İş ve ekonomi dünyasından insanların sosyal kimliklerine odaklandığımız #PlatinPortre serimizde şimdi ise 25. portremizi okurlarımıza sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. System Denim Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, köşemizin yeni değerli ismi olarak sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Yaşamına, hobilerine, iş vizyonuna ve ailesine dair sorularımızı büyük bir titizlik ve incelikle cevaplayan Fayat, kendi yaşamından hareketle gençler için de önemli açıklamalarda bulundu. Buyurun bu keyifli röportajı hep birlikte okuyalım.

"TRUMP'IN AÇIKLAMALARI DÜNYA TİCARETİNDE BELİRSİZLİKLER YARATIYOR"

*Şeref Bey nasılsınız, şu ara gündeminizde neler var, kafanızı neler meşgul ediyor, dilerseniz sohbetimize böyle başlayalım?

İyiyim, çok teşekkür ederim. Elbette gündemimiz tüm dünyada olduğu gibi ekonomi... Başta Trump olmak üzere, her gün benzer sorunlarla yatıp kalkıyoruz. Çünkü Trump'ın aldığı kararlar hem Türk iş aleminde ve ekonomisinde hem de Avrupa ana pazarı ile dünyanın geri kalanında çok etkili oluyor. Yapmış olduğu açıklamalar dünya mal ticaretinde belirsizlikler yaratıyor. Dolayısıyla bizler hem bu belirsizliği hem de ülkemizdeki ekonomik problemleri çözmeye çalışan birer sanayiciyiz bu dönemde. Çünkü yurt içindeki ve yurt dışındaki her sıkıntı biz sanayicileri de etkiliyor. Kısacası sağlık sıhhat yerinde ama işler çok keyifli değil diye bir girizgâh yapmış olayım sohbetimize...

"AİLEMİZDE HERKES FENERBAHÇELİ"

*İş konusuna birazdan tekrar döneceğim ama iş dışında neler yapmaktan keyif alırsınız, hobileriniz veya tutkularınız nedir?

Hem işim hem de sosyal hayatım gereği seyahat etmeyi çok seviyorum. Mutlaka çocuklarım ve eşimle beraber sık sık tatil yaptığımız oluyor. Özellikle Güney Avrupa seyahatleri beni çok mutlu ediyor. Fırsat buldukça hafta sonları dahi kısa seyahatler yapıyoruz eşimle birlikte. Onun dışında kitap okumayı çok severim. Tür ayrımı yapmam, roman da okurum, tarih de okurum, felsefe de. Bir de Fenerbahçe'miz var... Fenerbahçe'nin hem divan kurulu hem de kongre üyesiyim. Ailede herkes Fenerbahçeli, o derece. Böyle de bir keyfimiz var. Ayrıca tekne kullanmak ve deniz bir diğer tutkum. Kendi adıma çok keyif aldığım bir hobim. Sanırım bunu daha da ilerleteceğim...

"AİLEMLE VAKİT GEÇİRMEK EN KEYİF ALDIĞIM ANLAR"

*Ailenizle diyaloğunuz ve ilişkiniz nasıl? Birlikte ne gibi farklı aktiviteler planlıyorsunuz?

Biz çekirdek bir aileyiz. Bir kızım ve bir de oğlum var. Birlikte vakit geçirmekten çok büyük keyif alıyoruz. Çocuklarımız büyüdü, biri üniversiteyi bitirdi çalışıyor, diğeri de üniversite eğitimine devam ediyor. Onlarla birlikte eskiden olduğu kadar çok zaman geçiremeyince hafta sonları birlikte kahvaltı etmek bile bize çok keyifli geliyor. Onlarla birlikte dışarıda yemek yemek, hep birlikte hafta sonları burada olmak bizi çok sevindiriyor anne baba olarak. Kısacası ailemle vakit geçirmek en keyif aldığım anlar diyebilirim.

"SANATTA İYİ BİR TAKİPÇİYİM"

*Sanata ilginiz ve bakışınız nedir peki?

Sanata çok ilgiliyim, çok iyi de bir takipçiyim, sergilere giderim, birçok etkinliği görmek isterim. Aynı zamanda çok küçük bir sayıda olsa yavaş yavaş eski taş baskılardan ve resimlerden edinmeye başladım. Belki vaktim artarsa alımlarım da artar. Bu konuda çok amatörüm ama aynı zamanda çok da ilgiliyim. Özellikle genç sanatçıları da takip etmeyi çok seviyorum ve önemli buluyorum.

*20'li yaşlardaki kendinize ne söylemek isterdiniz Şeref Bey?

