Resim Heykel Müzesi, Cumhuriyetimizin 100. yaşında Türkiye İş Bankası'nın ülkemize armağanı olarak 29 Ekim'de kapılarını sanatseverlere açtı.
Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunması çalışmalarına pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat'ın çatısı altında hayata geçirilen Müzeyle, ülkemizin kültür-sanat rotasına önemli bir kilometre taşı daha eklenmiş oluyor.
Müzenin açılışı vesilesiyle, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ev sahipliğinde bir tören düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız'ın yanı sıra kültür-sanat, iş, siyaset ve medya dünyasından konuklar katıldı.
TÜRKİYE İŞ BANKASI SANAT ESERLERİ KOLEKSİYONU İLK KEZ GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR
Osman Hamdi Bey'den Şeker Ahmet Paşa'ya, Hoca Ali Rıza'dan İbrahim Çallı'ya pek çok sanatçının 2.700 civarında eserinin bulunduğu Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu, ülkemizin en geniş ve en zengin özel koleksiyonlarından biri olarak biliniyor. Resim Heykel Müzesi'nde ilk sergilerinde bu koleksiyondan seçilen 600'e yakın eser yer alacak.
Müzenin kurucu küratörlüğünü mimar, sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstlendi.
Restorasyon projesini Teğet Mimarlık'ın hazırladığı, inşaatı Berko İnşaat'ın üstlendiği Resim Heykel Müzesi, mimari yapıların kent belleğinin korunmasında ve geleceğe aktarılmasında önemli bir yeri olduğunun bilinciyle İş Sanat tarafından uzun soluklu, yoğun ve titizlikle yürütülen bir hazırlık döneminden geçti. Müze, Cumhuriyetimizin 100. yaşının coşkusunun, heyecanının en üst seviyede hissedileceği gün ziyaretçilerle buluşacak.
TARİHİ BİNA, 20. ASIR BAŞINA TARİHLENEN HEYBETLİ BİR BEYOĞLU APARTMANI
Beyoğlu'nun kültürel kimliğinin kıymetli öğelerinden biri olan, 1907 yılında zemin katı ticari amaçlı, diğer katları konut olarak inşa edilen tarihi bina, bodrum ve zemin katların yanı sıra biri teras 6 kattan oluşuyor. 1950 yılında İş Bankası mülkiyetine geçen bina, 63 yıl süresince Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet verdi.
Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş olan yapı, gerek konum gerekse mimari açıdan Beyoğlu'ndaki 20. yüzyıldan kalan binalar arasında dikkat çeken örneklerden birini oluşturuyor.