USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Zeynep  Arhon

YAZARLAR

3.06.2016 11:12:00

Hawaii notları (III)

Soyları tükenen canlı türlerinden acaba neler öğrenebilirdik? Gezegenden silinip giden her canlı türü ile birlikte sürdürülebilir bir geleceğin tasarım sırları da yok olup gidiyor

Aralık-Nisan ayları arasında Maui’de olmanın en heyecanlı tarafı balinalar. Her gün defalarca havaya su püskürttüklerini görmek, dev kuyruklarının suya çarpışını izlemek için çıplak gözler ile okyanusu taramak yeterli. Maui’de gözlemlediğim balinanın tam adı ‘Kuzey Pasifik kambur balinası’… Kuzey Pasifik kambur balinası gezegenin en büyük memelileri arasında. Boyu 18 metre, ağırlığı 25-40 ton civarında. Sırrı çözülemeyen şarkıları ve sosyalleşme alışkanlıkları bilimsel araştırma konuları. Yazımın konusu ise sırrı çözülmüş, hatta sürdürülebilir gelişim alanında son derece önemli inovasyonlara kaynak olmuş bir özellik: Kambur balinanın yan yüzgeçleri.

 

YAN YÜZGEÇLERİN FORMU DA SON DERECE İLGİNÇ 

 

Kambur balinanın dev cüssesinin yanı sıra en dikkat çekici fiziksel özelliği yan yüzgeçleri. Beş metreye yaklaşan yüzgeçler, balinanın toplam uzunluğunun dörtte birine denk geliyor. Bir deniz canlısı için alışılmadık uzunlukta bir ‘kol’. Yüzgeçlerin formu da ilginç. Balinaların ve suda yaşayan diğer memelilerin çoğunun yüzgeçlerinin ön kenarı düz iken kambur balinanın yan yüzgeçlerinin ön kenarı girintili çıkıntılı. Girintili çıkıntılı yapıyı oluşturan yumrular ‘tüberkül’ olarak anılıyor. Kambur balinanın yan yüzgeçleri hayatta kalması için son derece önemli. Balina özel yüzgeçleri sayesinde dev cüzzesine rağmen suyun içinde esneklikle hareket eder. Küçük çaplı çemberler çizip kabarcıklardan oluşan bir ‘balık ağı’ yaratır. Balık sürülerini ağın içine hapseder, mideye indirir. Balinanın yan yüzgeçlerindeki yumrular suyun içinde birbirine eşit akıntı kanalları yaratarak adeta ‘suyu tutar’, balinanın sudan mümkün olan en fazla kaldıraç gücünü elde etmesini sağlar. Yüzgecin kenarının özel formu suyun direncini azaltır. Yan yüzgecin düz olmayan, girintili çıkıntılı kenarının etkisi ‘tüberkül etkisi’ olarak bilinir.

 

TÜBERKÜL ETKİSİ

Tüberkül etkisi bilimsel literatürde ilk kez Doktor Frank Fish ve çalışma arkadaşları tarafından tanımlandı. Frank Fish, kambur balinadan aldığı tasarım dersini verimliliği yüksek rüzgar türbinleri, bilgisayar fanları, endüstriyel havalandırma pervaneleri, kompresörler ve pompalar tasarlamak için kullandı. İnsan hayatında fark yaratan tasarım dersini aldığımız kabur balina aşırı avlanma sebebiyle 1940’larda tamamen yok olma noktasına geldi. 1991 yılında Birleşik Devletler’in Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) tarafından başlatılan sıkı koruma programı sayesinde canlı türünün devamı sağlandı. Bugünlerde programın sona erdirilmesi düşünülüyor. Program sona erdirilirse Alaska sularında petrol aranması kolaylaşacak ve yaygınlaşacak. Kambur balina korunmasaydı, verimli rüzgar türbinlerinin, fanların, pompaların tasarımında kullanılan ‘tüberkül etkisi’ni anlamak mümkün olmayacaktı. Soyları tükenen canlı türlerinden acaba neler öğrenebilirdik? Bugün soyları tükenmekte olan canlı türleri acaba hangi tasarım derslerini alıp götürüyor? Gezegenden silinip giden her canlı türü ile birlikte sürdürülebilir bir geleceğin tasarım sırları da yok olup gidiyor.

 

DİĞER YAZILARI