USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak

YAZARLAR

1.08.2020 01:09:00

Çocuklar, küçük yaştan itibaren sportif etkinliklere özendirilmeli

E-Sporun sunduğu kazanımlara ek olarak neler götürdüğünü de sormak gerekir. Hızlı düşünmek ve iyi yönetim için sadece bilgisayar oyunu mu oynamak gerekiyor?

E-sporun sadece bir oyun olduğu ve oyun oynayarak geliştirilebileceği düşüncesi yanlış bir düşünce. Dikkat, algılama, muhakeme ve reaksiyon hızı bu oyunlarda büyük öneme sahip. Bu nedenle e-spor oyuncusu olmak isteyen gençlere lisans verilirken, psikologlar tarafından bu becerilerin de ölçülmesi ve bu özellikleri, normal dağılımda yüzde 75’in üzerinde gelişmemiş gençlere baştan e-spor oyuncusu olamayacaklarının söylenmesi gerekiyor. Bu nedenle çocuklara ve gençlere hayal satıp, bir kısmını da bağımlı birey haline getirmektense; bu işi ciddiye alıp seçerek bu kişilere lisans vermek en iyi yol olacaktır diye düşünüyorum. 

BAĞIMLILIK RİSKİ 

Uzmanlar sanal oyunların, çocuklar üzerinde daha hızlı düşünme yetisi ve daha iyi yönetim yeteneği geliştirdiği görüşünde. Bu düşünceye katılmakla birlikte bu kazanımlara ek olarak neler götürdüğünü de sormak gerekir. Hızlı düşünmek ve iyi yönetim için sadece bilgisayar oyunu mu oynamak gerekiyor? Sportif aktivitelerin pek çoğu bunu bilgisayar oyunlarından çok daha iyi geliştiriyor. Örneğin, aikido ya da judonun sağladığı hızlı düşünme ve reaksiyon hızı becerisini; basketbol ya da futbolun sağladığı yönetim becerisini hiçbir bilgisayar oyunu kazandıramaz. Aikido yapan ya da futbol oynayan bir genç yaptığı etkinliğe bağımlı olmuyor; fakat bilgisayar oyunu oynayan bir genç her zaman bağımlılık riski taşıyor. 

Sosyal yaşam, gittikçe sanal dünyaya kayıyor. Giyilebilir sensörlü kıyafetler ya da beyinle bilgisayarı buluşturan ara yüzlerle fiziksel ilişkiler, sanal dünyada da yaşanabilir hale gelecek. Yani kişi sanal dünyada da arkadaşının elini tutabilecek, onun kokusunu alabilecek, onun titrediğini hissedebilecek. Bu noktada ailelerin çok küçük yaştan itibaren fiziksel sosyal ilişkileri ve sportif etkinlikleri özendirmesi önem taşıyor. 8-9 yaşından sonra geç kalındığını düşünüyorum. Dijital oyunlarda bizi bekleyen tehlike, buna e-spor da deseler, oyun bağımlılığı riskidir. Yeşilay olarak teknoloji bağımlılığı dahil olmak üzere 5 bağımlılık türüyle mücadele ediyoruz. Bu kapsamda özellikle çocuk ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaları, teknolojiyi ve interneti doğru ve bilinçli bir şekilde kullanmaları için pek çok proje hayata geçiriyoruz. Birçok kurumun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte de Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı’nda yer alan Teknoloji Bağımlılığı modülü ile farklı yaş gruplarına göre özelleştirilmiş bilinçlendirme faaliyetlerini de yürütüyoruz.

RİSK, KONTROL EDİLMELİ

Dünya Sağlık Örgütü, oyun bağımlılığını hastalık olarak tanımladı. Oyun oynamada kendini kontrol gücünün ciddi anlamda azalması, oyun oynamanın diğer ilgilerin ve günlük faaliyetlerin önüne geçmesi, oyuna öncelik verilmesi ve olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına rağmen oyuna devam edilmesi gibi kriterler oluştuysa artık oyun bağımlılığından bahsetmek zorundayız. Doğal sürecinde yapması gereken zorunlulukları; dersleri, akademik hayatı, sporu, sosyal ilişkileri yok eden bir bağımlılık süreciyle karşı karşıya kalıyoruz. Diğer yandan e-spor olarak adlandırılan yapı ve organizasyonlarda, bireysel kullanımın yanı sıra seyir ve bahis yani kumar odaklı bir ekonomi ve endüstri var. E-sporda çocuklarımız ve gençlerimiz; sadece dijital oyunları oynamıyor, uzun saatlerini seyretme ile geçiriyor ve bahislere girerek erken yaşda kumara bulaşıyor. Yani iş sadece oyun oynamakla kalmıyor, çok yönlü ve ciddi zararların ortaya çıkabiliyor.