USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Ufuk  Tarhan

YAZARLAR

1.07.2024 11:17:00

YENİLENEBİLİR ENERJİNİN GELECEĞİ

Dünyanın huzuru ve sürdürülebilirliği için tarihte hiç olmadığı kadar önemli ve kritik iki mesele var: 'Enerji/elektrik' ve 'internet'. Bunlar olmadan yaşamı sürdürmek ne insanlar ne de doğa için mümkün. 9 milyara yaklaşan insanlık için internet ve elektrik, temiz hava, su ve yiyecek gibi temel insan hakları arasında yer almalı. Tüm yaşamsal ve sosyal sistemler, iş süreçleri, üretim, lojistik, altyapı, sağlık ve eğitim gibi alanlar artık elektriğe bağımlı. Sistemler birbiriyle veri alışverişi içinde olduğu için elektriksiz ve internetsiz çalışamaz hale geldi. Kısacası, internetsiz ve elektriksiz bir dünya düşüncesi bile korkutucu. Dünyanın bu meseleleri çözmeden varlığını sürdürmesi mümkün değil.

BU BİR TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK

1 milyon kullanıcının sadece ChatGPT kullanımı 1000 evin günlük su tüketimi demek... Özellikle yapay zeka ve robot devrimleriyle birlikte ortaya çıkacak bağlantısallık ve anlık iletişim ihtiyacı düşünüldüğünde, sadece bunların yaratacağı devasa enerji ihtiyacı bile, küresel ısınma ve iklim krizi endişelerini gölgede bırakacak düzeyde. Örneğin, günde 1 milyon kullanıcının ChatGPT'ye ortalama 10 soru sorması, yaklaşık 1.000 evin günlük su tüketimine eşdeğer bir enerji tüketimine neden oluyor. Bu rakamın gelecekte ne kadar artacağını düşündüğümüzde, yeni dünyanın ne kadar çok enerjiye ihtiyaç duyacağını tahmin edebiliriz. İşte bu nedenle yenilenebilir enerji, mevcut konvansiyonel enerji sistemlerinin küresel ısınmaya katkısı olmasa bile, insanlık için birincil ve hayati öneme sahip. Küresel ısınma zaten başlı başına sürdürülemez bir sorun. Kısacası, ülkelerin tüm güçleri ve kaynaklarıyla her şeyden önce yenilenebilir enerjiye geçişe odaklanması gerekiyor. Bu bir tercih değil, zorunluluk.

UMUDUMUZ FÜZYON ENERJİSİNDE

Son yıllarda artan bir ivmeyle rüzgar, güneş, hidroelektrik ve biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan temiz ve sürdürülebilir enerji üretimi sağlanmaya çalışılıyor. Ancak, bunların da yeterli olmayacağı ve sürdürülebilirlikle ilgili sorunlara yol açabileceği ortaya çıkıyor. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasıyla enerji maliyetlerini düşürmek, enerji bağımsızlığını artırmak ve yeni iş imkanları yaratarak ekonomik canlanmayı sağlamak her ülkenin ve toplumun önceliği olsa da henüz ideal ve evrensel bir çözüm bulunabilmiş değil. Geleceğe yönelik umut verici gelişmeler de var. Füzyon enerjisi, gezegenlerden enerji kaynakları bulmak ve güneşi taklit etmek gibi yöntemler üzerindeki çalışmalar hızla devam ediyor. Bu yenilikçi enerji çözümleri, enerji üretiminde devrim yaratabilir ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı tamamen ortadan kaldırabilir. Özellikle füzyon enerjisi, sınırsız ve temiz enerji kaynağı olarak büyük potansiyele sahip. Umutlarımız füzyon enerjisinde!

"Ülkelerin tüm güçleri ve kaynaklarıyla her şeyden önce yenilenebilir enerjiye geçişe odaklanması gerekiyor."

2030 VE 2050'YE HAZIRLIK HAYATİ ÖNEME SAHİP

2030 ve 2050 için küresel enerji hedefleri, dünya genelinde karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı ve yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı gerektiriyor. Bu hedeflere ulaşmak için karbon vergileri, fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması ve yeşil enerji teknolojilerinin desteklenmesi gibi taahhütler önem taşıyor. Türkiye de bu küresel hedefler doğrultusunda enerji politikalarını ve yatırımlarını şekillendirmeli, yenilenebilir enerji kapasitesini hızla artırmalıdır.

DİĞER YAZILARI