USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Onur Yazıcıoğlu

YAZARLAR

7.03.2017 17:28:00

Growth Hacging: Her eve lazım

Katma değerli ekonomi, start-up ekosistemi ve dijital alanda hızla değişen yeni şirket modellerinin ortaya çıkardığı bir kavram Growth Hackıng. Sorunu tespit ediyor, eldeki verilerle bu sorun nasıl aşılır diye harekete geçiyorsunuz. Artık tüm sektörlerde bu kavram pazarlamanın parlayan yıldızı...

Onur Yazıcıoğlu / Zarakol Halkla İlişkiler Dijital Bölüm Başkanı

 

Bir şirket için en zorlu dönemlerde paradan daha önemli bir şey daha var: Masrafsız bir pazarlama fikri... Fakat bu fikir öyle bir fikirdir ki, dünyanın parasını dökseniz o kadar büyük bir etki yaratamazsınız. İşte son yıllarda dünyayı kasıp kavuran ‘Growth Hacking’ tam olarak bu anlama geliyor.

 

Son 10 yıldır, özellikle dijital medyanın gündelik yaşama iyice yerleşmesiyle birlikte Growth Hacking konusuyla ilgili örnekler de yayılmaya başladı. Özellikle Facebook ve Twitter gibi sosyal mecraların nasıl yayıldığı açıklanırken kullanılan bir kavram artık.  Spotify’dan Uber’e, Airbnb’den Evernote’a kadar birçok farklı başarı hikayesi, katma değerli ekonomi denen alanda Growth Hacking yöntemiyle yazıldı.

 

Bu hızlı yükselen ‘pazarlama numaralarının’ özünde çok sade bir bakış açısına ihtiyaç var. Bu bakış açısı ise ‘büyük veri analizi’ konusuna dayanıyor. Zira büyük veri meselesi, sadece farklı türden birkaç verinin biraraya gelerek anlam kazanmasından oluşuyor ve yapılan eksik pazarlama aktivitesini de hızlı bir şekilde gözler önüne seriyor.

 

TWITTER SAYESİNDE MEŞHUR OLDU

 

Bu konunun bu kadar gözler önüne gelmesindeki ateşleyici güç ise Twitter oldu. Şu an birçoğumuzun cep telefonunda yer alan ve birçok habere hızlı bir şekilde erişmemizi sağlayan Twitter’ın, bugün yarattığı katma değere ulaşabilmesi için çok sayıda insanın sürekli bir şekilde içerik üretmesi gerekiyordu. Fakat Twitter yöneticileri insanların site üzerinde yeteri kadar zaman geçirmeden çıktılarını fark ettiler ve çok iyi bir fikre ihtiyaçları vardı. Evet; insanlar bir şekilde Twitter’a abone oldular ancak etkinlik miktarı yavaşladığında mecra anlamsız bir şekle büründü. Oysa her kullanıcı kendi hakkında yüzlerce dijital ayak izini zaten platform üzerine bırakmıştı bile. İşte bu ayak izlerini analiz ederek, insanların ilgisini çekecek konuları kimlerin yazdığını pekala diğer kullanıcılara önerebilecek bir altyapı Twitter’ın elinde bulunuyordu. Bunun üzerine Twitter, kullanıcılarına onların ilgisini çekebilecek diğer kullanıcıları takip etmelerini önerdi. İşte bu küçücük fikir birden Twitter’ın yeniden yükseliş eğrisine geçmesini sağladı.

 

Fakat tabii ki bunu kısa yoldan birçok engeli aşacak bir sihirli değnek olarak da görmemek lazım. Uber’in growth hacker’ı Andrew Chen, bir start-up’ın yola çıkarken iyi bir hızlı büyüme planından önce, pazarda karşılığı olan bir ürüne ihtiyacı olduğunu söylüyor. Önce iyi bir fikriniz olacak ki bunu genişletip büyütecek ya da pivot ettirerek daha kârlı olacak bir stratejiye dönüştüreceksiniz.

 

Kavramı 2010 yılında Sean Ellis ilk defa bir makalesinde gündeme getirmişti. Artık geleneksel yöntemlerle pazarlama faaliyeti yapan köklü markalar bile bu yönde ilerleme kat etmeye çalışıyor. Bu nedenle pazarlama iletişimi açısından Growth Hacking hikayelerini takip etmek her zaman ilham verici olacaktır.