Akıllı tarım artık geleceğin değil, bugünün meselesi. Veri, teknoloji ve doğanın dengesini bir araya getiren yeni üretim modelleri, tarımsal sürdürülebilirliğin temelini oluşturuyor. İşte bu dönüşümün merkezinde, akıllı tarımı üreticiye ulaştıran yenilikçi bir yapının olması şart. Tam da bu noktada Topraq Satış ve Pazarlama Direktörü Hilal Şahin, yalnızca dijitalleşme değil, 'ölçülebilir, yönetilebilir ve sürdürülebilir bir üretim modeli' oluşturmanın önemini vurguluyor. Şahin, tarımda anlamlandırılmış verinin önemine de dikkat çekerek, üreticilerin yalnızca veri görmekle kalmadığı; bu veriyi eyleme dönüştürerek doğru zamanda doğru kararı verebildiği bir ekosistem inşa ettiklerini ifade ediyor. Türkiye'nin geniş tarım alanları, ürün çeşitliliği ve teknolojiye hızlı adaptasyon kabiliyetiyle bölgesel bir lider olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Şahin, "Biz Topraq olarak bu dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz" sözleriyle şirketin vizyonunu özetliyor.

REJENERATİF TARIM VE İKLİM DAYANIKLILIĞI, SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VİZYONUNUN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR

Akıllı tarım teknolojilerinde yalnızca verimlilik değil, toprağın uzun ömürlü sağlığını koruyan rejeneratif tarım anlayışının öne çıktığını belirten Şahin'e göre bu yaklaşım, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve üretimin geleceğini güvence altına almak açısından kritik öneme sahip.

Bu vizyon doğrultusunda Topraq:

*Yapraq ile bitkilerin beslenmesini gerçek zamanlı izleyerek bağışıklık sistemlerini güçlendiriyor, kimyasal kullanımını azaltıyor.

*Soliv ile toprağın biyolojik ve kimyasal sağlığını ölçüyor, organik madde ve mikrobiyal dengeyi koruyarak uzun vadeli verimlilik sağlıyor.

*T-Weather, don riski gibi ekstrem iklim koşullarına karşı üreticiyi önceden uyarıyor.

*T-Irrigate ve T-Trap sistemleri, su, enerji ve pestisit kullanımını optimize ederek üretimin ekonomik ve ekolojik sürdürülebilirliğini güçlendiriyor.

Şahin, "Bizim yaklaşımımız kısa vadeli çözümler değil, geleceğin üretim dengesini bugünden kurmak," diyerek Topraq'ın rejeneratif ve iklim dirençli tarım vizyonunu özetliyor.

ABONELİK MODELİYLE AKILLI TARIM ARTIK HER ÖLÇEKTEKİ ÜRETİCİYE ULAŞABİLİYOR

Akıllı tarımın önündeki en büyük engeller; yatırım maliyetleri, bilgiye erişim eksikliği ve teknolojiye adaptasyon.

Bu bağlamda Şahin, "Türkiye'de ilk kez akıllı tarımı abonelik modeliyle erişilebilir hale getirdik" diyerek Topraq'ın bu soruna yenilikçi bir çözüm getirdiğini paylaşıyor. Bu model sayesinde de üreticiler yüksek yatırım maliyetlerine katlanmadan teknolojiyi aylık veya sezonluk aboneliklerle kullanabiliyor. Şahin, "Ziraat mühendislerimiz ve uzman saha ekibimizle üreticimizin her adımda yanında oluyor, veriyi anlamlandırmasını ve doğru zamanda doğru kararı vermesini sağlıyoruz " diyerek Topraq'ın yalnızca teknoloji sağlayan değil, üreticilerin yanında yer alan bir çözüm ortağı olduğuna da değiniyor.

IOT, VERİ ANALİTİĞİ VE YAPAY ZEKA, EKOSİSTEMİNİN MERKEZİNDE YER ALIYOR

Hilal Şahin, Topraq'ın iş modelinin tamamen veri analitiği, IoT ve yapay zeka üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. "Sahadan toplanan her veri, çiftçiye uygulanabilir bir öneri olarak geri dönüyor" sözleriyle de sistemin temelini özetliyor. T-Weather, T-Irrigate ve T-Trap gibi IoT tabanlı çözümler sahadan anlık veri toplarken; Yapraq ve Soliv modülleri bu veriyi tamamlayarak analiz ediyor.Tüm bu bilgiler bulut tabanlı platformda yapay zeka algoritmalarıyla işleniyor ve üreticiye sulama, besleme ve zararlı yönetimi konularında net, eyleme dönük öneriler sunuluyor.

Ayrıca akıllı tarım teknolojilerinin yaygınlaşmasında erişilebilirliğin kritik bir rol oynadığını belirten Şahin, Topraq'ın geliştirdiği abonelik sisteminin bu anlamda çığır açtığını vurguluyor. Üreticiler artık yüksek yatırım maliyetlerine katlanmadan, sezonluk veya yıllık planlarla sistemlere erişebiliyor.

"Finansal planlamayı kolaylaştırmak için kredilendirme ve peşin fiyatına taksit seçenekleri de sunuyoruz" diyen Şahin, üreticinin bütçe dostu alternatiflere ulaşabildiğini belirtiyor.

Topraq, bununla birlikte sahada sürekli teknik destek ve eğitim hizmetleri sunarak, çiftçilerin akıllı tarıma adaptasyonunu hızlandırıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İŞ MODELİNİN TEMELİ, REJENERATİF TARIM İSE YOL HARİTASI

Şahin, Topraq'ın sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçiminin ayrılmaz parçası olarak gördüğünü vurguluyor. Şirketin geliştirdiği çözümler sayesinde üreticiler ortalama yüzde 45 su, yüzde 52 elektrik, yüzde 40 gübre ve yüzde 35 ilaç tasarrufu sağlarken, mahsulde yüzde 18'e varan verim artışı elde ediyor. Şahin, bu sonuçların yalnızca üreticinin karlılığını artırmakla kalmadığını, aynı zamanda toprak sağlığını koruyarak ekosistemin sürdürülebilirliğine katkı sunduğunu ifade ediyor. Önümüzdeki beş yada on yılda tarımın akıllı teknolojilerle desteklenmesinin artık bir tercih değil, zorunluluk haline geleceğini belirten Şahin, "Doğal kaynaklarımızı doğru kullanmak ve korumak için akıllı tarım artık ertelenemez bir gereklilik" ifadesini kullanıyor. Türkiye'nin tarımsal çeşitliliği ve stratejik konumu sayesinde bu dönüşümde öncü bir rol oynayabileceğini söyleyen Şahin, Topraq'ın sunduğu çözümlerle üreticilere hem tasarruf hem verim artışı sağladıklarını hatırlatıyor. "Biz Topraq olarak yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın farklı coğrafyalarında da tarımın yarınını güvence altına almayı hedefliyoruz" sözleriyle de global vizyonu özetliyor.