USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Serhat Özeren

YAZARLAR

1.02.2023 11:28:00

TEMEL BİLİMLERİN ÜLKE GELİŞİMİNDEKİ ÖNEMİ

Hangi siyasi görüşten olursanız olun, bir toplumun gelişmesi, politik eğilimli yorumlardan bağımsız ölçülebilen bir büyüklüktür. Belli bir zaman aralığında meydana gelen sosyal bir olgu da değildir. Bir ülke 10, 20 yıl gelişir; sonra da aşağıya doğru gidebilir, önemli olan sürdürülebilir gelişmedir. Gelişmişliği kişi başına düşen milli gelir veya bireyin satın alma gücü yani vatandaşın cebine giren para ile ölçebilirsiniz. Sadece para ile ölçersek birçok Orta Doğu ülkesi gelişmiş bir ülkedir. Orta Doğu'nun petrol zengini ülkeleri gelişmiş olabilirler mi? Bu coğrafyada sürdürülebilir sosyal ve ekonomik bir düzen var mıdır?

ÖNEMLİ OLAN SENİN NE KADAR HIZLI KOŞTUĞUN

Son değerlendirmelere göre gelişmiş 65 ülke arasında ABD, matematik ve fen bilimleri alanında 17'nci sırada bulunuyor. 1969 yılında Ay'a yolculuğu gerçekleştirdiğinde NASA'da çalışan mühendis ve bilim adamlarını yaş ortalaması sadece 26'ydı. Şimdi ise NASA'da çalışan mühendis ve bilim adamlarının yaş ortalaması 46, neredeyse 1969 ortalamasının iki katı. Süper güç ABD bu durumun sürdürülemeyeceğinin farkında, bu sebeple bu bağlamda projeler geliştiriyorlar. ABD için verdiğimiz örnek, birçok Avrupa ülkesi için de geçerlidir. Gelişme uluslararası bir yarışmadır. Arkana bakarsan kendini ilerliyor gibi görürsün, çevrene bakarsan diğer ülkelere göre konumunu saptarsın. Herkes koşuyor. Önemli olan senin ne kadar hızlı koştuğundur.

TÜRKİYE'DE DURUM NASIL?

Peki ülkemizde durum nasıl? 1969'da üniversite sayımız herhalde 20'nin altındaydı. Şimdi ise 100'ün üzerinde. Peki, üniversite sayısının artması mı eğitimin kalitesi mi önemli? Gazetelerde kimi zaman vakıf üniversitelerin reklamları çıkar. Bu reklamlarda fen fakültelerinde, bir ikisi hariç, fizik, kimya ve biyoloji bölümleri bazılarında ise matematik bölümü dahi yoktur. Böyle bir şey olabilir mi? Dünya teknoloji ötesi bir bilgi çağı yaşarken, sen üniversitelerinde fen eğitimi vermiyorsun. Sonra da o üniversitenin yetkilileri TV kanallarında üniversitelerindeki eğitimin ne kadar kaliteli olduğunu söylüyorlar. Fizik, kimya, matematik bölümlerin yoksa nasıl mühendislik eğitimi verebilirsin? Mezun ettiğin o gençler, gelişmiş ülke üniversitelerinden mezun olmuş meslektaşları ile nasıl rekabet edebilir?

Yıllarca araştırmaya dayalı temel bilim sermayesi olmadan hızlı ve sürdürülebilir teknolojik gelişme de olmaz.

YÖK EKSİKLİKLERİ DENETLEMELİ

Bunları düşünmek durumundayız. Fen fakülteleri fizik, kimya, biyoloji ve matematik bölümlerini açmadıkça fakülte olarak kabul edilmemelidir. YÖK bu eksiklikleri denetlemeli, fizik, kimya, matematik, biyoloji bölümleri olmayan üniversitelere mühendislik eğitimi vermesini önlemelidir. Uygulamalı bilimlerin aksine temel bilim çıktılarının insanların günlük yaşamına direk etkileri geç oluyor. Bu süre yıllar, belki on yıllar alabiliyor. Öte yandan çok hızlı bir şekilde insanların kullanımına sunulan teknoloji vurgulu araştırmalar daha makbul kabul ediliyor. Ancak şu anahtar nokta unutuluyor ya da önemsenmiyor: Yıllarca araştırmaya dayalı temel bilim sermayesi olmadan hızlı ve sürdürülebilir teknolojik gelişme de olmaz. Sözün özü; temel bilimlere yani matematik, biyoloji, kimya, fizik dallarında üniversitelerde yatırım yapmayan ülkeler sürdürülebilir bir gelişmeye sahip olamazlar. Temel bilimlere sahip üniversitelere sahip olmayan üniversiteler, saniyeye, üretime, teknoloji geliştirmeye katkıda bulunamazlar. Ancak kopyalama yapabilirler.

DİĞER YAZILARI