İçinden geçmekte olduğumuz global enerji krizi nedeniyle enerji güvenliği dünya gündeminin en üst sırasında yer alıyor. Enerjide yaklaşık yüzde 74 oranında dışa bağımlı olan Türkiye, son on yılda enerji sepetinde önemli ölçüde çeşitlenme gördü. Özellikle; hidro, güneş ve rüzgar öncülüğünde yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin aynı dönem içinde üç katına çıkmasıyla etkileyici bir büyüme yaşadı. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinin 2026 yılının sonuna kadar yüzde 53 büyümesi bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı, bu büyümemin yaklaşık yüzde 80'inin güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanacağını öngörüyor.
Türkiye'nin enerji stratejisinin uluslararası boyutunu oluşturan temel unsurlar ise şöyle sıralanıyor:
* Artan talep ve dışa bağımlılığı dikkate alarak, petrol ve doğal gazın tedarikinde güzergah ve kaynak çeşitlendirmesini sağlamak,
* Bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmak,
* Enerjide bölgesel ticaret merkezi olmak,
* Enerji zincirinin her aşamasında sürdürülebilir kalkınma bağlamında sosyal ve çevresel etkileri dikkate almak,
* Yerli ve yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payını artırmak,
* Nükleeri enerji sepetimize dahil etmek.
Enerji yatırımlarının gelecekteki büyümesinin nerdeyse tamamı, yenilenebilir ve karbonsuzlaştırma teknolojileri etrafında şekilleniyor. 2053 yılında net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle hareket eden Türkiye için güneş enerjisi büyük önem taşıyor. dünyanın ve Türkiye'nin enerjisi 'yenileniyor'.
TÜRKİYE'NİN ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ YATIRIM İHTİYACI 2022-2030 DÖNEMİ İÇİN 135 MİLYAR DOLAR
Küresel enerji piyasalarının benzeri görülmemiş bir belirsizlikle karşı karşıya olması bir yana, 130'dan fazla ülke 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için yatırım yapmaya devam ediyor. Çin, 266 milyar doları gözden çıkardı ve genel enerji geçiş yatırımını 2020'ye göre yüzde 60 artırdı. Böylece, küresel lider konumunu daha da güçlendirdi. 2021'de dünya, düşük karbonlu enerji teknolojileri için bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla 755 milyar dolar harcadı. Globalde, düşük karbonlu enerji sistemlerine geçiş güçlü ve uzun vadeli bir trend olarak öne çıkıyor. McKinsey'nin yayınladığı Küresel Enerji Perspektifi 2022 Raporu'na göre; gelecekteki enerji yatırımlarının neredeyse tamamı yenilenebilir enerji tarafına ve atmosferdeki karbonu toplama teknolojilerine yönlenecek. SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi verilerine göre; küresel ölçekte enerji dönüşümü için 2050 yılına kadar 110 trilyon dolar yatırım ihtiyacı var. Söz konusu yatırımın yüzde 50'sinden fazlasının 2021-2030 döneminde yapılması gerekli. Öte yandan, Türkiye'nin enerji dönüşümü yatırım ihtiyacı ise 2022-2030 dönemi için 135 milyar dolar; finansman ihtiyacı ise yaklaşık 107 milyar dolar.