1-Şirketlerin en büyük önceliği itibar olsa da çok az kurum gelecek planı hazırlıyor. Bu nedenle bu sürecin hızlandırılması hedefleniyor
2019’da yapılan analizde itibarı ve krizleri yönetebilecek yetkinliğe sahip olduğunu düşünen kurumsal iletişim yöneticisi yüzdesi: 67
İş stratejileri ve risk yönetimi açısından farklı paydaşların yorumuna başvuran kurumsal iletişimci yüzdesi: 43
Araştırmaya katılan yöneticilerden şirket itibarını güçlendirmek için stratejik ve proaktif adımlar attıklarını söyleyenlerin oranı: 1/3
2-Birçok CCO, halen şirketlerinin itibarından sorumlu olmaya devam etse de diğer c sınıfı liderlerin özellikle de CEO’ların, şirketin itibarı konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini düşünüyor
Kurumsal itibarın yönetici seviyesinde orta düzeyde öncelik verilen bir konu olduğunu vurgulayan yönetici yüzdesi. CEO’ların bu kadar önemli bir konuda geçmişe göre çok daha hızlı aksiyon almayı planladıkları gözlemleniyor: %88
Araştırmaya katılan ve şirketin itibarından sorumlu ana yöneticinin, CEO olduğunu belirten kurumsal iletişimci yüzdesi: 27
Bu sorumluluğu kurumsal iletişimcilerin üstlenmesi gerektiğini belirtenlerin yüzdesi: 19
3- Karşılaşılan temel zorluklar: yöneticilerin desteği, temel performans göstergeleri ve sürecin uygulanabilirliği
CEO’lar şirket itibarı konusuyla hiç olmadığı kadar ilgilenmeye başlamış olsa da bu konuda verdikleri destek, CCO’lar için halen zorluk teşkil ediyor. CCO’lar; itibarın ve krizlerin doğru yönetilememesinin, şirketlerinin mali sonuçlarını gerçekten etkilediğine inanıyor. Uygulamada süreç eksikliği ve çapraz fonksiyonlu iş birliğini önleyen sorunlar, şirket içi ilerlemeyi de önlüyor.
4-Tercih edilen işveren olmak ve doğru kitleye ulaşmak
İtibarı artırma, krizleri yönetme ve entegrasyonu güçlendirme umuduyla şirketler, işle ilgili mevcut ihtiyaçları kapsamında hem süreçleri daha iyi anlamak hem de sorunları çözmek açısından farklı girişimlerde bulunuyor. Şirket itibarını yönetmek için görevlendirilen yöneticilerin gerekli önemleri zamanında alabilmesi gerekiyor. Oysa işletmelerin sadece yüzde 30’unun bütünsel ölçüm sistemini hayata geçirebildiği dikkat çekiyor.
5-İtibar; şirketin gelirini, çalışma atmosferini ya da kuruma yönelik algıyı daha da güçlendirecek
İtibarın, şirketin mali sonuçlarını ciddi anlamda etkilediğine inanan CCO yüzdesi. CEO’lar itibarın değerini; ortak kültür yaratma, risk yönetimi ve önemli paydaşlar arasında iş birliği yapma stratejisiyle koruyor: %56
6-İtibarın ölçülmesi rekabet üstünlüğü elde etmede önemli bir avantaj sağlayacak
Global makro trendlerin de etkisiyle farklı sektörlerde hizmet veren markaların itibara yönelik bakış açıları da değişiyor. C-level yöneticiler, makro trendlere ilişkin verileri şirketlerine yansıtarak kurumlarının, rakiplerine göre daha itibarlı bir konuma ulaşmasına yön verecek. C-level yöneticilerin şirket itibarını artırmak ve çoğu zaman çalkantılı seyreden bu makro trendleri yönetmek için atabileceği 3 adım bulunuyor:
• İtibarı güçlendirecek faktörleri ve itibarın etkisini daha iyi anlayabilmek için sağlam bir itibar ölçüm sistemi kurmak.
• Bu değerleri anlamak ve itibarı şekillendiren riskleri tespit etmek.
• İtibarı etkin şekilde yönetmek, doğru kriz yönetimi stratejileri belirlemek, gelecekteki riskleri hafifletmek ve bu vizyonun sağladığı avantajlardan yararlanmak için proaktif önlemler almak.