Pazarda büyüme dinamiğine sahip kategorileri anlamanın kritik olduğunu vurgulayan NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan; atıştırmalık, içecekler ve bakkaliye gruplarının global büyümede başı çeken kategoriler olduğunu paylaştı. Erdoğan, "Türkiye'de hızlı tüketim ürünleri (FMCG) büyümesine baktığımızda özellikle gıda kategorisinin; gıda başlığı altında da atıştırmalık ve içecek gruplarının güçlü hacim ve ciro performansıyla büyümeyi öne taşıdıklarını görüyoruz" diye konuştu.
E-TİCARETTE YILIN İLK 8 AYINDA YÜZDE 74'LÜK BÜYÜME
NielsenIQ'nun araştırmasına göre e-ticaret pandemi döneminde dünya genelinde güçlü büyümeler gösterdi ve toplam FMCG içindeki ağırlığını artırdı. Türkiye'de 2020 yılında toplam FMCG içinde yüzde 4 olan e-ticaret ağırlığı, 2021 yılında yüzde 5,7'ye çıkarak güçlü bir artış kaydetti. E-ticaret, bu güçlü bazına rağmen 2022 yılının ilk 8 aylık döneminde de büyüme ivmesini korudu ve yüzde 74'lük bir ciro büyümesi gerçekleştirdi. Dünya genelinde bozulan fiyat istikrarına ve bunun tüketiciye yansımalarına bakıldığında ise tüm ülkelerde fiyat artışları görülüyor. Bunun alışverişçi bütçesi üzerinde baskı yaparak alışverişçiyi daha temkinli olmaya sevk ettiği göze çarpıyor. Bu temkinli davranışın sonucu olarak alışverişçiler gerektiği zaman, gereken ürünü, gerektiği kadar alıyor. Ürün tercihleri küçük paketlere yönelirken, inovasyon da önemini korumaya devam ediyor.
YERLİ MALI KULLANIMI YÜKSELİŞTE
NielsenIQ'nun araştırması, alışverişçilerin yüzde 34'ünün sürdürülebilir ürünleri almaya daha yatkın; yüzde 66'sının da çevresel konuların şimdi ve gelecekte kendi sağlıklarını etkileyeceği konusunda hemfikir olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirlik, yerel üretim ve doğallık başlıkları da üreticiler ve perakendeciler için odaklanılması gereken alanlar olarak öne çıkıyor. Alışverişçilerin özellikle ekolojik/biyo ürünlere ilgisinin yüzde 20'den yüzde 27'ye çıktığı görülüyor. Aynı zamanda yükselen oranda yaşadıkları bölgede üretilmiş/yerel ürünleri seçmeye çalıştıkları da öne çıkan bir diğer veri. Bu oran yüzde 15'ten yüzde 22 seviyesine yükselmiş durumda. Yerli malına yönelik tercih de güçlenmiş görünüyor. Araştırmaya katılan alışverişçilerin yüzde 19'u Türkiye'de üretilen ürünleri seçmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Bu oranın bir önceki yıl yüzde 13 olduğu belirtiliyor. Ayrıca 12 puanlık artışla alışverişçilerin yüzde 22'sinin, birden fazla kullanılabilen/çoklu kullanıma uygun alışveriş çantaları kullandıkları anlaşılıyor.
TÜKETİCİLERİN YÜZDE 65'İ YEREL MARKALARI DESTEKLİYOR
Türkiye'deki tüketicilerin marka tercihlerine ilişkin bulgulara göz atıldığında araştırma, tüketicilerin yüzde 62'sinin kendi bölgelerindeki yerel/yöresel işletmelerden, yerel olarak üretilmiş ürünleri satın almayı tercih ettiğini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerimizin yüzde 65'i mümkün olduğunca yerel markaları desteklemeye çalışıyor. Aynı şekilde tüketicilerin yüzde 54'ü, yerel markaların özgün olduğunu düşünüyor ve yüzde 46'sı ise yerel markalar için biraz daha fazla ödemeye hazır.
Araştırmada sürdürülebilirlik, yerel üretim ve doğallık başlıkları, üreticiler ve perakendeciler için odaklanılması gereken alanlar olarak öne çıkıyor.