1. Tarımda yapay zeka ve büyük veri: Üretimin dijital beyni
Global perspektif: Yapay zeka (AI) ve büyük veri analitiği, tarımsal üretimde devrim yaratıyor. Ürün sağlığı, hava tahmini, toprak yapısı, zararlı takibi gibi birçok süreç artık algoritmalarla yönetilebiliyor. Tarımda veri odaklı karar alma sayesinde hem verim artıyor hem de girdi maliyetleri düşüyor. McKinsey & Company'nin From Bytes to Bushels: How GenAI Can Shape the Future of Agriculture 2024 raporuna göre, yapay zeka destekli üretim yapan çiftliklerde verimlilik ortalama yüzde 30 artarken, gübre ve pestisit maliyetlerinde yüzde 20'ye yakın tasarruf sağlanabiliyor.
Ulusal perspektif: Türkiye'de Tarfin, Agrovech gibi girişimler çiftçilere yapay zeka destekli tavsiyeler sunuyor.
2. Uydu, IoT ve sensör teknolojileri ile hassas tarım
Global perspektif: Hassas tarım uygulamaları; uydu görüntüleme, sensörler ve nesnelerin interneti (IoT) sayesinde tarlaların dijital olarak yönetilmesini sağlıyor. Gerçek zamanlı nem, sıcaklık, pH ve besin seviyesi verileriyle çiftçiler mikrobazlı kararlar alabiliyor. FAO'nun Digital Agriculture in Practice raporuna göre, sensör bazlı sulama sistemleri ile su israfı yüzde 40'a kadar azaltılabiliyor ve tarlalarda nokta atışı müdahalelerle pestisit kullanımı yüzde 20 düşebiliyor.
Ulusal perspektif: Türkiye'de Konya ve Şanlıurfa'daki pilot sahalarda, sensör bazlı akıllı sulama sistemleri yaygınlaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 Su Verimliliği Strateji Belgesi'ne göre bu sistemlerle aynı ürün verimi, yüzde 35 daha az suyla sağlanabiliyor.
3. Dron ve uydu görüntüleme ile görsel analiz
Global perspektif: NASA Harvest Project, 2024 Dronlar sadece gözlem değil; ilaçlama, haritalama ve verim tahmini gibi kritik rolleri üstleniyor.
Ulusal perspektif: Türkiye'de Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin 2024 yılı proje çıktısına göre, yürütülen akademik çalışmalar kapsamında dronlarla yapılan tarımsal görüntüleme sayesinde zararlı tespiti yüzde 85 doğrulukla gerçekleştirilebiliyor.
4. Dikey tarım ve kapalı alan üretimi
Global perspektif: Dikey tarım ve şehir içi üretim sistemleriyle, kent merkezlerinde bile 365 gün boyunca üretim yapılabiliyor. Bu yöntemler aynı zamanda lojistik maliyetlerini ve karbon salımını azaltıyor. FAO'nun Urban Agriculture Futures 2024 raporuna göre, şehir içinde yapılan dikey tarım sistemleriyle geleneksel üretime kıyasla yüzde 90 daha az su kullanılabiliyor.
Ulusal perspektif: Türkiye'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2024 tarihli Kent Tarımı ve İnovasyon Programı verilerine göre, hidroponik sistemlerle donatılan 5 farklı kent içi alanda, topraksız ortamda yıl boyu sürdürülebilir üretim gerçekleştiriliyor.
5. Blok zinciri ile izlenebilirlik ve gıda güvenliği
Global perspektif: Blok zinciri teknolojisi sayesinde gıda ürünlerinin tüm yolculuğu; tohumdan sofraya dijital olarak izlenebiliyor. Bu, sahteciliği önlüyor, tüketici güvenini artırıyor ve geri çağırma süreçlerini hızlandırıyor. IBM'in Food Trust Blockchain Report 2023 analizine göre, blok zinciri ile entegre edilen gıda tedarik zincirlerinde geri çağırma süresi 6 gün yerine 2.2 saniyeye kadar inebiliyor.
Ulusal perspektif: Türkiye'de: İzmir Tarım Teknoloji Merkezi'nin 2024 proje tanıtım raporuna göre, 'Tarladan Sofraya Blok Zinciri' sistemiyle QR kod üzerinden izlenebilirlik sağlayan pilot üretici ağı kurulmuş durumda.
6. Otonom tarım makineleri ve robotik sistemler
Global perspektif: Otonom traktörler, robotik hasat makineleri ve yapay zeka ile yönlendirilen çapalama sistemleri, hem iş gücü krizine çözüm sunuyor hem de gece-gündüz kesintisiz üretim sağlıyor. Springer'ın Robotics in Smart Agriculture 2023 analizine göre, otonom sistemler insan gücüne göre yüzde 20 daha hızlı ve yüzde 25 daha düşük enerji tüketimiyle çalışabiliyor.
Ulusal perspektif: Selçuk Üniversitesi ve Konya Tarım Teknokenti'nin 2024 saha uygulama raporuna göre, yerli otonom traktör prototipi tarlada başarıyla test edildi; yüzde 15 yakıt ve yüzde 20 zaman tasarrufu sağlandı.
7. İklime dirençli tarım: Biyoteknoloji ve karbon nötr yaklaşımlar
Global perspektif: İklim krizine karşı tarımsal üretimin dayanıklı hale gelmesi için kuraklığa, tuzluluğa ve sıcaklığa dayanıklı tohumlar geliştiriliyor. Aynı zamanda karbon ayak izini azaltan üretim teknikleri yaygınlaşıyor. IPCC'nin Adaptation and Resilience in Agriculture 2024 raporuna göre, iklim dirençli tohumlarla yapılan üretim, geleneksel yöntemlere göre verim düşüşünü yüzde 40'tan yüzde 10'a indiriyor.
Ulusal perspektif: TAGEM'in 2024 tarihli Kuraklığa Dayanıklı Tarla Bitkileri Programı'na göre, geliştirilen yerli arpa ve nohut türleri, deneme sahalarında yüzde 18'e varan verim artışı sağladı.
8. Tarımsal karbon ayak izi takibi ve azaltımı
Global perspektif: WRI Creating a Sustainable Food Future 2023 raporunda; üretim sürecinde oluşan sera gazları hesaplanıyor, düşük emisyonlu tarım uygulamaları teşvik ediliyor.
Ulusal perspektif: İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK'ın 2024 proje çıktısına göre, başlatılan 'Karbon-Nötr Tarım Alanları' projesiyle ürün başına düşen karbon salımı yüzde 30 oranında azaltıldı.
9. Tarımda fintech çözümleri, küçük üreticiyi güçlendiriyor
Global perspektif: World Economic Forum Food Systems 2024 Raporu'na göre, küçük çiftçilere mobil uygulamalar üzerinden kredi, girdi finansmanı ve ürün sigortası sağlanıyor.
Ulusal perspektif: World Economic Forum'un 2024 tarihli Food Systems Report'una ve şirket verilerine göre, Tarfin ve Üretici Kart gibi dijital modeller aracılığıyla yüz binlerce üreticiye mobil üzerinden kredi, girdi finansmanı ve sigorta desteği sunuluyor.
10. Ulusal veri platformları, tarımda ekosistem inşa ediyor
Global perspektif: Ülkeler, üretimden tüketiciye kadar her adımı kapsayan tarımsal veri altyapısı oluşturuyor.
Ulusal perspektif: Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 Dijital Tarım Strateji Belgesi taslağına göre, Tarımda Yapay Zeka Platformu ve Ulusal Tarım Verisi Sistemi kurulması hedefleniyor.