Tarihsel verilere göre ilk tarım ekipmanını (pulluğunu) 1861'de Bursa'da, ilk traktörünü 1955'te Ankara'da üretmeye başlayan Türkiye'de, sektörün ihtiyaç duyduğu tarımsal mekanizasyon araçlarının tamamına yakını imal ediliyor. Bununla birlikte satış adetleri bakımından üretimi rasyonel olmayacak ürünler (ölçek ekonomisi, marka tanınırlığı), çok büyük tarımsal arazilere ve işletmelere uygun kapasitede traktörle çekilir veya kendi yürür makineler (özellikle kendi yürür hasat makineleri), çok yüksek seviyede mühendislik içeren makineler, özellikle akıllı tarım ekipmanları (mühendislik bilgi, teknoloji ve altyapı gereklilikleri) gibi bu konuda istisnalar da var.
İTHALATA EN AZ BAĞIMLI 2. ALT SEKTÖR
Bu gibi mekanizasyon araçları çok düşük bir seviyede imal ediliyor, ihtiyaçlar genel olarak ithalat yoluyla sağlanıyor. Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği'nden (TARMAKBİR) alınan verilere göre sektörde 2022 yılı itibarıyla ithalatın iç pazarı karşılama oranı, genel makine endüstrisinin oranının (%65,4) altında, yüzde 19,5'tir. Bu değere göre bütün makine sektöründe ithalata en az bağımlı 2. alt sektör, tarım makineleridir. Sektörde ulaşılan konum dış ticaret verileri üzerinden değerlendirildiğinde, daha ölçülebilir sonuçlara ulaşılıyor. Buna göre 2000'lerin başında 20-30 milyon dolar seviyesinde ekipman, 30-40 milyon dolar seviyesinde traktör ihracatı yapan Türk tarım makineleri endüstrisi, bugün 1.5 milyar dolar seviyesini aşan bir ihracata ulaştı. Bu değişim, ülke sıralamasından da izlenebilir. 2001 yılında 31. sırada olan ve toplam dünya ihracatından binde 3 pay alan Türkiye, 2022 yılını 17. sırada tamamladı ve toplamdan aldığı payı yüzde 1,6'ya yükseltti.
TÜRK TARIM MAKİNELERİ ENDÜSTRİSİ KARNESİ
2001 yılında 31. sırada olan ve toplam dünya ihracatından binde 3 pay alan Türkiye, 2022 yılını 17. sırada tamamladı ve toplamdan aldığı payı yüzde 1,6'ya yükseltti
Makine sektöründe ithalata en az bağımlı 2. alt sektör tarım makineleri
Türk tarım makineleri endüstrisi ihracat rakamı 1.5 milyar dolar oldu