USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

05 Ocak 2023 14:36

Dünya kobalt üretiminin yüzde 2'sini tek başına karşılıyor

Özelleştirme İdaresi'nden alınarak Cengiz Holding bünyesine katılan Eti Bakır, ulaşımdan otomotive, inşaattan sanayiye, enerjiden teknolojiye kadar onlarca farklı sektörün geleceğine yön veriyor. Türkiye'de katma değerli sanayinin simge markalarından biri olan şirket, sürdürülebilir madencilik konusunda da sektördeki farkını ortaya koyuyor.

Dünya kobalt üretiminin yüzde 2'sini tek başına karşılıyor

Bakır; sadece günümüzün değil, aynı zamanda geleceğin de en stratejik madenlerinden biri... Bunun başlıca sebebi, ulaşımdan otomotive, inşaattan sanayiye, enerjiden teknolojiye onlarca farklı sektörün geleceğine de yön verecek olması. Bakırın kullanım alanının genişlemesi ve geleceğe dair potansiyeli ise talebi hiç olmadığı kadar artırıyor. Öyle ki bu talebin gelecek 15 yıl içinde iki katına çıkacağı öngörülüyor. Türkiye'nin madenden son ürüne üretim yapabilen tek izabe tesisine sahip şirketi Eti Bakır, bugün sadece Türkiye'nin değil dünya madencilik sektörünün de sayılı şirketleri arasında yer alıyor. Artık dünyada katma değerli sanayi üretimi ve madencilik teknolojilerinin ülkelerin ekonomik gelişimine yön veren ana unsurların başında geldiğini belirten Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş ile şirketin sürdürülebilirlik planlarından yurt dışı yatırımlarına uzanan tüm hedeflerini konuştuk.

YATIRIMLARIN BÜYÜKLÜĞÜ 2 MİLYAR DOLARI AŞTI

* Eti Bakır'ın Türkiye ekonomisine katkısı nedir?

2004 yılında Özelleştirme İdaresi'nden alınarak Cengiz Holding bünyesine katılan Eti Bakır, aradan geçen sürede Türkiye'nin en büyük 25 sanayi şirketinden birine dönüştü. Artık dünyada katma değerli sanayi üretimi ve madencilik teknolojileri ülkelerin ekonomik gelişimine yön veren ana unsurların başında geliyor ve artık başarı da sadece ortaya koyduğunuz ürünle ölçülmüyor. Bu ürünü nasıl ürettiğiniz, nasıl bir değer zinciri yarattığınız, ortaya koyduğunuz ürünün ülkenize, insanınıza, dünyaya nasıl bir fayda sağladığı bu değer anlayışının merkezinde. Eti Bakır'ın Türkiye ekonomisi için önemini de bu doğrultuda okumak gerekiyor. Bunun için geçen 18 yıllık süre zarfında yatırımlarımıza hiç ara vermedik; bu yatırımların büyüklüğü 2 milyar doları aştı. Böylece Eti Bakır'ın bugün ülkemizde katma değerli sanayinin simge markalarından biri olmayı başardığını gururla ifade edebiliriz.

Bu katkıyı rakamlarla da ifade etmek isterim. Ülkemizin toplam katot bakır ihtiyacı bugün 450 bin ton civarında. Bu rakamın özellikle ileri teknoloji ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki yeni ihtiyaçlarla birlikte hızla arttığını söylemek mümkün. Tüm bunların ışığında 3 milyar doları aşan bir bakır pazarından bahsediyoruz. Bu miktarın 150 bin tonu geri dönüşümden sağlanıyor. Geri kalan 300 bin tonun içinde bizim üretimimiz de var. Ancak hala Türkiye'nin bakır ihtiyacının büyük kısmının ithalattan karşılandığı gerçeği ortada. İşte bu nedenle üretim ve yatırımlarımıza hız verirken, bu alandaki dış ticaret açığının kapanmasına katkıda bulunmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

(Mardin Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri)

TÜRKİYE'NİN KATOT BAKIR İHTİYACININ %20'SİNİ SAMSUN TESİSİNDE KARŞILIYOR

* Eti Bakır bünyesinde kaç üretim tesisi var ve bu tesislerde hangi ürünler üretiliyor?

Eti Bakır'ın 9 işletmesi bulunuyor. Bunların arasında Murgul, Küre, Siirt ve Adıyaman tesislerimiz, tüvenan bakır cevheri ve bakır konsantresi üretimine katkıda bulunuyor. Türkiye'nin cevherden katot bakır üreten tek tesisi olan Samsun İzabe ve Elektroliz Tesisi'nde yüzde 99,99 saflıkta bakır üretiyoruz. Türkiye'nin katot bakır ihtiyacının yüzde 20'sinin karşılandığı tesiste yer alan laboratuvar, her türlü hammaddenin ve ürünün kalite kontrolünü yüksek hassasiyetlerde gerçekleştirebiliyor. Özellikle bakıra ait analizler, uluslararası hakem laboratuvarlarla rekabet edebilecek düzeyde gerçekleştiriliyor.

