USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

02 Şubat 2023 11:58

2022 ihracat şampiyonu: Kimya sektörü

Türkiye Kimya Sanayii; Türkiye'nin maliyet avantajı, başlıca tüketim pazarlarına coğrafi yakınlığı, küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, inovasyon ve değişen yasal düzenlemeler sayesinde son yıllarda kayda değer bir büyüme yakaladı. Bundan 4 yıl önce ihracatta üçüncü sırada olan sektör, 2022 yılı itibariyle ihracatını en çok artıran sektörler arasında yer alarak 33.6 milyar dolar ile ilk kez birinciliğe yükseldi.

2022 ihracat şampiyonu: Kimya sektörü

Kimya sanayii, pek çok sektöre ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olarak gerek üretim gerekse de dış ticarette önemli bir role sahip. Kimya sektöründen hammadde kullanılmaksızın üretilen çok az sayıda ürün bulunuyor. Bu kapsamda; tarım ilaçları, sentetik gübreler, veteriner ilaçları, sentetik elyaflar, sabun, deterjan, temizleyiciler, plastik hammaddeleri, beşeri ilaç sanayi, kozmetik sanayi, boya, yardımcı maddeler, deri, tekstil, inşaat (boru, levha, kapı, pencere vb.) yapıştırıcı, derz, dolgu maddeleri, izolasyon malzemeleri, fotoğraf malzemeleri, barut ve patlayıcılar gibi birçok sanayi alanına nihai ve ara ürün sağlıyor. Kimya sektörü, petrol, doğal gaz, hava, su, mineraller ve metaller gibi hammaddeleri 70 binin üzerinde farklı ürüne dönüştürerek hemen her sektöre girdi sağlıyor.

ÜRETİM VE İHRACATTAKİ YÜKSELİŞ TRENDİ DEVAM ETTİ

Covid-19'un etkisiyle sektörün ihracat ve ithalat hacmi sırasıyla 23.3 milyar dolara ve 63.9 milyar dolara düşmüştü. Aynı dönemde ülkedeki kimyasal ürün üretimi ise az oranda artış gösterdi. 2019 yılında 49.3 milyar dolar olan üretim, 2020 yılında 50.2 milyar dolara çıktı. Kimyasal ürün üretiminin ithalatı geçmesiyle, 2021 yılında ithalattaki düşüş trendi ile üretim ve ihracattaki yükseliş trendi devam etti. İç pazar tüketimi ise 2016 seviyesinin altına düşerek 77 milyar dolar oldu.

İHRACATTA PLASTİKLER VE MAMULLERİ İLK SIRADA

Bundan 4 yıl önce ihracatta sektörel bazda üçüncü sırada olan kimya sektörü, bugün ihracatını en çok artıran sektörler arasında yer alarak ilk kez birinciliğe yükseldi. 2030'da ise kimya sektörünün ihracattaki hedefi 50 milyar dolar olacak. 16 alt sektörü ile birlikte 'Made in Türkiye' kalitesini yüksek katmadeğerle dünyaya taşımaya odaklanan sektör, Türkiye'nin büyümesine ve ekonomisine en büyük katkıyı veren sektörlerin başında geliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre kimya sektörü, 2022 yılında yüzde 31,9 artışla hedefine yaklaşık 33.6 milyar dolarlık ihracat hacmiyle toplam ülke ihracatının yüzde 13.2'sine denk gelen bir seviyeye ulaşmayı başardı. 2022 yılında sektörde en çok ihracat yapılan ürün gruplarında plastikler ve mamulleri bir önceki yıla kıyasla yüzde 14,3 artış sağladı ve yaklaşık 9.9 milyar dolara ulaştı. İkinci sırada yer alan mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler ihracatı yüzde 73,9 artarak 9.8 milyar dolara ulaştı. Üçüncü sırada bulunan anorganik kimyasallar ihracatı yüzde 56,8 artarak 3.3 milyar dolara ulaştı. Dördüncü sırada yer alan kauçuk, kauçuk eşya ihracatı da yüzde 18,1 artışla 1.5 milyar dolara ulaşırken, beşinci sırada bulunan boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları ihracatı ise yüzde 26,1 artışla 1.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

İHRACATIN YÜZDE 40'I AB'YE YAPILIYOR

Dünyada kimya sanayinin önünde gelişime çok açık büyük bir pazar var. Gelecek 30 yılda 3 katı büyüyecek yeni bir kimyasal pazarının oluşacağı öngörülüyor. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinin 8'i kimya sektöründe de üretim ve ihracat bakımından lider. Dolayısıyla kimya sektörü, Türkiye'nin ekonomik kalkınması ve ihracatın geleceği için stratejik önem taşıyor. Bu pazardan Türkiye olarak pay almak ve Türk kimya sanayini ithalata bağımlı olmaktan çıkarmak için yatırım ortamının iyileştirilmesi çok önemli. Buna karşın devletin ihracatçılara vereceği destekler ve ekonomik ortamın iyileşmesi, sektörde yapılacak yatırımların ve ihracat artışının sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi açısından büyük önem taşıyor. Yeni döneme ilişkin olarak kimyada sürdürülebilir üretim, dijital dönüşüm, yüksek katma değerli inovatif ürünler, AB Yeşil Mutabakatı, sınırda karbon düzenlemesi, Almanya'da kabul edilen 'Tedarik Süreci Yönetim İlkeleri' kanunu ve KKDİK Kimyasalların Kaydı gibi hızla adapte olunması gereken önemli başlıklar var.

