Dijital pazarlama artık sadece yaratıcı kampanyalar hazırlamaktan ibaret değil; aynı zamanda veri analizi, öngörü ve kişiselleştirme ile müşterilere değer sunmak üzerine kurulu bir bilim haline geliyor. Netflix'in size özel dizi önerileri sunması, Amazon'un tam ihtiyacınız olan ürünü karşınıza çıkarması veya Spotify'ın sizi adeta 'tanıyormuş gibi' çalma listeleri oluşturması... Tüm bunların ardında, makine öğreniminin gücü yatıyor. Salesforce tarafından yapılan bir ankete göre, pazarlamacıların yüzde 51'i halihazırda bir şekilde yapay zeka kullanıyor ve yüzde 27'si önümüzdeki iki yıl içinde stratejilerine dahil etmeyi planlıyor. Makine öğrenimi algoritmaları; müşteri yolculuklarını analiz etmenize, trendleri tahmin etmenize ve içerikleri kişiselleştirmenize yardımcı olabilirken zamandan ve kaynaklardan tasarruf etmenizi sağlar. Makine öğrenimini inceleyerek dijital pazarlama çabalarınızı devrim niteliğinde bir seviyeye taşıyabilirsiniz. İster deneyimli bir pazarlamacı olun, ister yeni başlıyor olun, makine öğreniminin gücü kampanyalarınızı bir üst seviyeye taşıyabilir.

MAKİNE ÖĞRENİMİ PAZARLAMA STRATEJİLERİNDE NASIL DEVRİM YARATIYOR?

Makine öğrenimi, dijital pazarlamanın neredeyse her yönünü dönüştürme potansiyeline sahip. Büyük miktarda veriyi analiz etmek, içgörüler elde etmek ve bu verilerle geleceği tahmin etmek artık mümkün. Örneğin, bir müşterinin geçmiş satın alma davranışları ve sosyal medya etkileşimleri, gelecekte ne alacağını tahmin etmenizi sağlayabilir. Makine öğrenimi, pazarlamacıların veriyi anlamasına, müşterilerini daha iyi tanımasına ve kampanyalarını kişiselleştirerek etkili stratejiler geliştirmesine olanak tanıyor. Zendesk'in analizine göre bu güçlü teknolojiyle pazarlama süreçlerinizi adım adım dönüştürebilirsiniz... İşte makine öğreniminin dijital pazarlamadaki en önemli kullanım alanları...

1. Tahmine dayalı analitik: Makine öğrenimi, geçmiş verileri analiz ederek gelecekteki müşteri davranışlarını tahmin ediyor.

2. Müşteri segmentasyonu: Makine öğrenimi, müşterileri davranışlarına ve ilgi alanlarına göre gruplara ayırıyor. Algoritmalar, sosyal medya etkileşimleri ve web sitesi analitiği gibi farklı kaynaklardan gelen verileri analiz ederek daha etkili müşteri segmentasyonu sağlıyor.

3. İçerik optimizasyonu: Makine öğrenimi, blog yazılarından sosyal medya gönderilerine kadar tüm içerik türlerinin performansını analiz ediyor.

4. E-posta pazarlama: Makine öğrenimi, e-posta pazarlamada devrim yaratıyor. Müşteri davranışlarını analiz ederek, satın alma geçmişine ve tarayıcı alışkanlıklarına dayalı kişiselleştirilmiş mesajlar gönderiliyor.

5. Sosyal medya reklamcılığı: Makine öğrenimi, sosyal medya verilerini analiz ederek daha etkili reklam kampanyaları oluşturuyor. Kullanıcıların ilgi alanlarına ve etkileşimlerine dayanarak hedef kitleye uygun reklamlar sunuluyor, bu da kampanyaların başarısını artırıyor.

6. Chatbotlar: Makine öğrenimi, chatbotları daha akıllı ve kişiselleştirilmiş hale getiriyor. Chatbotlar, müşteri verilerini analiz ederek ihtiyaçlara uygun önerilerde bulunuyor ve daha etkili bir müşteri deneyimi sunuyor.

7. SEO Optimizasyonu: Makine öğrenimi, web sitesi verilerini analiz ederek arama motoru sıralamalarını etkileyen faktörleri belirliyor. Bu bilgiler sayesinde, SEO stratejileri geliştiriliyor ve web siteleri arama motorlarında daha üst sıralarda yer alıyor.

8. A/B Testi: Makine öğrenimi, A/B testlerinin etkinliğini artırıyor. Web sayfalarının, e-postaların ve reklamların farklı versiyonlarını karşılaştırarak hangisinin daha iyi performans gösterdiğini hızlıca belirliyor. Bu da pazarlama kampanyalarının daha etkili olmasını sağlıyor.

GRAVITAL İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI AJANS BAŞKANI ENGİN SAYDAM: YAPAY ZEKA ÇALIŞANLARI PAZARLAMA VE İLETİŞİMİ DEĞİŞTİRECEK

İş dünyasında yapay zekaya temas etmeyen bir yapı, bir departman herhalde çok yakın gelecekte kalmayacak. Dolayısıyla bu soruda yer alan pazarlama entegrasyonu konusu belli bir süre sonra yerini diğer departmanların yapay zeka sistemlerinin birbiriyle nasıl entegre olacak sorusuna bırakacak ve biz buna kafa yormaya başlayacağız.

