Akıllı ev teknolojileri hayatımıza hızla entegre oluyor. Mobilya sektörü de teknoloji entegrasyonuyla yeniden yapılanıyor. 2025 yılında teknoloji ve mobilya tasarımı arasındaki bağın hızla güçlendiğine şahitlik edeceğiz. Teknoloji, özellikle fonksiyonel mobilyalarda daha fazla yer bulacak. Kablosuz şarj özellikli sehpalar, USB portlarıyla donatılmış koltuklar ve akıllı depolama çözümleri, 2025'in öne çıkan trendleri arasında yer alıyor. Ayrıca akıllı aynalar, ışık sensörlü dolaplar ve ses kontrolü ile çalışan mobilya sistemleri de yaşamı kolaylaştıran yenilikler olarak karşımıza çıkacak.
İHRACAT İLE NASIL BÜYÜRÜZ?
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, mobilya sektörünün ihracatta büyüme göstermesinin stratejik yol haritasını oluşturdu.
Türkiye olarak ihracat odaklı büyümeyi kalkınma stratejimizin merkezine koyduk. Ancak küresel ticarette rekabet her geçen gün daha da sertleşirken, sürdürülebilir büyüme için yalnızca hedef koymak yetmez; güçlü bir vizyon ve kararlılıkla hareket etmeliyiz. Türkiye mobilya sektörü, ihracata dayalı büyümeyi en iyi benimseyen sektörlerden biri. Dünya mobilya ihracat sıralamasında 36'ncı sıradan ilk ona yükseldi ve bugün 213 ülkeye ihracat yapan dünyanın önemli mobilya tedarikçilerinden biri durumuna geldi. 45 bin üreticinin 22 bini ihracatçı konumunda ve MOSFED olarak yürüttüğümüz projelerle sektörümüzü küresel bir oyuncu haline getirmek için çalışıyoruz. 2025 için belirlediğimiz 280 milyar dolarlık ihracat hedefi, yalnızca rakamsal bir büyüme değil, Türk sanayisinin küresel güç olma yolunda attığı stratejik bir adımdır. Ancak gerçekçi olmalıyız. Küresel ticarette lider ülkelerin stratejilerine baktığımızda, hala aşmamız gereken kritik eşikler var. Dünyanın en büyük ihracatçı ülkeleri yalnızca üretim yaparak değil; teknoloji, inovasyon, lojistik, dijitalleşme ve markalaşma alanlarında da büyük yatırımlar yaparak güçlendiler. Bugün, Türkiye'nin de küresel rekabette bir üst lige çıkması için temel bir paradigma değişimine ihtiyacı var.
İHRACATTA SIÇRAMA YAPMAK İÇİN 6 KRİTİK ADIM
1-Ölçek ekonomisi ve verimlilik: Üretim kapasitesini artırmadan küresel rekabette güçlü olmak mümkün değil. Güçlü bir sanayi altyapısı, düşük maliyet ve yüksek verimlilik ihracatın temel taşıdır.
2-Dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları: Küresel ticaret artık yüksek teknolojiyle donatılmış akıllı üretim tesisleriyle şekilleniyor. Türkiye'nin ihracat modelinde Ar-Ge, inovasyon ve akıllı sanayileşme öncelikli hale gelmelidir.
3-Küresel pazarlarda güçlenme: Mevcut pazarlarımızda daha derinleşirken, yeni pazarlara açılma hızımızı artırmalıyız. Sadece fiziksel ihracat değil, e-ihracat ve dijital pazarlama stratejileri de oyunun bir parçası olmalı.
4-Lojistik ve tedarik zinciri yönetimi: Depolama, sevkiyat ve teslimat süreçlerinde yaşanan yüksek maliyetler, küresel rekabet gücümüzü törpülüyor. Akıllı lojistik sistemlerine geçerek tedarik zincirimizi hızlandırmalı, maliyetleri minimize etmeliyiz.
5-Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik: Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi küresel çevre politikalarına uyum sağlamak ihracatımızın sürdürülebilirliği için artık bir zorunluluk. Yeşil dönüşümü iş yapış şeklimizin merkezine almalıyız.
6-Markalaşma ve katma değerli üretim: Çin'den Almanya'ya, Güney Kore'den Japonya'ya kadar tüm güçlü ihracatçı ülkelerin ortak noktası, dünya çapında markalar yaratmaları. Türkiye'nin de artık güçlü global markalar çıkarma zamanı geldi.
NASIL BAŞARDILAR?
Dünyanın en büyük ihracatçı ülkeleri uzun vadeli sanayi stratejileriyle küresel ticarette söz sahibi oldu. İşte bazı kritik örnekler:
* Çin; özel ekonomik bölgeler kurarak yabancı yatırımı çekti, ölçek ekonomisiyle küresel üretim üssü haline geldi.
* Almanya; Mittelstand' modeliyle KOBİ'lerini küresel oyunculara dönüştürdü.
* Japonya; kaizen (sürekli iyileştirme) felsefesiyle inovasyona odaklandı, teknolojiyi üretime entegre etti.
* Singapur; küçük bir ada devleti olmasına rağmen serbest ticaret politikaları ve yatırım teşvikleriyle küresel ticaretin merkezi oldu.
* Güney Kore; Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarıyla teknoloji devleri çıkardı.
Bu ülkelerin başarısı gösteriyor ki, ihracatta güçlü olmak için sadece üretim yetmiyor; teknolojiye, lojistiğe, markalaşmaya ve inovasyona da yatırım yapmak gerekiyor.
(MOSFED Başkanı Ahmet Güleç)