun altında atıyorum. Mavi renk, yavaşlayan kalp atışları ve su altındaki sessizlik zihnimi berraklaştırıyor. Tüm dikkat dağıtıcıları yüzeyde bırakmak benim için adeta bir arınma gibi.

Daha hızlı bir boşaltım gerekiyorsa, boks yapmayı tercih ediyorum. Tüm vücudu çalıştıran bu odaklı spor, hem stresi azaltıyor hem bedenimi zinde tutuyor."

(Ilgaz Güler, GUP Generation COO)