USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

08 Kasım 2023 09:35

“Teknoloji ve anlamlı marka yatırımlarımız devam edecek”

24 markası ile sektörde büyük paya sahip olan L'Oréal Türkiye, L'Oréal Grup'a en fazla büyüme getiren ilk yedi ülkeden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin başarısını bu sene daha da perçinlemeyi hedeflediklerini belirten L'Oréal Grup Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, gelecek vizyonlarını Platin'e anlattı.

“Teknoloji ve anlamlı marka yatırımlarımız devam edecek”

* 20 yılı aşkın süredir L'Oréal çatısı altında çalışıyorsunuz. Şimdilerde Türkiye'nin ilk Türk ve kadın ülke genel müdürü olarak görev alıyorsunuz. Bu süreci anlatır mısınız kısaca... Sizin için nasıl gidiyor bu yolculuk?

L'Oréal Türkiye ile kariyer yolculuğuma 2000 yılında başladım. 23 yıllık kariyerimi tek bir şirket içinde, çok farklı iş birimlerinde ve iş alanlarında sorumluluklar alarak inşa ettim. Bugünse L'Oréal Türkiye'nin tarihindeki ilk Türk ve ilk kadın ülke genel müdürü olmanın mutluluğunu yaşıyorum. L'Oréal Grup gibi global bir markayla buluşmak ve kariyer yolculuğumda başarıya giden yolda şirketimin tüm çalışanlarına sunduğu fırsat eşitliklerinden yararlanmak, benim için çok değerliydi. Bu yolculukta çalışanlarımıza ve sektör paydaşlarına ilham vermek, yakın çevreme rol model olmak için bu konulara olan katkımı her iki alanda da çeşitlendirmeye ve elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum.

* Dünya kozmetik sektörünü ve Türk kozmetik sektörünün globaldeki yerini nasıl değerlendirirsiniz?

Kozmetik, dünya genelinde sürekli büyüyen bir pazar ve Türkiye de bu pazarda her geçen yıl daha fazla pay kazanıyor. Ülkemizde güzelliğe olan ilginin ve kullanılan ürün sayısının artıyor olması, bizi diğer büyük pazarlardaki sofistike güzellik bakımı rutinlerine yaklaştırıyor. 2019 yılında yüzde 89 olan cilt bakım ürünü kullanımının 2022'de yüzde 100'e ulaşmış olması, bunun en iyi örneklerinden. Ülkemizde 2022 güzellik pazarı büyüklüğü 35 milyar TL. 2023 pazarının 80 milyar TL civarlarında olmasını ve adet büyümesinde yüzde 15'lerde olmasını tahmin ediyoruz. E-ticaret ağırlığı ise yüzde 20'lere yaklaşıyor. Güzellik pazarının, genç nüfus ve hızlı dijitalleşme gibi faktörleri de göz önüne aldığımızda ülkemizde gidecek çok yolu var. 2025 Avrupa güzellik pazarının büyümesine en büyük katkıyı yüzde 16 ile Türkiye'nin yapması bekleniyor.

"DİJİTAL SERVİS VE ÜRÜNLERE İLGİ ARTIYOR"

* Kozmetik sektöründe trendler nedir? Sizin özellikle bu anlamda sektör için hayallerinizde neler var?

Kişiye özel ürünlere yönelik artan ilgiden bahsedebiliriz. Pandemi sonrası tüketiciler, kendi cilt ve saç ihtiyaçlarına yönelik ürünleri tercih ediyor; bu ürünlerin daha etkili sonuçlar sağladığını gözlemliyor. Pratiklik ve kullanım kolaylığına odaklanan çok işlevli ürünler, makyaj ve saç bakımında daha fazla tercih ediliyor. Serumlu fondötenler, all-in-one paletler, nemlendirici etkili rujlara talep her geçen gün artıyor. Makyaj ürünlerimizde neon renkler ve kalıcı rujlarımız ise popülerliğini koruyor. Hyalüronik asit gibi cilt ürünü içerikleri de diğer kategorilerde içerik olarak kullanılıyor. Dijital servislere ve ürünlere olan ilgi artıyor. Farklı kültürlerin ve etnik grupların güzellik anlayışlarını ve ihtiyaçlarını kucaklayan ürünleri de daha sık göreceğiz. Daha çeşitli renk seçenekleri ve çok kültürlü güzellik standartlarına atfedilen önem, bu alanda gelişen bir trendi gözler önüne seriyor. Ne mutlu ki çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık kavramlarıyla ilerleyen, 'Herkes İçin Güzellik' yaklaşımına sahip L'Oréal olarak bu alanda da uzun yıllardır sektörümüze yön veriyoruz.

* Türk tüketici profilini nasıl görüyorsunuz? Dünya ile paralel beklentilere mi sahipler?

