* Bir un markası olarak ürün konusunda tüketicilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor?
Yapılan araştırmalar, tüketicilerin önümüzdeki yıllarda gıda firmalarından ana öğün ve ara öğünlere yönelik, tüketilmeye hazır 'yemek' ve 'atıştırmalık' ürünler beklediğini gösteriyor. Aynı zamanda sağlıkla ilgili kaygı ve tüketim bilinci arttığından, mümkün olduğu kadar katkı maddesi içermeyen doğal, sağlıklı, besleyici ve hatta üretim sırasında çevre bilinci ve sorumluluğu ile hareket eden ürünler üretilmesi önem taşıyor.
* Peki, bu kapsamda şirketin Ar-Ge çalışmaları nasıl gidiyor?
Söke, ürün performansının yanı sıra tüketici sağlığı odaklı bir marka olarak kuruldu ve çalışmalarına bu yönde devam ediyor. Bugün 8 çeşit ana ürün grubumuz var. Yaptığımız araştırmalarda lezzetin yanı sıra tüketici sağlığında bağışıklık sisteminin önemi de ortaya konuyor. Söke, tüketici sağlığına katkı sağlayacak ürünlerin yanı sıra; farklı yelpazede geliştirilmekte olan glütensiz ürünler, rutubeti düşürülmüş un çalışmalarımız devam ediyor. Tüm ürünlerde izlenebilirlik politikamızı hayata geçirmek önemli projelerimiz arasında. Hayata geçireceğimiz yeni unlu mamuller fabrikamızda geliştireceğimiz inovatif ürünlerle tüketicilerimizin karşısına çıkmak için sabırsızlanıyoruz.
"TAŞ DEĞİRMENLER ÇOK SAĞLIKLI DEĞİL"
* Sektörde tohumdan buğdayın una dönüşümüne kadar ne gibi teknolojik yeni gelişmeler söz konusu?
İnsanoğlu yaklaşık 10 bin yıl önce buğday üretmeye başladı. Valslerin icadından sonra, un üretimi sanayi şekline dönüştü ve hızla gelişerek bugün günde 1000 ton ve üstünde buğday öğütebilecek kapasitede modern fabrikalar kuruldu. Son olarak, 'elektronik' ve 'bilgisayar' un sanayisinde önemli bir konuma yükseldi. Bugün artık un üretimi, kumanda odalarındaki monitörler yardımı ve elektronik kumandayla yapılmaya başlandı. Taş değirmenlerde üretilen un ifadesi kulağa çok hoş gelmekle beraber teknolojinin ilerlemesiyle çok sağlıklı bir üretim şekli olmadığı anlaşıldı. Modern üretimde kullanılan temizleme makinaları ile tamamen temizlenen buğdaylar, çelik toplar ile tüm üretim aşamalarında el değmeden öğütme işlemine tabi tutuluyor. Bu da tüketici açısından daha sağlıklı bir un üretiminin yapılmasını sağlıyor. Unlar üretildikten sonra defalarca kontrol eleklerinden geçirilerek un silolarına gönderiliyor ve sağlıklı bir şekilde el değmeden istenen ambalaj ölçülerinde paketleniyor. Endüstriyel değirmenlerde yasal gereklilikler belirlenmiştir. Bu kriterlerle üretilen ve tüketime sunulan tüm ürünlerin belirli kalite kriterlerinden geçmesi ve yasal şartlara mutlaka uyması gerekmektedir. Bütün bunlar dış ve iç analizle destekleniyor.
"2024'TE SÖKE KURABİYESİ RAFLARDA OLACAK"
* Bu alanda dünyada öne çıkan trendler neler?
Dünyada son yıllarda beslenmeyle ilgili ön plana çıkan iki makro trend söz konusu: Pratiklik ve sağlık. İnsanların modern hayatın hızına yetişebilmek için pratik çözümlerle hareket etmesi gerektiği bir gerçek. Mutfakta geçirilen vakit her geçen gün azalmakla beraber hazır ürünler ve atıştırmalıklara olan talep hızla yükseliyor.
Hayatı değiştiren pandemiden sonra, sağlıklı besine ulaşma konusunda da ciddi bir bilinçlenme gözleniyor. Tüketiciler 'temiz' ürün etiketli, besleyici ve sağlıklı gıdalara yöneliyor. Unlu mamullerde ise bol lifli, düşük karbonhidratlı, yüksek proteinli ürünler önem kazanıyor ve bu tür yiyecek kategorilerinin tüketimi de hızla artıyor.
* Bundan sonraki hedeflerinizi nasıl özetlersiniz?
1963 yılından beri tüketicilerin beğenisine sunduğumuz ürünlerimizi, değişen alışkanlıklar doğrultusunda geliştirip tüketici ile buluşturmak her zamanki öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Hatta temel gıda maddesi olan unun ötesinde ürünlere imza atarak 'gıda' alanında da lider marka olmayı hedefliyor. Bu hedefin ilk adımı olan kurabiyemiz, 2024 yılında 'Söke' markasının kalitesi ve güvencesiyle tüketicilerimizle buluşacak.
Söke'de 51.674 m2'lik fabrika; toplam 3 değirmeniyle birlikte 192.000 ton/yıl buğday işleme, 293.000 ton/yıl profesyonel ürün ambalajlama, 110.000 ton/yıl paketli un ambalajlama kapasitesine sahip.
Ankara'nın Sincan ilçesinde bulunan toplam 22.994 m2'lik alana kurulu ikinci üretim tesisi; 3 adet değirmeniyle birlikte 240.000 ton/yıl buğday işleme kapasitesi ile çalışıyor. Şirketin 2021 yılında 773.165.000 TL olan cirosu ise yüzde 222'lik bir rekor artışla 2022 yılında 2.489.190.879 TL olarak gerçekleşti.