Sürekli gelişen teknoloji ve sınırları ortadan kaldıran gelişmeler, tüketicileri her gün yeni istek ve ihtiyaçlar içine sürüklüyor. Bu durum ticaret anlayışını ve iş yapış şekillerini de değiştiriyor elbette... Zorlu rekabet ortamında işletmeler, yeni arayışlar içinde olmakla beraber yeni stratejiler geliştirmek durumunda kalıyor.
Ama değişmeyen bir şey var; o da 'marka' kavramının önemi...
Günümüzün rekabet koşullarında ürünler fiziki özelliklerinden çok sahip oldukları anlamla değerleniyor. Markalaşma kararı verilirken hedef alınan tüketici grubunun ihtiyaçları ve istekleri göz önünde bulunduruluyor. Oluşturulan markalar ve markalara yüklenen anlamlar sayesinde tüketicilerin ürünü ve markayı tercih etmesi sağlanıyor. Bu süreçte markaya tüketicilerin benimseyeceği bir kişilik atfetmek, marka ile tüketici arasında bir bağ oluşturuyor. Marka Aklı (The BrandMindset) kitabının yazarı Duane E.Knapp; "Markanın vaadi, ismi kadar önemli bir unsurdur" der ve marka yaratırken markanın vaadini belirlemek için sorular sorulmasını önerir:
1-Rekabet ettiğimiz şirketlerden farkımız nedir?
2-Müşterlerimiz neden diğer ürünleri değil de bizim ürünlerimizi seçiyor?
3-Müşterilerimize daha iyi hizmet ve daha kaliteli ürün sunmak için neler yapmalıyız?
Bu soruların yanıtlarının marka vaadinin belirlenmesine yön vereceğini söyler.
Fakat bu üç kısa sorunun da yanıtı çok basit verilebilir gibi gözükse de çok derin çalışmalar gerektirir. Ve unutulmamalıdır ki marka vaadi verilen bir sözdür ve sorumluluk gerektirir.
Türkiye'de 250'yi aşkın markanın yüz yıldan fazladır faaliyetini sürdürdüğü tahmin ediliyor
Biz de bu ay; Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında, Ekim sayımızı 100 yıllık ve 100 yıla doğru yolculuğuna başarıyla devam eden birbirinden değerli markalarımıza ayırdık. Marka kavramının dijitalleşen dünyada neye evrildiğini, köklü markalarımızın nasıl ayakta kaldığını, ülke markasının gelişiminin markalarımızın global arenadaki yerini nasıl güçlendireceğini uzman isimlerle tartıştık.
Bu sayının tüm şirketlere ilham vermesi dileğiyle, keyifli okumalar...