Türkiye tüketicileri, tüketimde ve güzellik uygulamalarında diğer pazarlardan ayrışabiliyor. Örneğin; Avrupalı kadınlar göz kalemini gözün dışına sürüyor, biz gözün içine de sürüyoruz. Sürmeden gelen bir geleneğimiz var. Gözünüzün içine sürdüğünüz göz kaleminin akmaması, ona uygun olması gibi özellikler çok önemli. Avrupalı kadınlar saçlarını duşta birer kez şampuanlıyor. Bizim saçlarımız uzun olduğu için en az iki kez şampuanlıyoruz. O yüzden Türk kadınından çıkan çok önemli içgörüler var. Biz de pazar lideri olarak ürünlerimizi geliştirirken bu içgörüleri göz önüne alıyoruz.

* L'Oréal Türkiye, globale baktığımızda ne durumda? Gelecek hedeflerinizi paylaşır mısınız?

Türkiye'de 24 markamızla sektöre öncülük ediyoruz. Açık ara sektör lideriyiz. Bulunduğumuz kategorilerde yüzde 25 pazar payına sahibiz. L'Oréal Grup içinde stratejik önem taşıyan Türkiye operasyonu olarak, ilk 20'de yer alıyoruz. Hedefimiz her yıl pazarın 1.5-2 kat üzerinde büyümek. Global ölçekte en hızlı büyüyen ilk 4 ülkeden biriyiz. Aynı zamanda L'Oréal Grup'a en fazla büyüme getiren ilk 7 ülkeden biri olarak, Türkiye'nin başarısını bu sene daha da perçinlemeyi hedefliyoruz. Pazar ne kadar büyüyecekse L'Oréal Türkiye olarak onun iki katı büyümek, böylece pazar payı kazanmak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde de teknoloji, sürdürülebilirlik, anlamlı markalar devrimlerine liderlik etmeye devam edeceğiz. Amacımız lider tekno-güzellik şirketi olmak; tek işi güzellik olan bir şirketten, tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketine dönüşüyoruz. Bunun için de inovasyona, teknoloji ve ekiplerimize yatırım yapıyoruz.

"YILDA 10 MİLYON LİTRE SU TASARRUFU SAĞLIYORUZ"

* Tekno-güzellik şirketini biraz daha açar mısınız? Bu anlamda sektöre ne gibi yenilikler kazandırıyorsunuz? Dijital dönüşüm çalışmalarınız hangi noktada?

Lider tekno-güzellik şirketi olarak, hayata geçirdiğimiz pek çok proje bulunuyor. Lancome HAPTA, sınırlı el ve kol hareket kabiliyetine sahip kullanıcılar için elde taşınabilir, ultra hassas bir akıllı makyaj aplikatörü olarak öne çıkıyor ve kullanıcılara evde kolaylıkla ruj sürme olanağı sunuyor. L'Oréal Brow Magic ile güzellik meraklıları, doğal kaşlarına ve yüz özelliklerine göre evde kişiselleştirilmiş bir kaş görünümü elde edebiliyor. Yves Saint Laurent Beauté Rouge Sur Mesure Powered by Perso, dudak rengi kişiselleştirmesinde en üst noktayı temsil eden yapay zeka destekli bir ev içi sistemi olarak öne çıkıyor; 4 bin ruj rengi arasından en uygun olanı seçmenizi ve üretmenizi sağlıyor. Maybelline New York ve L'Oréal Professionnel, dünya çapında 4 binden fazla platform ve uygulamada kullanılabilen Ready Player Me'de avatar oluştururken kullanmaya yönelik özel makyaj ve saç stilleri sunuyor. Colorsonic, saç rengi oluştururken belirli miktarda geliştirici ve formülü birleştirmek için özel bir karıştırıcı mekanizması kullanıyor. Cihaz, doğru dozda saç boyasını, saç üzerinde eşit olarak dağıtmak için zikzak bir desende hareket ederken salınan bir başlık aracılığıyla saça uyguluyor. Salon stilistleri için isteğe bağlı, özelleştirilmiş saç rengi oluşturan yapay zeka bağlantılı saç boyası sistemi Coloright, kişiselleştirilmiş bir saç rengi tarifi oluşturuyor. Salonlarda güzellik rutini için sürdürülebilir saç bakım sistemi olan L'Oréal Water Saver Gjosa, su tüketimini yüzde 70'lere varacak şekilde azaltabiliyor.

* Sektörde sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk çalışmaları da oldukça önemli yer tutuyor geleceğimiz için. Bu konuda sizin de çalışmalarınız var. Neler yapıyorsunuz?

