Umut Çelik / umut.celik@platinonline.com

Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye, Ar-Ge ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan DenizBank, Platinonline.com'un dijitalleşme sohbetlerinin konuğu oldu. Birçok ürün ve servisleriyle dijital dönüşümünü tamamladıklarını ve geliştirdikleri teknolojik altyapıları ile evden çalışma sürecine hızla uyum sağladıklarının altını çizen DenizBank Dijital Kuşak Bankacılığı ve Deniz Akvaryum İnovasyon & Girişimcilik Merkezi Grup Müdürü Gürhan Çam, banka olarak bu doğrultuda, gerek inovasyon gerek teknolojik altyapı tarafında geleceğin bankasını şekillendirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceklerini anlattı.

2020’de dijitalleşmeye yönelik neler yaptınız?

Hep birlikte küresel çapta yaşanan salgının getirdiği zorluklarla başa çıkarken dijitalleşme konusunda büyük adımlar attık. Elbette salgını hiçbirimiz öngörmedik ama geleceği yani bugünü öngörerek birçok ürün ve servisimizle dijital dönüşümümüzü tamamladık. Geliştirdiğimiz teknolojik altyapımız ile evden çalışma sürecine hızla uyum sağladık, ilk günden bu yana Genel Müdürlük birimlerimizin %95’i evden çalışıyor. İletişim merkezimizi salgının ilk haftalarında kalıcı olarak evden çalışacak şekilde yeniden yapılandırdık. Uzaktan çalışmanın tanımının değişerek hem mesafe hem çalışma süreleri konusunda daha esnek bir düzene geçeceğimizi, yaşanacak değişimlerin ülke genelinde diğer sektörlere de yayılacağını öngörüyoruz. 

2021’de dijital yatırım planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Bu süreçte tekrar gözlemledik ki; bankacılık değişime hızla adapte olan, hatta değişime öncülük eden bir sektör. Geleneksel bankacılık modelleri dediğimiz; fiziksel temas noktaları, ürün odaklı çalışmalar, zaman ve mekan bağımlı işlerin, yakın zamanda dijital kanallardan yapılacağını öngörüyorduk. Buradan hareketle kısa süre önce müşteriyi odağına alan vizyonumuz ve hızlı hizmet prensibimizle şekillendirdiğimiz dijital bankacılık anlayışıyla, ürün ve hizmetlerin müşteri ihtiyaçlarından yola çıkarak geliştirildiği bir yapıya geçtik. Yarının müşterisine baktığımızda ürünlerimizi anlamaya çalışmak yerine bankasının kendisini anlamasını isteyen, 7/24 hizmet bekleyen, aldığı ürün ve hizmetlerle ilgili tam yetkiye sahip bir profille karşılaşıyoruz. Bu sebeple yarının müşterisine hizmet edecek bankanın da; şubesiz olacağı, inovasyonu merkezine alacağı, yapay zeka temelli otonom uygulamalar sayesinde müşterisinin isteğini ondan önce görüp aksiyon alabileceği ve Blockchain altyapısını kullanıp açık bankacılığa odaklanabileceği görüşündeyiz. DenizBank olarak bu doğrultuda, gerek inovasyon gerek teknolojik altyapı tarafında geleceğin bankasını şekillendirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceğiz.

Pandemi ile beraber dijitalleşmenin önem kazandığını görüyoruz. Siz bu konuda kendinizi nasıl konumlandırırsınız?

FAST Kolay Adresleme Sistemi entegrasyonu da bu amaca hizmet eden en önemli uygulamalardan biri oldu. Artık müşterilerimiz MobilDeniz üzerinden 7/24 EFT yapabiliyorlar. Yakın zamanda dijital müşteri kazanımının önünün açılmasıyla artık şubeye gitme ihtiyacı duymadan herkes banka müşterisi olabilecek. Mobildenizimiz artık gerçek bir amiral gemisi! Yapay zeka destekli sanal asistanımız Deniz de dijitalleşme çalışmalarımız kapsamında hayata geçirdiğimiz bir diğer uygulamamız oldu. Ürün ya da servislerimizle ilgili bilgi almak isteyenlerin hayatını kolaylaştırmak için tasarlandı. Sürekli öğrenen yapısıyla Deniz; bildiği işlemlerin ve içeriklerin sayısını günden güne artırırken, sesli komut özelliği ile yazma zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor. Önümüzdeki yıl da uçtan uca dijital bir müşteri yolculuğu, dijital onboarding için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 

"FASTPAY E-PARA KURULUŞU HALİNE GELDİ"

Diğer yandan Türkiye’nin en büyük dijital cüzdanı olan fastPay uygulamamız artık Anonim Şirket olan bir e-para kuruluşu haline geldi. Gelecekte tam teşekküllü bir bankanın verdiği tüm hizmetleri sadece mobil telefonlar üzerinden sağlamasını ve Türkiye’nin en büyük Neobankası olmasını hedefliyoruz. Bir süredir üzerinde çalıştığımız fastPay’de bireysel müşterilere kredi imkanını da yakın zamanda hayata geçirdik. Artık DenizBank müşterisi olsun veya olmasın tüm kullanıcılar ihtiyaçları için fastpay üzerinden fastKredi’ye başvurabiliyor.

Tüm bu çalışmalarımızı destekleyen yapılardan biri de şirket içindeki veri bilimci arkadaşlarımız. Bir süredir yürüttüğümüz program çerçevesinde açık kaynaklı kütüphaneler kullanarak, data yapısı, süreç optimizasyonu, değişken üretimi, NPL takip ve gelir kaybını önleyici çalışmalar yapılması ile kredi süreçlerimizi güçlendirdik. Bu sayede macro ve micro değişkenlerin riski minimuma indirildi.

DenizBank olarak yeni dönemde fark yaratacağını düşüneceğiniz hangi hamlelerde bulundunuz?

2020 yılında bankamızdaki en önemli gelişme hem dışarıdaki cevherleri keşfederek iş birliklerine adım atacağımız, hem de içimizdeki cevherleri keşfedeceğimiz bir merkez kurmak oldu: “Deniz Akvaryum İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi”. Bu merkezde yeni iş modelleri ile yarının müşterilerinin henüz var olmayan ihtiyaçları için çözümler yaratmak üzere çalışıyoruz. Deniz Akvaryum İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi; kurum içi girişimcilik, inovasyon komitesi, Deniz Ventures yatırım fonu, hızlandırıcı programı ve blockchain laboratuvarı olarak belirlenen beş ana çalışma alanı ile DenizBank’ı geleceğe taşıyan lokomotifimiz olacak. Bunun yanında  kurum içi girişimcilik projelerinden büyümesine destek olduğumuz startuplara, blockchain laboratuvarından çıkan fikirlerden yeni medya girişimlerine kadar tüm inovasyon ve girişimcilik çalışmalarımızı 360 derece destekleyecek Deniz Ventures isimli bir yatırım fonu kuruyoruz. Bu fon ile hem DenizBank'taki girişimcilik ve inovasyon ekosistemini dışarıya açık bir vizyonla geliştirecek, hem de Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin büyüyüp gelişmesine katkıda bulunacağız.

"BUGÜNÜN GENÇLERİNİN GELECEKTE YAPACAKLARI MESLEKLER HENÜZ KEŞFEDİLMEDİ"

Deniz Akvaryum ile bankamızı yarınlara taşırken de teknolojide ve iş modellerindeki değişimin iş gücünün geleceğinde yaratacağı farklılıkları da göz ardı etmiyoruz. Bu değişim yıllardır gerçekleşiyor, bundan 10 yıl önce bir bankacının SQL’e hakim olması beklenmezken, artık bir zorunluluk olmaya başladı. Bu gidişat bize gösteriyor ki bugünün gençlerinin gelecekte yapacakları meslekler henüz keşfedilmedi. Artık belirli bir alana odaklanan uzmanlıklar ve meslekler gelecekte ne şirketlerin ne de işgücüne katılan kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyecek. Bu noktada tek konuda uzman değil, işlerinin gerektirdiği her konuda yetkin olan kişilerin geleceğin iş gücünde başarılı olacağını öngörüyoruz.