Duygu Sayıner / [email protected]

İş hayatına çok erken yaşta giriş yapan başarılı bir yöneticisiniz. Farklı şirketlerde devam eden kariyer öykünüzü dinleyebilir miyiz?

Ben, üniversitede eğitim aldığı alandan tamamen farklı bir alanda ilerlemeyi tercih edenlerdenim. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde kimya mühendisliği eğitimi aldım ancak kariyerim boyunca hiç mühendislik yapmadım. MBA alanım olan pazarlama, yönetim stratejileri ve iş geliştirme konularına odaklandım. Bu doğrultuda, reel sektörde tekstil gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde görev aldım. 2005 yılında ise bir yön değişikliği gerçekleşti ve o dönem Süperspor adı ile faaliyet gösteren spor sitesi Sporx’te pazarlama ve iş geliştirme direktörü olarak çalışmaya başladım. Burada beş yıl boyunca yürüttüğüm çalışma ve yönettiğim süreçlerle, o dönemde bir startup olan Sporx’in Türkiye’nin en önemli internet gruplarından birine dönüşmesinde rol oynadım. Ardından geçtiğim Yemeksepeti’nde iş geliştirme direktörü olarak görev yaptım. Burada geliştirdiğim ve yönettiğim projelerle Yemeksepeti’nin uluslararası alanda büyümesinde rol alırken, şirketin uluslararası ofislerinin yanı sıra Türkiye’deki yeni projelerinin yönetimini de üstlendim. 

2012 yılından bu yana ise Perform’da görev yapıyorum. Dünyanın en büyük dijital spor içeriği sağlayıcısı olan İngiltere merkezli Perform’un Maçkolik’i satın almasının ardından, şirketin Türkiye ofisinin genel müdürü olarak Perform ekibine katıldım. 2015 yılında Türkiye ve Doğu Avrupa Genel Müdürü pozisyonuna terfi ettim. 2017 yılının hemen başında ise, sorumlu olduğum bölgelere Ortadoğu ve Kuzey Afrika da eklendi. Halen Perform’un Türkiye ile birlikte 35 ülkedeki tüm faaliyetlerini yönetiyorum.

“Perform, Maçkolik’i satın almaya karar verdiğinde Yemeksepeti’nde çalışıyordum. Spor tutkum elbette sürüyordu ancak Yemeksepeti’nde yaptıklarımın ve yapmak istediklerimin yanında, CEO’su Nevzat Aydın’la olan dostluğumuz da benim için bir anlamda bağlayıcı nitelikteydi. Perform’a geçme kararımda Nevzat’ın teşvik edici ve cesaretlendirici yaklaşımının da büyük rolü var diyebilirim”

Sizi bu alana yönlendiren itici güç spora olan merakınız mıydı? Maceranız nasıl başladı?

Beni bu alana yönlendiren sadece spora olan merakım değildi. Tek gerekçe bu olsaydı, sporla ilgili işimden ayrılıp Yemeksepeti’ne geçmezdim açıkçası. Ancak dijital dünyaya adım atmamda elbette sporun büyük payı var. Sporx’te görev yaptığım dönemde, Perform’un üst yönetimi ile tanışmıştım. Perform, Maçkolik’i satın almaya karar verdiğinde ise Yemeksepeti’nde çalışıyordum. “Türkiye operasyonunu yönetir misin?” sorusu ile geldiklerinde açıkçası biraz kafam karıştı. Spor tutkum elbette sürüyordu ancak yurt dışı operasyonlarını yönettiğim Yemeksepeti’nde yaptıklarımın ve yapmak istediklerimin yanında, CEO’su Nevzat Aydın’la olan dostluğumuz da benim için bir anlamda bağlayıcı nitelikteydi. Perform’a geçme kararımda, tekrar spor dünyasının içinde olma isteğim kadar, Nevzat’ın teşvik edici ve cesaretlendirici yaklaşımının da büyük rolü var diyebilirim. 
Perform’da çalışmaya başladıktan sonra CEO’nun, “Türkiye pazarına girerken, hem alanında ülkenin en büyük şirketini hem de seni aldık. Bizim için daha iyi bir senaryo olamazdı” demesi de dijital spor alanında gerçekleştirdiğim çalışmalarla bir kez daha gurur duymamı sağladı.  

Perform uzun zamandır çeşitli yatırımlarla büyüyen bir şirket. Neler yapıyorsunuz, hizmet alanlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Merkezi İngiltere’de bulunan Perform, dünyanın en büyük dijital spor içeriği sağlayıcısı. Her biri ayrı birer yapı olarak konumlanan İçerik, Medya, Gaming ve DAZN adlı iş kollarına sahip. Faaliyet gösterdiği ülkelerde, dünyanın en büyük futbol sitesi Goal.com’un yanı sıra o ülkenin başlıca dijital spor platformlarının da sahibi. Çatısı altında bulunan web siteleri ve mobil uygulamalar aracılığıyla sporseverlere doğrudan erişirken, kurumsal iş ortaklarına da sporla ilgili veri, istatistik, video ve editoryal içerik sağlıyor. Perform, 3 bin çalışanı ve 30 ülkedeki ofisleri ile 100’ü aşkın ülkede, 40 farklı spor dalına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor. Dünya genelinde binden fazla B2B müşterisi bulunurken, sahip olduğu platformların aylık tekil ziyaretçi sayısı da 160 milyona yaklaşıyor. 

