
"Dünyanın önde gelen 20 pazarının tamamında elektrikli araç satışları, 2023'ün üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 arttı. Elektrikli araçların geleceği; seyahat şeklimizde devrim yaratmaya, karbon ayak izini azaltmaya ve ulaşım altyapısını yeniden tanımlamaya hazırlanan çığır açan teknolojilerle iç içe geçmiş durumda. Bireyleri, akıllı mobilitenin ivme kazanacağı bir dönem bekliyor. Şarj başına daha yüksek menziller sunmayı ve şarj süresini minimuma indirmeyi hedefleyen çalışmalar tam gaz sürüyor. Geleneksel lityum-iyon bataryalara karşılık yeni alternatifler artıyor. Araştırmalar, daha yüksek enerji yoğunluğu ve daha hızlı şarj imkanı sunan katı hal bataryalarının veya daha yüksek enerji depolama kapasitesine sahip lityum-sülfür bataryaların geliştirilmesine öncülük ediyor. Bu bataryalar, daha uzun menzil ve daha hızlı şarj süreleri sağlayarak oyunu değiştirme potansiyeline sahip. Allied Market Research'ün verilerine göre küresel katı hal batarya pazarının 2030 yılına kadar 3.4 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Öte yandan bataryalar hafifliyor. Bunlardan biri, birkaç yıldır piyasada olmasına rağmen anotların yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan silikon katkılı grafit. Elbette hammadde fiyatları ve bulunurluk, batarya tercihinde etkili olacak. Teknolojiler bataryayla sınırlı değil, karbon fiber ve alüminyum gibi daha hafif malzemelerin benimsenmesi bir norm haline gelecek.
NASIL DAHA AVANTAJLI BİR ALTYAPI OLUŞTURULABİLİR?
Son derece yüksek güç sunabilen ve şarj sürelerini önemli ölçüde kısaltan ultra hızlı şarj istasyonları yaygınlaştırılmalı.
Kablosuz şarj teknolojisi geliştirilerek rahatlık ve kullanım kolaylığı teşvik edilmeli.
Akıllı şebekeler şarj programlarını optimize edebilir, elektrikli araçların yoğun olmayan saatlerde şarj edilmesini sağlayarak şebeke üzerindeki yükü azaltabilir ve tüketiciler için maliyetleri düşürebilir.
V2G (araçtan şebekeye) teknolojisi, araçların sadece şebekeden enerji almasını değil, aynı zamanda fazla enerjiyi geri vermesini sağlayarak şebeke istikrarını artırır.
Gerçek zamanlı trafik ve yol koşullarına göre enerji kullanımını ve şarj programlarını optimize eden otonom sürüş özelliklerinin entegrasyonu ciddi verimlilik avantajı sağlayacak.
(Ford Türkiye İş Birimi Lideri Özgür Yücetürk)GÜVENLİ, RAHAT VE ÇEVRE DOSTU
Ulaşımın geleceği, müşterilerin seyahat deneyimini de yeniden tanımlamaya hazırlanıyor: Daha güvenli, daha rahat ve çevre dostu... Altyapı ve kişisel cihazlar arasında artan bağlanabilirlik sayesinde, kullanıcıları gerçek zamanlı trafik güncellemeleri, uzaktan kumanda özellikleri ve kişiselleştirilmiş eğlence seçenekleri sunan kusursuz bir hizmet entegrasyonu bekliyor. Eş zamanlı olarak, araç paylaşımı ve abonelik tabanlı modellerin yükselişi araç sahipliği kavramını yeniden şekillendiriyor. Esnek ve uygun maliyetli mobilite çözümleri, kişiselleştirilmiş ve çevreci seyahatin genel gerçeklik olduğu bir çağ başlatıyor."