USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektör

18 Şubat 2019 17:24

"Bal ihracatı daha da güçlenmeli"

Türkiye Çin’in ardından bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizde toplamda 84 binden fazla işletmede 7,9 milyonu aşkın kovanda 110 bin tondan fazla bal üretiliyor. Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy "Bilinçli arıcılıkla bu alandaki potansiyelimizi doğru kullanırsak yıllık üretimimizi rahat bir şekilde 250-300 bin tona çıkarabiliriz. İhracat rakamlarından elde ettiğimiz gelirler oldukça yüz güldürücü gözükse de balın ihracat ayağını daha da güçlendirmemiz gerekiyor

"Bal ihracatı daha da güçlenmeli"

Son yıllarda arıcılık sektörüne yapılan destekler ve sahte bala karşı getirilen tedbirler bal ve arıcılık sektörünün önünü açtı. Bal üretiminde Çin’in ardından dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye, yanlış ilaçlama, bilinçsiz arıcılık gibi nedenlerle potansiyelinin katbekat altında. Bilinçli arıcılıkla yıllık üretimin rahat bir şekilde artması mümkün.

"Türkiye’de 250 - 300 bin ton bal üretilebilir"

Türkiye, ılıman geçen kış mevsimi ve ilkbahardaki zengin florası ile arıcılığın geliştirilmesi açısından oldukça önemli bir potansiyele sahip. Bu nedenle çalışmalar sosyal ve ekonomik açıdan önem arz ediyor. 35 yıllık üretici, Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, “Türkiye'de bir kovandan sezonluk alınan ortalama bal miktarı 14-15 kilogram. Bu rakam Avrupa'da ülkelere göre 60-70 kilogram ile 90-100 kilogram arasında değişiyor. Avrupa, bilinçli yapılan arıcılık ve ıslah edilen ırklarla bu rakamlara ulaşıyor. Türkiye'nin yıllık bal üretimi 110 bin ton civarında, Çin'den sonra en çok arılı kovan sayısına sahip ve dünyanın en çok bal üreten ikinci ülkesiyiz. Avrupa ülkelerine göre çok daha fazla arılı kovana sahibiz. Yani sonuç olarak yanlış ilaçlama, bilinçsiz arıcılık gibi nedenlerle potansiyelimizin kat kat altındayız. Bilinçli arıcılıkla bu alandaki potansiyelimizi doğru kullanırsak yıllık üretimimizi rahat bir şekilde 250-300 bin tona çıkarabiliriz.” dedi.

"İhracat yüzleri güldürmeye devam rdiyor"

Aksoy, “Sektördeki ağırlığımız dünya sofralarını tatlandırıyor. İhracat rakamlarından elde ettiğimiz gelirler oldukça yüz güldürücü gözükse de balın ihracat ayağını daha da güçlendirmemiz gerekmektedir. Toplam 5 yılda ürettiğimiz 525 bin ton balın sadece yaklaşık 27 bin tonunu ihraç ettik. Toplam üretimimizi dikkate alırsak bu rakamın az olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Ortadoğu ve Arap ülkeleri balımıza talip, bu ülkelerle ilişkilerimizi daha da güçlendirmemiz gerek.” dedi.

"Yanlış ilaç kullanımı arıların yüzde 70’ini zehirledi"

Türkiye'de, son dönemde neonikotinoid etken maddeli tarımsal ilaçların kullanımı toplu arı ölümlerine neden olmuştu. Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Aksoy’un sektörün temsilcisi olarak bu konuyu gündeme taşımasının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçerek bu kapsamda, üç zirai ilacın kullanımını yasakladı. Aksoy, “Bu yıl %70 oranında arı ölümü gerçekleşti. Ölümlerin en önemli nedeni tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, merdiven altı üretimle ortaya çıkan zirai ilaçların kullanılması ve bilinçsiz ilaç kullanımı. Arıların üzerinde bulunan parazitleri yok etmek için kullanılan bu ilaçlar, önce arı zararlılarını öldürüyor daha sonra bağışıklık sistemi çöken arılar ölüyor. Sentetik kimyasal ilaç kullanımının yasaklanmasına dair atılan adımlar sevindirici olmakla birlikte henüz yeterli olduğunu söyleyemeyiz.” dedi. Aksoy, “Bir önemli nokta da mısır şurubu kullanımı, hem arıyı hem de ürettiği balı olumsuz etkileyen şurup arının önce sindirimini sonrasında sinir sistemini bozuyor. Arının beslenme fıtratında olmayan bu tarz ürünleri arılara vermemek gerekir verildiği takdirde hem üretilen balların kalitesinin çok düşük olacağı hem de arı ölümlerinin devam edeceği kaçınılmaz bir gerçektir.” dedi.

 

EN ÇOK OKUNANLAR