Perform Türkiye ise 2012 yılında Perform’un Maçkolik’i satın alması ile birlikte faaliyetlerine başladı. Bu satın almayla birlikte pek çok anlamda ilklere imza atıldı. Örneğin, ilk kez bir yabancı şirket Türkiye’de bir spor medyası şirketini satın aldı. Öte yandan, Türkçe içerik üreten internet projelerinin yabancı bir şirket tarafından satın alınması anlamında da ilk oldu. Şirketimiz bugün, Mackolik.com, Sahadan.com, Goal.com ve mobil uygulamalarının yanı sıra dünyaca ünlü spor istatistik ve analiz platformu Opta’nın Türkiye içeriğini yönetiyor. Genç ancak dijital alanda son derece deneyimli ekibinin başarılı çalışmaları sayesinde, 2017’de Perform Türkiye, Perform’un elde ettiği toplam global medya gelirinin yüzde 12’sini oluşturdu. Kârlılıkta ise çok daha büyük bir paya sahibiz. Türkiye, MENA ve Doğu Avrupa olmak üzere, yönettiğim üç bölgenin toplam EMEA medya gelirlerinden aldığı pay ise yüzde 30’un üzerinde. 

“Perform’un Türkiye’ye neden girdiğine baktığımızda, üç temel neden görüyoruz: Türkiye’nin spora olan ilgisi, genç ve büyük nüfusu, teknolojiye hızlı adapte olabilme yeteneği. Bunlar, dijital spor içeriği alanında dünyanın en büyük şirketlerinden biri konumundaki Perform için Türkiye’yi ‘olmazsa olmaz’ bir pazar yapan etkenler...”

Geçmişe baktığımızda başarılı bir satın alım da Opta olmuştu. Bu yatırımın nasıl bir geri dönüşü oldu?

Bu yatırım hem Perform’a hem de ülkemiz bazında değerlendirdiğimizde Türk sporuna faydalı oldu. Opta dünyanın en büyük spor analiz markası. Opta katılmadan önce, Perform’un editoryal içeriği, canlı skor uygulamaları ve istatistik servisleri vardı. Opta bize analiz olanağını ve maç izlerken sporseverlerin oyuncular ve takımlarla ilgili merak ettikleri ilginç verileri çıkarma yetisini getirdi. Satın alındığı dönemde İngiltere, Almanya ve Brezilya’daki futbol ligleri ile bu ülkelerdeki yayıncıların ve futbol federasyonlarının resmi analiz firması konumundaydı. Perform bünyesine girdikten sonra ülke sayısı hızla artarken, biz de Opta’yı Türkiye pazarı ile tanıştırdık. Bugün sadece yayıncı kuruluş ve sporseverler değil, kulüpler de Opta’dan yararlanıyor. 

Opta, sporcuların topla yaptıkları tüm hareketleri 2 bin farklı başlıkta anlık olarak analiz ediyor. Bu iki şekilde kullanılabiliyor: Birincisi, medya kuruluşları kullanıyor. Bu sayede, izlediği karşılaşma son kullanıcıya çok ilginç bilgilerle birlikte sunulmuş oluyor. Örneğin, Türkiye’deki yayıncı kuruluş da Opta’yı kullanıyor. Süper Lig’deki herhangi bir karşılaşmayı TV’de izlerken sol alt köşede gösterilen veriler Opta tarafından anlık olarak sağlanıyor. İkincisi ise OptaPro adı ile spor sektörünün kullanımına sunulan versiyon. Bu ise daha çok kulüplerin ve federasyonların kullandığı bir içerik. Bu sayede kulüpler kendi takımlarını anlık olarak analiz ederken, rakip takımların da analizlerini inceleyebiliyorlar. Tüm bunlara ek olarak, transferlerini de daha verimli hale getirebiliyorlar. Çünkü Opta’nın dünyanın her yerinden analiz ettiği oyunculardan oluşan bir veritabanına erişebiliyorlar. 2 bin ayrı başlıktan istediklerini filtreleyerek, aradıkları özelliklere sahip oyuncuları bulabiliyorlar. Opta’nın Türkiye’de de hizmet vermesinin en büyük artılarından biri de Türk oyuncuların global bir veritabanı içinde yer almaya başlamaları oldu. Bu da her zaman dile getirdiğimiz, Perform’un Türk sporunun gelişiminde önemli bir yeri olduğu söylemini de kanıtlıyor. 

Röportajın devamı Platin'de...