Gravital İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Engin Saydam, bu nedenle her şeyden önce yapay zeka sistemleri kurarken bu konuya odaklanmak gerektiğinin altını çiziyor. 2024'te yapay zeka alanında en çok 'generative AI' kavramının konuşulduğunu belirten Saydam, "Yapay zekanın bir üst versiyonu gibi düşünebileceğimiz bu yeni yapay zeka türünün, insanın düşünce biçimini taklit etmeye en yakın model olduğunu söylersek yanlış olmaz. Bunun üzerine 2024'ün ikinci yarısında sıkça konuşulmaya başlanan 'AI Agent' konusu da pazarlama ve iletişim alanında, hatta tüm departmanlarda devrim yaratabilir gibi duruyor. Bu durum şirket, marka, ajans, kurum veya herhangi bir organizasyon, Generative AI teknolojisiyle, kendi belirlediği materyallerle ve tabii açık internet kaynaklarıyla eğittikleri yapay zeka çalışanlarına sahip olacak demek" diyor.

ZAMANA VE HIZA YETİŞEN KAZANACAK

Süreci pazarlama açısından yorumlayan Saydam, şöyle devam ediyor: "Bir marka, hedef kitlesini temsil eden bir 'AI Agent' yaratıp, onu eğitip, sonrasında bir tüketici kampanyasını oluşturmadan ya da oluşturduktan sonra hayata geçirmeden direkt test edebilir. Yapay zekanın ilk dönemlerinde hemen adapte edilen chatbotlar artık gerçekten o markanın bir çalışanı gibi tüketicilerle konuşabilir." Yapay zekanın pazarlamada ve iletişimde kritik başarı faktörleri arasında yer aldığını ve hızı artırabilecek en önemli araçlardan biri olduğunu ifade eden Saydam, "Veri analizi, raporlama konularında zaten bunu kullanmayan kurumlar, markalar oldukça geri kalacak. Özetle, yapay zeka şu an önemli sanal asistanımız olmalı, oldu... Beni heyecanlandıran ve esas devrimi yaratacak olan kısım ise gerçek anlamda fikir üreten, hayal kuran bir çalışan haline ne zaman geleceği... Buna daha vakit var ancak o zamana kadar tavsiyem pazarlama ve iletişim alanında çalışanlardan, kampanyalara, sonuçlardan, hedeflere, her yere yapay zeka araçları ve kullanımını eklemek, en azından denemek" yorumunda bulunuyor.

TÜRKİYE YAPAY ZEKA İNİSİYATİFİ (TRAI) KURUCUSU HALİL AKSU: PAZARLAMA EKİPLERİNİN YENİ SÜPER GÜCÜ: YAPAY ZEKA VE MAKİNE ÖĞRENİMİ

Pazarlama dünyasında kişiselleştirilmiş deneyim sunmanın artık önemli bir zorunluluk olduğunu ifade eden Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi Kurucusu Halil Aksu, "Web sitesi, mobil uygulama, sosyal medya ve fiziksel mağazalarda, tüketiciyi tanıyarak onlara özel çözümler sunmak gerekiyor. 2011'de yayımladığım 'Her Şey Çıplak' kitabında şeffaflık ve verinin önemine değinmiştim. Bugün, yapay zeka bu alanda devrim yaratıyor. Tüketici alışkanlıklarını analiz etmek ve ihtiyaçları önceden tahmin etmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Hayatın hızlanması, markaların anında doğru deneyim sunmasını gerektiriyor. Örneğin, 'Sevgililer Günü' kampanyası alışverişini tamamlamış birine anlam ifade etmiyor. Yapay zeka algoritmaları ve tavsiye motorları, müşterinin anlık ihtiyaçlarını anlamlandırarak kişisel ve anlamlı öneriler sunuyor, deneyimi zenginleştiriyor. Makine öğreniminin pazarlamaya entegrasyonu sayesinde, tüketici davranışlarını gerçek zamanlı analiz etmek ve yapay zekayla daha etkili stratejiler oluşturmak mümkün hale geliyor" diyor.

"TEKNOLOJİLER ETİK ŞEKİLDE KULLANILMALI"

2018'de yayımladığı 'Dijitopya' kitabında da bu konulardan ve dijital dünyanın hızına ayak uydurmanın öneminden bahsettiğini aktaran Aksu, "Ancak, bu teknolojiler etik şekilde kullanılmalı. Tüketici mahremiyeti ve veri güvenliği çok önemli. Güven zor kazanılır, ancak kolay kaybedilir. Markalar, mahremiyet ve değer verdiklerini göstermek zorunda. Etik yapay zeka uygulamaları bu güveni pekiştirir ve markanın itibarını korur. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), bu konuda markalara rehberlik ediyor. Doğru algoritmaların seçimi, girişimcilerle iş birliği, ekiplerin gelişimi ve yönetim vizyonunun genişletilmesi gibi alanlarda destek sağlıyor. İnisiyatif olarak, yapay zeka ilepazarlamanın geleceğini birlikte şekillendirmeye katkı sunuyoruz" yorumunda bulunuyor.

(Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi Kurucusu Halil Aksu)