Sağlık teknolojilerinin hızla geliştiği bir dönemde, dijital dönüşümün sektörde yaratacağı etki giderek daha fazla tartışılıyor. Memorial Sağlık Grubu CEO'su Bora Uludüz, küresel sağlık sistemlerinin dijitalleşme hızının diğer sektörlerin gerisinde kaldığını vurguluyor. Uludüz ile sağlıktaki teknolojik dönüşümü konuştuk.

* Yapay zeka destekli teşhis veya tedavi çözümleri hangi alanlarda en hızlı yaygınlaşıyor?

Yapay zeka, artık sadece destekleyici bir unsur değil, sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçası. Radyolojiden onkolojiye, laboratuvardan patolojiye kadar birçok alanda yapay zeka aktif biçimde kullanılıyor. Bu dönüşüm, hekimlerin işlerini kolaylaştırırken, tanı kalitesini ve hızını da iyileştiriyor. Bu da hastaların daha iyi hizmet almasını sağlıyor. Radyoloji ve patoloji gibi alanlarda yapay zeka destekli görüntüleme sistemleri, doktorların karar alma süreçlerini hızlandırıyor ve hata payını minimuma indirerek hizmetin kalitesini yükseltiyor.

* Veri güvenliği, sağlık teknolojilerinin benimsenmesinde ne kadar belirleyici bir faktör?

Yapay zeka entegrasyonunda en kritik konu yine veri kalitesi. Elimizdeki zengin veri setini etkin biçimde değerlendirmek, verimlilik açısından hayati önem taşıyor. Sağlık sektörü, doğası gereği çok karmaşık; süreçlerin standartlaştırılması ve otomasyonu diğer sektörlere kıyasla daha fazla çaba ve süre gerektiriyor. "Hastalık yok, hasta vardır" yaklaşımı, teknoloji ve süreç tasarımında da kendini gösteriyor.

* Önümüzdeki dönemde sağlık teknolojilerinde en büyük dönüşümün hangi alanda yaşanacağını öngörüyorsunuz?

Teknolojinin en büyük fark yaratabileceği alanlardan biri olan sağlık sektörü, maalesef dünya genelinde dijitalleşme ve teknoloji gelişimi diğer sektörlere kıyasla daha yavaş takip ediyor. Önümüzdeki 5 ila 10 yıl sağlıkta dijital dönüşümün yönünü belirleyecek kritik bir dönem olacak. Bu alandaki en önemli gelişmelerin başında dijitalleşme ve yapay zekâ kullanımı geliyor. Günümüzde teşhis ve tedavi süreçleri artık sadece doktorların deneyimine dayanmakla kalmıyor; büyük veri analizi ve yapay zekâ destekli sistemler, daha doğru teşhislerin konulmasına ve hastalara özel tedavi planlarının oluşturulmasına olanak tanıyor. Özellikle radyoloji ve patoloji gibi alanlarda yapay zekâ destekli görüntüleme sistemleri, doktorların karar alma süreçlerini hızlandırıyor ve hata payını minimuma indirerek tedavinin kalitesini yükseltiyor.

* Yapay zeka, biyoteknoloji ve uzaktan sağlık hizmetleri birleştiğinde "geleceğin hastanesi" nasıl bir yapı alır sizce?

Sağlık hizmetlerinde dijitalleşme ve teknoloji, hasta deneyimini tamamen dönüştürecek. Doğru teşhis oranları artacak, tedavi süreleri kısalacak ve kişiye özel sağlık çözümleri yaygınlaşacak. Hastalar, giyilebilir cihazlar ve uzaktan sağlık hizmetleri sayesinde sağlıklarını daha iyi yönetebilecek. Özellikle kronik hastalıkların yönetiminde büyük ilerlemeler kaydedilecek. Şeker hastaları, kalp hastaları veya hipertansiyon hastaları, sağlık durumlarını anlık takip edebilecek ve erken müdahale şansı artacak. Kendi kendine öğrenen yapay zekâ sistemleri ile hastalıkları önceden tahmin edebilen sağlık hizmetleri göreceğiz. Genetik mühendislik ve CRISPR teknolojisi, kalıtsal hastalıkların önlenmesinde çığır açacak. Nanoteknoloji destekli ilaçlar ve akıllı protezler, tıbbi tedavileri daha etkili hale getirecek.

* Türkiye'nin healthtech alanında uluslararası rekabet gücünü artırmak için hangi adımlar atılmalı?

Türkiye'de sağlık sektörünün dijital dönüşüm yolculuğu hızla ilerliyor. Elektronik sağlık kayıt sistemleri, uzaktan hasta takibi uygulamaları gibi konularda önemli yol kat edildi. Türkiye, güçlü sağlık altyapısı ve nitelikli insan kaynağı sayesinde dijital sağlık yatırımlarında bölgesel bir merkez olma potansiyeline sahip. İlk olarak, hasta kayıt sistemleri ve PACS gibi görüntüleme teknolojileri dijitalleşti. Ardından, online randevu sistemleri ve uzaktan danışmanlık hizmetleri yaygınlaştı. Son zamanlarda yapay zekâ destekli tanı ve tedavi yöntemleri devreye giriyor. 2026 yılı, 5G'nin de hayatımıza girişiyle Türkiye'de sağlık sektöründe dijital dönüşümün ivme kazanacağı bir dönem olacak.

Bu dönemde Ar-Ge ve klinik araştırma kapasitesini güçlendirmesi, üniversite–hastane–girişim iş birliklerini yaygınlaştırmasının gerektiğini düşünüyorum. Sağlık verilerinin güvenli paylaşımını mümkün kılan güçlü bir veri ve yapay zekâ altyapısı kurularak; tıp, mühendislik ve yazılım alanlarını birleştiren nitelikli iş gücüne yatırım yapılmalı.

(Memorial Sağlık Grubu CEO'su Bora Uludüz)