6 Şubat'ta yaşanan iki Kahramanmaraş merkezli deprem çok büyük bir felaket oldu ülkemiz için ve maalesef yaklaşık 15 milyon nüfusu etkiledi. Bu yazıyı kaleme aldığım anda son bildirilen vefat eden vatandaşımızın sayısı elli bini bulmuştu. Bir süre sonra vefat edenlere rakamsal olarak bakmak belki de en büyük acı oluşturuyor. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılarımıza da acil şifalar dilerim. 11 ilimizi etkileyen bu deprem felaketi çok büyük yıkım oluştu. Açıklamalara göre depremden etkilenen bölgelerdeki 5 milyon 397 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 875 bin binada inceleme yapıldığı, içerisinde 883 bin bağımsız bölümden oluşan 301 bin binanın acil yıkılacak, yıkık veya orta hasarlı olduğunun tespiti yapıldığı ifade ediliyor. Her yer, yerle bir olmuş durumda. Devletimiz büyük bir devlettir. Yıkılan yerlerin yerine mutlaka yenisi, daha iyisi, daha güçlüsü bilimin ışığında yapılacaktır.

İSTİHDAM İÇİN BAZI ÖN ŞARTLAR OLUŞTURULMALI

Burada devletimizin vereceği destekleri ve yapmayı taahhütlerden bahsetmeyeceğim. Bu bilgiler bütün gazetelerde ve internet sitelerinde zaten bulunuyor. Ben daha farklı bir bakış sergilemek istiyorum. Öncelikle deprem bölgesinde istihdam sağlanabilmesi için bazı ön şartlar oluşturulmalıdır. Deprem bölgesi iş yapmak isteyen veya çalışmak isteyen personeller için cazibe merkezi haline getirilmelidir. Daha güçlü bir şekilde yeniden ayağa kalkmanın sırrı budur. Deprem bölgesindeki şirketlere veya vatandaşlarımıza finansal geçici çözümler üretmek yalnızca pansuman tedavisi olarak görüyorum. Daha kalıcı çözüm ve o bölgenin eskisinden daha verimli ve güçlü bir ekonomiye sahip olabilmesi, daha yüksek refah seviyesine ulaşabilmek için çok stratejik planlamalar yapılmalıdır.

Deprem bölgesi iş yapmak isteyen veya çalışmak isteyen personeller için cazibe merkezi haline getirilmelidir.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Deprem bölgesinde planlanan ihalelerde deprem bölgesi merkezli şirketlere pozitif ayrımcılık yapılmalı ya da ihaleye girecek şirketlerin deprem bölgesi şirketleriyle iş birliği ve ihale ortaklığı yapmaları zorunlu olmalı ve teşvik edilmelidir. Deprem bölgesindeki şirketlerin kesinlikle ticari başarıya ulaşabilmeleri çok çok önemlidir. Vergi, SGK veya borç öteleme, geçici tedbirlerdir. Deprem bölgesinde yapılacak yatırımlar, ihaleler için deprem bölgesi merkezli şirketlerden alımlar teşvik edilmeli ve pozitif ayrımcılık yaparak bu şirketlerden alım yapılmaya çalışılmalıdır. Deprem bölgesinde yapılacak çalışmalar, ihaleler, yatırımlar için mutlaka deprem bölgesinde nüfusa kayıtlı personel çalıştırma oranı tespit edilmeli ve bu oran zorunlu tutulmalıdır. Bu söylediğim çalışmalar bütün alanlarda geçerli olmalıdır. Başta inşaat olmak üzere, her türlü üretim, tarım, hayvancılık, lojistik gibi her alanı kapsamalıdır. Şu anda tüm Türkiye vatandaşlarımıza gıda, tıbbi malzeme, kıyafet, para vs. yardımı yapmakta ama bu yardımlar bir süre sonra kesilecek. Bölgeden ticari işlemi arttırma çalışmaları yapmak sürdürülebilir bir yaklaşım olacaktır. Ekonomiyi canlandırıcı ve bölgedeki istihdamı artırıcı bir çalışma rahatlıkla ortaya koyabiliriz. En ufak bir alım yapılacaksa, ihale yapılacaksa mutlaka ama mutlaka bölge firmalarından hatta hangi ilin işi ise o ildeki firmaların önceliği olmalıdır. Ancak bu şekilde bölgeyi tekrar eski durumundan daha iyi bir noktaya getirebiliriz. Tekrar bütün ülkemizin başı sağ olsun.