Eti Bakır'ın kendi tesisleri arasında yarattığı ekosistem, döngüsel ekonomi modelinin ve sanayideki sürdürülebilirlik yaklaşımının da en güzel örneklerinden bir tanesini oluşturuyor. Küre'deki bakır üretimi sürecinde yan ürün olarak ortaya çıkan piritin yaklaşık 1.200 kilometre uzaklıktaki Mardin, Mazıdağı tesisine tren yoluyla taşınması; burada en son maden teknolojileri kullanılarak 21'inci yüzyılın kilit elementlerinden kobaltın bu piritten ayrıştırılarak yeniden ekonomiye kazandırılması, sadece Türkiye'de değil aynı zamanda dünyada bu alandaki devrimlerden biri. Eti Bakır bugün dünyada böyle bir teknikle kobalt üretebilen tek şirket. Ar-Ge yatırımlarının da katkısıyla dünya kobalt üretiminin yüzde 2'sini gerçekleştirirken, demir, bakır, çinko, nikel gibi stratejik madenleri yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Ürettiğimiz fosforik asit, sülfürik asit gibi ürünlerimizi fosfatla karıştırarak gübre üretimi de yapıyoruz. Türkiye'deki gübre üretiminin yüzde 15'i Eti Bakır'ın Mardin ve Samsun'daki gübre fabrikalarından karşılanıyor.

(Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş)

İNGİLTERE'DE KAPASİTEYİ İKİYE KATLADI

* Geçtiğimiz yıllarda İngiltere'de de bir satın alma gerçekleştirerek kobalt alanında önemli bir adım attınız. Burada son yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz?

ICoNiChem, İngiltere'nin Widnes kentinde, 1970'li yıllarda kurulan bir şirket. 2020 yılının sonunda da Cengiz Holding bünyesine katıldı. Burası özellikle kobalt ve nikel üretiminde Avrupa'da söz sahibi tesislerden biri. Son dönemde yaptığımız iyileştirmelerle kapasiteyi iki kat artırarak 1.800 tona çıkardık. Son yatırımlarla birlikte ICoNiChem, teknoloji yoğun sektörler için özel kobalt tuzları üretebilen dünyanın sayılı tesisleri arasına girmeyi başardı. Buradan dünyanın farklı coğrafyalarına ihracat gerçekleştirilen tesiste, teknoloji, petrokimya, otomobil, uçak sanayi, seramik gibi alanlarda katma değerli ürünlerin üretimi gerçekleşiyor.

* Eti Bakır'ın yurt dışındaki varlığından ve son yatırımlarınızdan söz eder misiniz?

Kırgızistan'da 2016 yılından beri araştırma ve fizibilite çalışmaları devam eden, Orta Asya'daki ilk Türk madencilik yatırımı olan Tereksay maden sahasında üretime başladık. Ülkenin en büyük 4'üncü madeni olan Tereksay'da 32 tonluk altın rezervi bulunuyor. Ayrıca Azerbaycan'da Qaşqaçay ve Elbeydaş'ta ve Ağduzdağ'da sondaj çalışmalarımız devam ediyor.

KARBON EMİSYONLARI AB NORMLARININ ALTINDA

* Sürdürülebilirlik çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Sürdürülebilir madencilik konusunda çok önemli adımlar attık ve bu konuda sektöre öncülük yaptığımızı düşünüyorum. Bu yatırımlarla bir taraftan verimliliği artırırken diğer taraftan atık ürünleri yeniden ekonomiye kazandırıyor, çevreye artı değer katıyoruz. Eti Bakır'ın Samsun, Küre, Siirt ve Murgul işletmelerinde bugüne kadar yaklaşık 3.8 milyon metrekare alanı rehabilite ettik ve toplam 1.9 milyon fidan diktik. Ayrıca Eti Bakır'ın 9 işletmesindeki su ve karbon ayak izini de çıkardık. Su ve karbon ayak izi çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde özellikle bakır madenciliğinde karbon emisyonları konusunda AB normlarının dahi altına düştüğümüzü söyleyebilirim. Dünya bakır üretimi ortalamalarına baktığımızda 1 ton bakır üretimi için 97 metreküp su kullanıldığını görüyoruz. Bu miktar Eti Bakır tesislerinde ortalama 73 metreküp. Yine dünyada bakır işletmelerinin ortalama karbon emisyon oranı üretilen her bir kilogram bakır için 3.7 kilogram karbondioksit civarında. Eti Bakır'da ise bu rakam 3.2 kilogram seviyesinde bulunuyor. Bakır üretiminde artık işimize yaramayan piriti değerlendirebilmek amacıyla Mardin'de 1.1 milyar dolarlık yatırımla özel sektör tarafından bölgeye yapılmış en büyük tesisi hayata geçirdik. Mazıdağı tesisimiz, sürdürülebilirlik anlayışımızın en son örneği. Bu tesiste pirit konsantresinin içinde bulunan kobaltı ekonomiye geri kazandırıyoruz ve dünya kobalt üretiminin yüzde 2'sini gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin geleceğine ve ekonomisine destek olmak bizim için ne kadar önemliyse, bunu sürdürülebilirlik ilkesi ile gerçekleştirmek bir o kadar mühim ve kıymetli...

EN ÇOK OKUNANLAR