HEDEF ÜLKELER; ABD, ÇİN, RUSYA, MEKSİKA VE HİNDİSTAN

Karanlık fabrikalar olarak ele alınan Endüstri 4.0 da teknoloji ve toplum birlikteliğini ele alan Toplum 5.0 da Yeşil Mutabakat ve Yeşil Ekonomi de Almanya'da kabul edilen ve yakında bütün AB ülkelerinde de uygulanması öngörülen yeni 'Tedarik Süreci Yönetim İlkeleri Kanunu' da sürdürülebilirlik kavramının birer çıktısı olarak kabul ediliyor. En çok ihracat gerçekleştirilen AB pazarı, toplam kimya ihracatının yüzde 40'ını oluşturuyor. Bu sebeple AB pazarı sektör için stratejik bir pazar. Bununla birlikte ihracatta ABD, Çin, Rusya, Meksika ve Hindistan sektörün öncelikli hedef ülkeleri arasında bulunuyor.

AB VE ABD PAZARLARINDA MALİYET AVANTAJI SAĞLADI

Strategy& 2030 ve Sonrası Türkiye Kimya Sanayisi araştırmasına göre kimya sanayinin 2020 yılında yüzde 74,3 olan kapasite kullanımı, 2021 yılında yüzde 78,5'e çıkarak 4,2 baz puan arttı. Bu artışın yaklaşık yüzde 80'ini artan üretim hacmi sağladı. 2022 yılının ocak ayında ise bu rakam yüzde 79,5'e ulaşarak son 10 yılın en yüksek seviyesini gördü. Ayrıca, kimyasal ürünlerin yurt içi fiyat endeksi, artan hammadde, enerji ve iş gücü maliyetleri nedeniyle, kimyasal ürün alt pazarına göre bağlı olarak, TL bazında yüzde 50-150 arttı (gübre ve yapay elyaflar yaklaşık yüzde 150, sabunlar yaklaşık yüzde 50). Olumlu yönde ise, TL'nin dolar karşısında yüzde 80 değer kaybetmesi, Türkiye kimya pazarındaki oyunculara AB ve ABD pazarlarında maliyet avantajı sağladı. Özellikle Hollanda, Almanya, İtalya ve Belçika dahil AB pazarları ile ABD'li üreticiler, değişen küresel ticaret akışları ve makroekonomik politikalar nedeniyle ana tedarikçileri olarak Türkiye'yi tercih etmeye başladılar. Bununla birlikte, Lübnan gibi bölge ülkeleriyle Yunanistan ve Irak gibi komşu ülkelere Türkiye'den yapılan kimyasal ürün ihracatı da artış gösterdi.

'SAĞLIK VE KİMYA ÜRÜNLERİ ÇAĞRISI'NDA İLK KARARLAR ALINDI

Diğer taraftan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında 'Mobilite ve Üretimde Yapısal Dönüşüm' çağrılarında yakalanan üst düzey performanstan sonra açılan üçüncü çağrı da sağlık ve kimya ürünlerine oldu. Geçen yıl ekim ayında Türkiye'de üretimi olmayan, ciddi dış ticaret açığı verilen kimyadan sağlığa farklı sektörlerdeki ürünleri yerli ve milli imkanlarla üretebilmek için program başlatıldı. 'Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı'na 179 proje başvurusu oldu.

4.3 MİLYAR LİRALIK ÜRETİM YATIRIMI DESTEKLENECEK

Ayrıntılı değerlendirmesi tamamlanan 44 projeden 23'ü kabul edildi, 5'i için revizyon istendi. Sağlık ve kimya sektöründe kabul edilen 23 proje için 784 milyon liralık Ar-Ge yatırımı, 4.3 milyar liralık üretim yatırımı desteklenecek. Bu desteğin sonucunda Türkiye, kanatlı hayvan aşılarında kullanılan adjuvanı, meme kanseri ve otoimmün hastalıklar için taşıyıcı sistemleri, değer katılmış yüksek toksisiteye sahip yeni onkoloji ve MS ilaçlarını Hamle Programı sayesinde üretme kabiliyetine sahip olacak. Desteklenen projeler kapsamında değer katılmış eşdeğer ilaçlar, biyobenzer ilaçlar, kanser tedavisinde kullanılan ve nadir ilaç kategorisinde yer alan etken maddeler, aşılar, bağışıklık sağlayan ürünler, kimya sanayinde kullanılan diğer kimyasal ürünler ve müstahzarlar, tıp, cerrahi ve dişçilikte kullanılan eczacılık ürünleri gibi katma değeri yüksek kritik ürünlere yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi mümkün olacak. Projelerin illere göre dağılımına bakıldığında ise İstanbul 5 projeyle ilk sırada yer alırken bu ili Kocaeli 4, Tekirdağ 3, Sakarya 2 ve Karaman 2 projeyle izledi. Ankara, Yalova, Aydın, Samsun, Konya, Isparta ve Adıyaman'da da birer proje yürütülecek.

EN ÇOK OKUNANLAR