USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Mustafa Aykut

YAZARLAR

1.02.2021 12:45:00

Paylaşım ekonomisi out, niyet okuma ekonomisi in

Yapay zeka; online alışveriş yapan müşterilerin kimliklerini bildiği için, kişisel profil analizlerini daha derin yapacak. Niyet okuma ekonomisi’ (intention economy) ile siz satın almayı henüz aklınıza getirmeden hatırlatacak, almanız için kışkırtacak. Bunu sesli kişisel asistanlarınızla yapacak. Google’ın Alexa’sı POS cihazlarına girecek ve sizi sesinizden tanıyacak.

Geçtiğimiz yılın ilk aylarında karşı karşıya kaldığımız Covid-19 virüsünün neden olduğu pandemi; seyahat, iletişim, çalışma ve eğitim anlayışımızı değiştirdiği kadar alışveriş alışkanlıklarımız üzerinde de etkili oldu. Biliyoruz ki; bu yeni alışkanlıklarımızın bir kısmı geçici alışkanlıklar. Pandemiden sonra kimi yavaş yavaş, kimi birden hayatımızdan çıkacak. Bir kısmı ise bir daha eskiye dönmemek üzere alışveriş kültürümüzün bir parçası olacak.

4 FARKLI MÜŞTERİ PROFİLİ

Müşterilerin pandemi sırasında 4 farklı profile kümelendiği anlaşılıyor. En kalabalık profil; tasarrufa önem veren, temel ihtiyaç maddelerini istifleyenlerden oluştu. Onları, alışverişi büyük oranda kesenler izledi. Bunlar çoğunlukla işten atılma korkusu yaşayanlardı.  Üçüncü profildeki müşteriler ise sakin kalabilenler ve sonuçları serinkanlılıkla ve dikkatlice bekleyenlerdi. Onlar için markaların önemi arttı. Parasını verdikleri ürünün, menşeini merak ettiler, yararını araştırdılar, tedarik zincirini bilmek istediler. Son profilde yer alanlar %10’u geçmemekle birlikte pandemiyi görmezden gelip eski alışveriş alışkanlıklarını sürdürdüler. Pandemi ile değişen alışkanlıklardan biri de kişisel verileri bencilce gizlemekten vazgeçmek oldu. Toplumsal değerler öne çıktı. Temaslıların takibine yardımcı olmak için indirilen uygulamalara bütün dünyada katılım yüksekti.

ALIŞVERİŞ SİTELERİNE BAĞIMLILIK ARTIYOR

Tüketilen şey ne olursa olsun, bilinçli farkındalık (mindfullness) arttı. Eskiden, tanıdığımız bir doktor varsa, onu gerekli gördüğümüzde arar, kendisine danışırdık. Evlere kapandığımız günlerde bu sınırlı tıbbi hizmet çok farklı düzeye taşındı. Hastalanan insanlar sağlık kurumunu telefonla aradılar. Görevli doktorlarla görüntülü görüşme yaptılar. Doktorlar uzaktan tanı koymaya çalıştı, reçete yazdı. Sağlık sigortaları masrafları karşıladı. Dijitalleşmeye hızlı uyum sağlayabilen, alışveriş için toplu taşım araçlarıyla uzağa gitmemeye özen gösteren, online alıverişini değer katacak ürün ve hizmetler için yapan, hijyenine, sağlıklı beslenmeye dikkat eden müşterilerin sayısı arttı. Marka yerine alışveriş sitelerine bağımlılık söz konusu olmaya başladı. En ucuza, en kaliteliyi, en hızlı bulup, getiren siteler revaçta. Forumlarda ürün ve hizmetler hakkında yorumlara daha fazla bakılıyor. Otomobillerin bile online satıldığına tanık olduk.

LOJİSTİKTEN FİNANSA HER SEKTÖR DÖNÜŞÜYOR

Wired Dergisi’nin yayınladığı, Avrupa’nın en gözde girişimleri listesinde yer almayı başaran ‘Getir’ ve benzerleri, kendilerini en çok geliştiren lojistik firmaları oldular. Çok yakında ürünleri balkonlara taşıyan dronları, caddelerde bavul büyüklüğünde robot taşıyıcıları göreceğiz. Kredi kartları, geçmişin finans enstrümanları arasında kalacak. Çünkü dijital paraya geçeceğiz. Bankalar zaman içinde yok olacağı için banka müşterisi de kalmayacak. Önce elektrikli, akabinde sürücüsüz araçlar, müşteriler alışveriş için dışarı çıktığında onlara çalışma, dinlenme, eğlenme, yeme-içme mekanı gibi olacak.