
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve SAHA İstanbul tarafından Türkiye savunma sanayisinin milli ve yerli yapısına katkı sunmak amacıyla 7'nci kez düzenlenen 'Savunma Sanayii Buluşmaları', sektörden farklı kesimleri bir araya getirdi.
'Tedarik Zinciri ve Sürdürülebilirlik' konularını ele alan bu yılki zirvenin açılışı Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı Haluk Görgün, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet, İstanbul Valisi Davut Gül, SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Zirvenin açılışında konuşan SSB Başkanı Görgün, sektörde farklı alanlarda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Sektördeki ihracat rakamları hakkında da bilgiler veren Görgün, savunma ve havacılık sanayisi ihracatının bu yıl 8.5 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
"ÖZGÜN VE YERLİ SİSTEMLERİ GELİŞTİREREK SAVUNMA SANAYİNDE MÜMTAZ YERİNİ ALMIŞTIR"Savunma sanayisinin her geçen gün daha ileriye taşınarak büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda stratejik adımlar attıklarını dile getiren Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonu çerçevesinde savunma ve teknoloji ekosistemini etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmaya yönelik belirlenen politikaları da güçlü ve kararlı bir şekilde uyguladıklarını vurguladı.
Heybet, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye artık hava, kara ve deniz platformlarında özgün ve yerli sistemleri geliştirerek savunma sanayinde mümtaz yerini almıştır. İnsansız hava araçları, Bayraktar TB2, AKINCI ve ANKA gibi İHA ve SİHA sistemleri yalnızca Türk Silahlı Kuvvetlerimizin operasyonel kabiliyetlerini artırmakla kalmamış, aynı zamanda küresel ölçekte oyun değiştirici platformlar haline gelmiştir. Yine KAAN'ımız, HÜRJET'imiz ve KIZILELMA'mız savunma sanayimizin yeni gözbebekleri olarak ulaştığımız etkinliğin en somut örnekleridir."
"SAVUNMA SANAYİSİNİN KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRETİMİ EKONOMİK KALKINMA İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNUYOR"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan da ilkini 2017'de düzenledikleri Savunma Sanayii Buluşmaları'nın her yıl daha da gelişerek ve kapsamını artırarak bugün artık sektörün geleneksel bir buluşma noktası haline geldiğini görmekten büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Bahçıvan, savunma sanayisinin gelişiminin yalnızca Türkiye'nin savunma kapasitesini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda stratejik gücünü de pekiştirdiğini belirtti.
Kendi savunma sanayisine sahip olmanın önemine işaret eden Bahçıvan, bunun ülkelerin dışa bağımlılığını ortadan kaldırdığını, aynı zamanda küresel arenada daha güçlü bir oyuncu olmasını sağladığını ifade etti.
Bahçıvan, savunma sanayisi sektörünün katma değeri yüksek üretimi artırarak ekonomik kalkınma için de önemli fırsatlar sunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu sektöre yapılan yatırımlar ve artan başarılar yerli sanayimizin gelişimine, yenilikçi çözümlerin ortaya çıkmasına ve nitelikli iş gücünün yetişmesine büyük katkılar yapıyor. Savunma sanayinin yüksek teknoloji, mühendislik ve inovasyon gereksinimleri, otomotivden elektroniğe, yazılımdan ileri mühendislik alanlarına kadar geniş bir yelpazede yerli üretim kapasitesini güçlendiriyor. Bu gelişmeler, aynı zamanda bu teknolojilerin sivil sektörlerimize de uygulanabilir hale gelmesini sağlayarak tüm sanayi alanlarına pozitif etki yaratıyor. Son yıllarda, yerli ve milli üretim kapasitemizin artırılması, ülkemizin savunma sanayisinde attığı en önemli adımlardan birisi olmuştur. Bu adım, yalnızca savunma sanayisini değil, tüm sanayi sektörlerimizi doğrudan etkilemiş ve Türkiye'nin küresel ekonomik konumunu da güçlendirmiştir."