USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Enerji Haberleri

07 Ağustos 2025 13:34

Türkiye'nin enerji dönüşümünde yeşil hidrojenin stratejik gücü

Enerjisa Üretim CEO'su İhsan Erbil Bayçöl, Bandırma'daki Yeşil Hidrojen Projesi ile Türkiye'nin enerji dönüşümünde nasıl bir eşik atladığını, yerli teknoloji, Ar-Ge kapasitesi, çevresel katma değer ve uluslararası entegrasyonla birlikte anlatıyor.

Türkiye'nin enerji dönüşümünde yeşil hidrojenin stratejik gücü

Enerjisa Üretim CEO'su İhsan Erbil Bayçöl, Bandırma Enerji Üssü'nde hayata geçirilen Türkiye'nin ilk saha uygulamalı yeşil hidrojen üretim projesinin, hem ülkenin hidrojen stratejisiyle hem de global enerji dönüşüm vizyonuyla birebir örtüştüğünü ifade ediyor. Bayçöl; teknolojik altyapıdan sürdürülebilirliğe, yerli mühendislikten çevresel katkılara ve uluslararası iş birliklerine kadar projenin pek çok yönünü detaylandırıyor.

TÜRKİYE'NİN İLK HİDROJEN VADİSİ YOLUNDA

Bayçöl, 2022 yılında Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nın öncülüğünde geliştirilen Güney Marmara Hidrojen Kıyısı fikrinin, Güney Marmara Hidrojen Vadisi Platformu'nun kurulmasıyla Türkiye'nin ilk hidrojen vadisine dönüşmesi hedefiyle ilerlediğini aktarıyor. 15 Şubat 2022'de Enerjisa Üretim, Eti Maden, TÜBİTAK MAM ve ASPİLSAN Enerji arasında imzalanan iş birliği protokolünün ardından Bandırma'daki yeşil hidrojen projesinin ilk adımının atıldığını belirtiyor. Bayçöl, projenin Türkiye'nin ilk yeşil hidrojen üretim teknolojisinin saha uygulaması olması bakımından öncü bir rol üstlendiğini, üretilen yeşil hidrojenin Bandırma Enerji Üssü'nde kullanılacağını vurguluyor. Bu yatırımın, ülkenin enerji dönüşüm yolculuğunda kilit bir eşik olduğunu ifade ediyor.

500 TONLUK HEDEFLE ÜRETİM KAPASİTESİ VE YERLİ TEKNOLOJİ

Bayçöl, projenin odak noktasının yılda minimum 500 ton yeşil hidrojen üretimi olduğunu belirtiyor. Bu kapasitenin yaklaşık 16 GWh enerjiye denk geldiğini; 2024 itibarıyla ise pilot elektrolizör projesiyle yıllık 2.45 ton hidrojen üretimine ulaşıldığını açıklıyor. Bu üretimin, tamamen yerli teknolojilerle geliştirilen sistemler aracılığıyla sağlandığını da ekliyor. İlk etapta devreye alınan 10 kW gücündeki yerli elektrolizör sistemine ek olarak, yüksek kapasiteli yerli bir elektrolizörün daha Bandırma'da kurulacağını ifade eden Bayçöl, teknik altyapı ve mühendislik kapasitesinin ciddi bir ivme kazandığını belirtiyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE AR-GE ODAKLI YERLİ YAKLAŞIM

Bayçöl, Enerjisa Üretim'in sürdürülebilirlik odaklı Ar-Ge vizyonunu, Türkiye'nin ilk yerli elektrolizörünü geliştirme çalışmalarıyla pekiştirdiklerini aktarıyor. Projenin, Türk sanayisinin ilk yerli yeşil hidrojen üretim tesisi olarak önemli bir eşik olduğunu belirtiyor. Bandırma Enerji Üssü'nün, 'Türkiye'nin İlk Yenilenebilir Enerji Parkı' olma vizyonu çerçevesinde Ar-Ge, test ve eğitim merkezlerini de içeren daha geniş bir sürdürülebilirlik çerçevesine yerleştirildiğini ifade ediyor.

ÇEVRESEL KAZANIMLAR VE EKONOMİK KATMA DEĞER

Bayçöl, yeşil hidrojen üretiminin çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıdığını, fosil yakıtların kullanılmadığı bu üretim yönteminde sera gazı emisyonunun oluşmadığını aktarıyor. Enerjisa Üretim'in 2040 net sıfır hedefi doğrultusunda çalıştığını belirten Bayçöl, proje ile beş yıl içinde 1.250 ton yeşil hidrojen üretimi ve yaklaşık 12 bin 500 ton CO2 salımının önlenmesinin hedeflendiğini dile getiriyor. Bu üretim modelinin sadece çevre değil, aynı zamanda yeşil istihdam ve enerji verimliliği açısından da ulusal ekonomiye doğrudan katkı sağladığını söylüyor.

ULUSAL STRATEJİ İLE UYUMLU, ULUSLARARASI ÖLÇEKTE LİDERLİK

Bayçöl, Enerjisa Üretim'in Türkiye'nin Ulusal Hidrojen Stratejisi ile tam uyum içinde ilerlediğini vurguluyor. Yerli teknoloji geliştirme, üretim ve dağıtım altyapısı kurma gibi alanlarda sektöre liderlik ettiklerini ifade ediyor. Bu kapsamda sanayi, üniversite ve kamu iş birliğine dayalı bir model hayata geçirildiğini anlatıyor. Bayçöl, Avrupa Birliği Horizon Europe Programı kapsamında desteklenen Küçük Ölçekli Hidrojen Vadisi Projesi ile Türkiye'nin tek kalemde en büyük AB hibesi olan 8 milyon Euro'ya hak kazandığını vurguluyor. Bu başarının Türkiye'nin enerji dönüşümüne uluslararası düzeyde katkı sağladığını ifade ediyor.

GELECEĞİN ENERJİ YÖNETİMİNDE AR-GE VE AKILLI DEPOLAMA SİSTEMLERİ

Bayçöl, Bandırma Enerji Üssü'nün çoklu teknoloji üretim yapısıyla Türkiye için örnek bir merkez olduğunu söylüyor. ENERCON'un geliştirdiği 175 metrelik rotor çapına sahip dünyanın en büyük türbinlerinden biri olan E-175 EP5'in testlerinin burada yapılacağını aktarıyor. Ayrıca, Üs'te kurulan 2 MW/4 MWh kapasiteli batarya enerji depolama sisteminin, hem bilgi birikimi hem de 500 MW'lık gelecekteki yatırımlar açısından pilot nitelik taşıdığını belirtiyor. Bu sistemlerin yenilenebilir enerji arz-talep dengesini sağlamada kritik bir işlev üstlendiğini ifade ediyor. Bayçöl, Bandırma Enerji Üssü'nün; rüzgar, güneş, hidroelektrik, hidrojen, termik ve batarya depolama gibi altı farklı yenilikçi teknolojide üretim yapan ve aynı zamanda Ar-Ge süreçlerini yöneten global bir üs hâline geldiğini vurguluyor. Tüm bu bileşenlerle Bandırma'nın, Türkiye için yüksek katma değerli bir enerji merkezi olduğunu belirtiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR