Tekfen Holding’in üzerine inşa edildiği bazı değerler bulunuyor. Kurucularımız Necati Akçağlılar, Feyyaz Berker ve Ali Nihat Gökyiğit’in bize emanet ettiği bu değerlerden biri de “Memleketine faydalı, meselelerine ise duyarlı ol”. Tüm ticari girişimlerimizde bu değeri gözetirken, Tekfen Vakfı da bu değerin bizzat vücut bulmuş halidir. Vakfımız, kurulduğu 1999’dan bu yana, kurucu ortaklarımızdan aldığı feyz ile daha iyi bugünler ve sürdürülebilir yarınlar için canla başla çalışmaya devam ediyor. Tekfen Vakfı olarak eğitim, sanat, toplumsal yardım alanlarına yoğunlaşıyoruz.

Vakfın başlıca faaliyeti, ülkemizin en önemli ihtiyaçlarının başında gelen ve yegane çıkış yolumuz olan eğitim. Burs programımız aracılığı ve ‘ağaç yaşken eğilir’ inancıyla 20 yıldır genç beyinlerin gelişimine destek veriyoruz. Yılda 550 başarılı ve maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrenciye, öğrenimleri boyunca burs sağlıyoruz. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ STRATEJİLERİ 

Bugüne kadar mezun ettiğimiz gençlerin sayısı üç binli rakamlara ulaşmakla beraber Tekfen bursiyerleri, iş hayatlarına daha donanımlı başlamaları için ‘Tekfenli ağabey ve ablalarından’ mentorluk alıyor ve aynı zamanda Tekfen Grup Şirketleri’nde staj yapıyorlar. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde, Avrupa Birliği’nde etkin rol üstlenebilecek bürokratlar, alanlarında iyi yetişmiş yöneticiler kazandırmaya yönelik olarak Avrupa Birliği Burs Fonu’na dahil olduk ve katkı sağladık. Geçtiğimiz yıl ise Darüşşafaka ile hayata geçirdiğimiz programımız kapsamında bir ortaokul sınıfının eğitim giderlerini karşıladık. Memlekete faydalı olma gayretimiz, gelecek dönemde gelişerek ve artarak devam edecek. Koyduğumuz ilk hedef, Tekfen’in çatısı altında bundan sonra yapacağımız filantropik ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının, sürdürülebilirlik iş stratejisi ile eşgüdümlü şekilde geliştirilmesi...

FİLANTROPİ DE DEĞİŞİYOR

Tekfen Vakfı’nın temel gelir kaynağı, Tekfen Holding’den aldığı temettüdür. Bir diğer ifadeyle, Tekfen Holding kazandıkçaTekfen Vakfı ve dolayısıyla toplum ya da paydaşlarımız da eşit oranda kazanıyor. Yıllık bütçelerimiz değişkenlik göstermekle beraber, Vakıflar Kanunu gereği harcanması zorunlu oranlar, vakfımızın amacına yönelik faaliyet ve projelere harcanıyor.

UYGULAMALAR ÇEŞİTLENİYOR

Ülkemizde filantropi kavramının geçmişi çok eski olmasına rağmen uygulamalar, teknoloji ve yeni yaşam koşullarıyla birlikte çeşitleniyor. Filantropi, Türkiye’de ve dünyada artık sayısız formda hayat buluyor. Türkiye’de kurumsal filantropinin yanı sıra sivil katılım ile sivil desteğe verilen önem de yavaş yavaş artıyor. Bu durumu hızlandırmak için yerel sivil toplum kuruluşları geliştirilmeli ve bireysel bağışçılar harekete geçirilmeli.