'Gelecek için L'Oréal' isimli sürdürülebilirlik programımız kapsamında 5 başlık altında, yenilikçi ve cesur taahhütler ortaya koyuyoruz. İklim konusunda 2025'te tüm üretim tesislerimizin yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılarak karbon nötr olmalarını hedefliyoruz. Su alanında tüm formüllerimizin su eko-sistemlerine saygılı olmasını garantileyerek, endüstriyel süreçlerde kullandığımız suyun yüzde 100'ünü yeniden kullanıma kazandırmış olmayı ve tüketicilerin ürün kullanımı için olan su tüketimlerini yüzde 25 azaltmayı taahhüt ediyoruz. Biyo-çeşitlilik için 2030'a kadar içerik ve ambalaj malzemelerimizin yüzde 100'ü, sürdürülebilir kaynaklardan elde edilecek ve takip edilebilir özellikte olacak. Doğal kaynaklar alanında 2030 yılı itibarıyla formüllerimizdeki içerik maddelerinin yüzde 95'i biyolojik temelli olacak, minerallerden veya döngüsel süreçlerden elde edilecek. 2025 yılına kadar plastik ambalajlarımızın yüzde 100'ünü yeniden doldurulabilir, yeniden kullanılabilir, geri dönüşüme kazandırılabilir hale getireceğiz. Toplumsal fayda kısmında dünyada dezavantajlı 100 bin kişiye istihdam sağlayacağız. 3 milyon kişi, L'Oréal markalarının sosyal programlarından (suya erişim, eğitime ve mesleki eğitime erişim gibi) yararlanıyor olacak. L'Oréal, dünyanın acil sorunlarının çözümüne katkı sağlamak için kadınların güçlendirilmesine ve doğanın yenilenmesine de 150 milyon euro fon ayırdı. Fondan, Türkiye'de 2 STK'nın (Kamer Vakfı ve İmece İnsiyatifi Derneği) projelerine destek alındı.

120 GENÇ BİLİM KADININA DESTEK

* L'Oréal'in 'Bilim Kadınları İçin' projesinde hangi aşamadasınız? Bugüne kadar kısaca neler yapıldı?

'Bilim Kadınları İçin', Türkiye'nin en uzun soluklu toplumsal fayda projelerinden. 21 yıldır genç bilim kadınlarını desteklemek ve bilim dünyasında daha fazla kadının sesini duyurmasını sağlamak ve başarılını taçlandırmak amacıyla UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle 'Bilim Kadınları İçin' programını yürütüyoruz. Bu yıl projenin kapsamını genişleterek, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliği ile üniversiteli genç kadınların eğitimine destek oluyoruz. Eğitim hayatlarında kullanılmak üzere kadın öğrenciler için bağış fonu oluşturduk. 'Bilim Kadınları İçin' programında daha önce burs kazanmış bilim kadınlarının katkıda bulunacağı mentorluk programıyla da üniversite öğrencisi olan geleceğin bilim kadınlarına destek vereceğiz. 'Bilim Kadınları İçin' programının Türkiye'deki 21. yılında ödüle layık görülen 4 Türk bilim kadınından her biri, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 150 bin TL burs kazandı. Türkiye, tüm L'Oréal ülkeleri içinde bu programı en çok destekleyen ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Türkiye'de son 21 yılda 120 genç bilim kadınına, umut vaat eden projelerinde destek olundu. Türkiye'nin 1 Uluslararası Mükemmellik Ödülü bulunuyor ve 4'ü üst üste olmak üzere 5 Türk bilim kadını, Uluslararası Yükselen Yetenek seçildi.

"SAĞLIĞI GÜZELLİĞİN GELECEĞİ HALİNE GETİREBİLMEYİ AMAÇLIYORUZ"

* Tüketici sağlığı biriminde de yönetici olarak görev almışsınız. Sağlıklı kozmetik bilincinin arttığı bugünlerde sağlığımıza zarar vermeden kozmetik ürünleri kullanmak nasıl mümkün olur? Bu anlamda neler yapıyorsunuz?

L'Oréal Dermatolojik Güzellik Bölümü'müzün bu alanda ses getiren çalışmaları var. Sağlığı güzelliğin geleceği haline getirebilmeyi, tüketicilerimizi doğru güzellik ve cilt bakım rutinleriyle tanıştırarak onlara daha kaliteli bir yaşam sunmayı amaçlıyoruz.

* Yaşadığımız büyük deprem felaketlerinde de önemli projeler hayata geçirdiniz. Kısaca birkaçından bahsedebilir misiniz?

Biz de depremlerin ilk gününden itibaren afet bölgesindeki vatandaşlarımızın yanındaydık. 10 milyon TL'lik fon desteğimiz, 76 bin adet ürün yardımımız, kan bağışı kampanyamız, BizBirlikteGüçlüyüz yardımlaşma platformumuz, ilk yardım eğitimlerimiz, istihdam desteğimiz, 7/24 psikolojik danışmanlık hizmetimiz, tanzim teşhir ürünlerimizi ileri dönüştürerek deprem bölgesine ulaştırma hedefimizle, kalbimiz depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte attı.

EN ÇOK OKUNANLAR