USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Abdulkadir Karagöz

YAZARLAR

1.06.2019 17:10:00

Gelişen teknoloji, yeni nesil şirketler ve farklılaşan işe alım yöntemleri

Çağa ayak uyduramayanların korkulu rüyası teknoloji, her geçen gün iş dünyasında kendine daha geniş yer buluyor. Şirketler bu muazzam dönüşüm sürecinde avantajlı konumları yakalamak ve rekabette ipi göğüslemek için önemli yatırımlar yapıyor. Geçmişte el işçiliğiyle yapılan çalışmaları makineleştiren süreçler, günümüzde IoT ve yapay zeka teknolojileriyle farklı bir boyuta ulaştı. Teknolojik ürünler artık üretimin her bir aşamasını tek başına planlayıp, hayata geçiriyor ve ihtiyaç duyduğu araçları kendisi geliştiriyor. Dünya genelinde özellikle sağlık, ulaşım, imalat ve finans alanlarında robotların ve akıllı makinelerin kullanımının arttığını gözlemliyoruz.

Yapay zeka teknolojisinin gerisinde kalanlar, insan neslini tehlikeye atacak bir dönüşüm sürecinden bahsederek meşru bir zemin oluşturmaya çalışıyor olsalar da, felaket tellallığı yapanların eleştirilerini boşa düşürecek bulguları gözlemliyoruz. Ayrıca değişim ve dönüşüm süreçlerinde ortaya çıkan teknolojiler beraberinde yeni meslek gruplarını ve iş alanlarını da oluşturuyor. 'Geleceğin İnsan Kaynağı İhtiyacı' başlıklı yazımızda şirketlerin beklentileri ve geleceğin meslekleri hakkında güncel bilgileri ve düşüncelerimi paylaşmıştım.

FARKLI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ

Geleceğin teknolojileriyle birlikte işe alım süreçlerindeki değerlendirme ölçütleri de farklılaştı. Bugün teknik alanlarda daha yoğun olmakla birlikte derinlemesine öğrenme, araştırma, yeniliklere ve değişime açıklık gibi yetkinlikler daha ön planda. Non-teknik alanlarda ise yazılım teknolojileri başta olmak üzere alana hakim olmak ve teknolojiyi temel düzeyde de olsa kullanabilme gerekliliği ortaya çıkıyor. Hatta alanınızla ilgili temel düzeyde kod yazabilmek, iş yapış süreçlerine ciddi katkı sağlıyor. Durum böyle olunca da işe alım aşamalarında yetkinlik bazlı değerlendirmeler, case study ve atölye çalışmaları gibi uygulamalar hayata geçiriliyor.

Tabii bu değerlendirmelerin öncesinde ve aday arama / geliştirme süreçlerinde yapay zeka teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılacak. Bugün bir iş ilanı yayınlandığımızda yüzlerce hatta binlerce başvuru alıyoruz. Burada karşılaştığımız en önemli sorun, ilana en uygun adayları tespit etmek ve bir sonraki aşamaya taşımak. Hâl böyle olunca da sadece teknik filtrelemeler değil, anlamlı incelemeler yapabilen yapay zeka uygulamaları devreye giriyor. Şöyle bir örnek vermek gerekirse; adayın özgeçmişine yazdığı web sayfasına girecek, oradaki makalelerin hepsini okuyacak, sizin için önemli olduğunu düşündüğü kısımları tespit ederek adayın özgeçmişine ekleyecek. Adayın iş deneyimleri, akademik çalışmaları, ilanınıza uygunluğu ve diğer adayla arasındaki benzer ve farklılıklarla ilgili ilişkiler ağı kuracak ve size en uygun adayların olduğu bir liste sunacak. Siz de bu liste üzerinden değerlendirmenizi yaparak adayı sürecin bir sonraki aşamasına davet edeceksiniz. 

Teknolojinin gelişmesiyle motivasyon araçları ve güdüleri de değişiyor. Nesiller arasındaki beklenti farklılıklarında da, değerlendirme süreçlerinde değindiğimiz 'yeniliğe açık olma' ön plana çıkıyor. Bu işçi ve işveren açısından karşılıklı beklenti oluşturuyor. Geleceğin yöneticilerini ararken, adayların şirketlere katkısının ötesinde şirketin de adaya katkısı üzerinde duruluyor. 

İşe alım aşamasını tamamlayan adaylara şirketlerin sunduğu eğitim ve gelişim fırsatları adaylar açısından belirleyici oluyor. Çünkü adaylar sadece şirketlerin çalışma ortamlarına değil, bu ortamda kendisini geliştireceği fırsat alanlarına da bakıyor. 

DİĞER YAZILARI