İrem Sertbaş / [email protected]
İnsanlık tarihinin madenler etrafında şekillendiğini söylesek pek de yanılmış olmayız. Öyle ki, tarih öncesi devirler, Maden ve Taş Devri olmak üzere ikiye ayrılır. İnsanlığın varoluşundan bugüne kadar geçen sürede, daha dayanıklı madenlerin bulunması bir dönemin bitmesine ve yeni bir dönemin başlamasına neden oldu. Bakırı bulmamız ile başlayan Maden Devri maceramız, demirin bulunmasıyla sona erdi. Maden, biz farkında olmasak da tarih sahnesinde devrim gerçekleştiren tek ürün...
Üretim ilişkilerini kökünden değiştiren Sanayi Devrimi’nde kömürün gizli elini görmezden gelmemiz mümkün değil. Hızlı bir şekilde günümüze, yani 21. yüzyıla geri dönersek hâlâ madencilik sektörünün hayatlarımız üzerinde yeri doldurulamaz bir alanı işgal ettiğini söylemek zorundayız. Kullandığımız bardaklarda, şarj kablolarının içinde, seramik ürünlerinde, evlerimizdeki mutfak tezgahlarında ve şu anda adını teker teker saymakta zorluk çekebileceğimiz birçok üründe hammadde olarak maden ürünleri bulunuyor. Bu bağlamda sektörün hacmi inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Doğal kaynaklar açısından zengin olan ülkemizin maden haritası, Havadan Jeofizik Araştırmaları Projesi kapsamında çiziliyor. Projeyle birlikte, çevresel ve fiziki koşulların imkansızlığı nedeniyle maden arama ve tespit çalışmalarının yapılamadığı bölgeler de dahil olmak üzere bütün Türkiye’nin havadan jeofizik haritalarının oluşturulacağını, potansiyel alanların tespit edileceğini söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin yarıdan fazlasının ilk etap ölçümlerinin tamamlandığını belirtiyor
PLATİN'İN ARALIK SAYISINI ALMAK İÇİN TIKLAYIN...