Söylemekten ziyade bir şey daha yapmasını isterdim... O dönem maddi imkansızlıklarla eğitimime ara vermek zorunda kalmıştım. Bu durumu biraz daha zorlayıp eğitimimi tamamlamayı isterdim açıkçası. Bu konu, geriye dönüp baktığımda kendime sorduğum önemli bir sorudur. Belki eğitim konusunda çocuklarımın üzerine bu kadar düşmemdeki temel neden de budur.

"DAHA ÇALIŞKAN BİR İNSAN OLABİLİRİM"

*Karakterinizde en öne çıkan özelliğiniz nedir?

Oğlak burcuyum, genel olarak çalışkan ve güvenilir olduğumu söylerler. Oğlak burcunun da bütün özelliklerine uyuyorum sanırım. Güvenilir, yol gösteren ve çalışkan olduğum hep söylenir, ben de buna katılmakla beraber, sanırım daha da çalışkan olabilirim diye düşünüyorum.

*Elinizde herkese ulaşacak bir mesaj olsaydı bu ne olurdu?

"Telefonu bırakın ve kitap okuyun" derdim sanırım. Eşimle ben kendimize de kızıyoruz... Kitap okuma noktasında ne yazık ki geriye düştük.

"BAZI KRİTİK HATALAR YAPMIŞ OLSAM DA..."

*Hem iş hem de sosyal/özel yaşam yolculuğunuza baktığınızda neler geçiyor aklınızdan?

Hayatımda birçok konuda hayal edemeyeceğim durumlar gördüm ve yaşadım. Yaşamım boyunca gururlandığım ve fazlasıyla keyif aldığım anlar oldu. Bazı kritik hatalar yapmış olsam da veya pişmanlıklarım olsa da sonuca baktığım zaman hayat yolculuğumda iyi bir iş çıkardığımı düşünüyorum. Yani terazinin dolu tarafı her zaman daha ağır bastı hayatımda. Eşim ve çocuklarımın da bu yolculukta yanımda olması benim için çok kıymetliydi çünkü tüm bu zorlu yolculuğu daha da kolay ve anlamlı kılıyorlar.

"GENÇLERİN HAYALLERİNİ TEKRAR TÜRKİYE'YE ÇEVİRMEMİZ GEREKİYOR"

*Bundan sonrası için kaygınız ve hedefiniz nedir?

Kendim için değil ama gençler için kaygılıyım. Gençlerin geleceğini Türkiye'de görme konusundaki tereddütleri beni çok üzüyor. Beşerî sermayemiz, yetişmiş insan gücümüz ve gençlerimizin Türkiye'de kalmak konusundaki soru işaretleri en büyük problem... En büyük hedefim de onların soru işaretsiz bir şekilde Türkiye'de hayal kurması ve burada kalmaları için çabalamak, uğraşmak ve bunu başarmak. Çünkü Türkiye gerçekten çok önemli bir coğrafi merkezde. Doğal kaynakları çok kıymetli. Hâlâ genç sayılabilecek bir nüfusa sahibiz. Gençlerin hayallerini tekrar Türkiye'ye çevirmemiz lazım. Bunun için hepimiz uğraşmalıyız ve elimizi taşın altına koymalıyız.

*Gençlere bir şey söylemek ister misiniz peki?

Ülkenizden vazgeçmeyin... En önemli mesajım bu olurdu sanırım. Gençler tam donanımlı bir şekilde Türkiye'de olursa, bu süreçte tam donanımlı olmayan grubu da onlar yönetecek, bunu bilmeliler. Dolayısıyla kendinizi geliştirin ve ülkenize sahip çıkın, fırsatlar size gelecek. Çünkü sizin pozisyonunuzda daha az insan olacak demek isterdim onlara...

"TİCARETTE EN ÖNEMLİ ŞEYİN GÜVEN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

*Kendi iş vizyonunuzu ve misyonunuzu nasıl tanımlıyorsunuz? Sizce nasıl bir iş insanısınız?

İş insanı derken bu birden olmuyor... İş dünyasında birçok şey aslında güvene dayalı. Siz de bir yerden mutlaka başlıyorsunuz. Ben de küçük bir mağaza açarak bu sürece koyuldum. Tüm bunlar güvene dayalı durumlardı. Hem tüketici açısından hem de toptan alımlar açısından ilişkileri iyi kurunca bu süreç kendiliğinden büyüdü. Daha sonra üretime de girdik. Dediğim gibi güven ve iyi ilişkiler büyüdükçe siz de büyüyorsunuz, yeni mağazalar, yeni çalışanlar... Dolayısıyla işte de güvenilir ve çalışkan olmak o kapıları size açıyor. Mühim olan sözlerin yerine getirilmesi. Ben ticarette en önemli şeyin güven olduğunu düşünüyorum. Yeter ki samimi olun ve gereğini yapın tüm kapılar size açılacaktır. İşte ben de böyle bir iş vizyonunu misyon edindim.